Anime Yandere One Shot

Yandere! Suna Rintarou

UYARI: karanlık içerik, müstehcenlik, aleyhte, manipülatif eğilimler, küfür/küfür, tüyler ürpertici! ve deli! suna, demek! okuyucu, mastürbasyon (erkek), rıza olmadan çekilmiş fotoğraf ve ses kaydı, adam kaçırma, oral seks (kadın alma), bdsm, sadist! suna, dom! suna, şiddet, taciz, kan, suna bir pislik, karşı koymaya çalışan okuyucu

'Dünya boktan,' diye düşündü suna, telefonuna bakarken, insanların ruh eşlerine olan aşklarının gerçek olduğunu kanıtlamak için her türlü suçu işlediği ve öldürdüğüyle ilgili her türlü haberi gördü.

Stoacı erkek yukarıya bakınca gördüğü bir habere yüzünü buruşturdu, genç bir adam ailesini ve arkadaşlarını "ruh eşinden başka kimseye ihtiyacı yok" diye öldürdü. Şimdi bu sıçmıştı. Suna insanlığa olan inancını her geçen gün daha da kaybedeceğini hiç düşünmemişti. Ruh eşleri konusu gündeme geldiğinde insanların ne kadar aptal ve kuruntulara kapıldığı gerçekten etkileyiciydi.

Altın gözleri, bileğinin mürekkepli derisinde kısıldı. “(L/n) (Y/n)” ya da her kimse, bir ruh eşine sahip olmamayı umursamasa daha iyi çünkü cehennemde Suna'nın tamamen sevecen olması ve ruh eşi saçmalıklarını kabul etmesi mümkün değil.

Ruh eşlerinin bir aldatmaca olduğunu düşünüyor. İnsanları aptalca şeyler yapmaya zorlamak bir aldatmacaydı ve suna bu tür boğalara müsamaha göstermez. Eğer biriyle birlikte olacaksa, "kader" ya da onun için her ne karar verdiyse, onları sevmediği için olacaktır.

Asla topluma ve onun standartlarına uymayacaktır.

"Sun! çirkin yüzün nesi var?" Atsumu kıs kıs güldü, Suna'nın yanındaki koltuğa çökerek uzun boylu erkeğin inlemesine neden oldu.

"Oh siktir git, Atsumu. senin saçmalıkların için havamda değilim"

"Hiç ne zaman saçma sapan bir ruh halinde oldun?"

Suna tek kaşını kaldırdı ve "iyi nokta" diye mırıldandı

aAtsumu başını salladı ve kardeşinin arkasında durduğu tezgaha döndü. "'Samu! 3 ton balıklı onigiri istiyorum!”

Osamu kardeşine baktı ve kaşlarını çattı, "kendin al, tembel göt"

"Sana ödüyorum!" Atsumu küçük velet gibi sızlandı ama Osamu onu görmezden geldi ve dükkanındaki diğer müşterilere yöneldi. Suna gürültüye inledi, "Tanrı aşkına, Tsumu. kapa çeneni. sesin çok rahatsız edici"

Atsumu adama dik dik baktı ve omzunu yumruklayarak Suna'nın yüzünü buruşturdu ve liseden eski takım arkadaşına kaşlarını çattı. Büyük Miya ikizi homurdandı ve sözlerini görmezden geldi, Suna ona hakaret etmeden önce söylemek üzere olduğu şeye devam etti, "Her neyse! Daha önce söylemeye çalıştığım şey, etrafımızdaki insanların ruh ikizlerini bulmalarıydı, ben de size takılı kaldım serseriler! Bu nasıl adalet?!"

Suna aynı eski ruh eşleri konusuna sinirlenerek inledi. "Ruh eşleri abartılıyor. bu bir aldatmaca. Seninkiyle henüz tanışmadığın için şanslısın.”

Pasör, Suna'nın ruh eşleri konusuna yönelik eski aynı sert tavrıyla alay etti, "Her neyse, senin neyin var? Ruh ikizlerine karşı bu kırgınlığın nesi var?”

"Saçmalık, hepsi bu" Suna kolayca yanıtladı, ne rahatsız etti ne de aldırdı. atsumu sırıttı ve kolunu erkeğin omzuna attı, "Bir gün, ruh ikizinle tanışacaksın ve her şey değişecek."

"Bana küfür mü ettin yoksa?"

"Bilmiyorum, değil mi?"

Ah aşkına. Atsumu onu gerçekten lanetledi. Suna, sen ona dik dik bakarken, alışılmadık bir şekilde, huşu içinde sana baktı. Siz ikiniz tanıştığınızdan beri bakışları hâlâ şaşkın ve aşk doluyken dilinizi şaklattınız.