22. Bölüm: İtiraf

186 26 155
                                    

     Yağan yağmur ikimizide ıslatıyordu.

Ama ne Aydın ne de ben arabaya binmemiştik.

Aydının kulağına yaklaşıp sevme beni dememin üzerinden saniyeler geçiyordu.

Aydın kara gözlerini gözlerime dikmişti.

  - nolur beni tekrar sev dedi fısıldayarak.

Cevap vermeden arabaya doğru ilerledim.

Üşümüştüm.

Çantamdan peçete çıkarıp her tarafıma bulaşan ruju sildim.

Yağmur daha da hızlanmıştı.

Aydın ise hala dışarıdaydı.

Sırtı bana dönük şekilde arabaya yaslanmıştı.

Omuzları önüne doğru çökmüştü.
Sigara içiyordu.
Üzerinde ki beyaz gömlek sırıl sıklam olmuştu eğer biraz daha beklerse çok kötü hasta olucaktı.

Art arda içtiği 5. sigarasıydı bu. Üzülüyordum bu hali içime dokunuyordu.

Sigarasını yere atıp ayağıyla söndürdü.

Başını gökyüzüne çevirip derin bir nefes aldı.

Arkasını dönüp arabaya doğru gelmeye başlamıştı.

Bense gözlerimi kaçırıyordum yüzüne bakmak istemiyordum.

Arabaya binip gaza bastı ikimizde sessizdik.

Aydın çok fazla ıslanmıştı direksiyona saçındaki sular damlıyordu.

  - camları kapatırmısın?

Aydın ikiletmeden camları kapattı.

Benim camım zaten kapalıydı üşümüyordum ama Aydının camı açıktı hızlı gittiğimiz için Aydın soğukta kalıyordu hasta olmasın istiyordum.

  - klimayı açsana.

Klimayı açmıştı bunu kendim için istemiyordum çok ıslanmıştı. Hasta olucaktı, olmasındı Aydın hasta olmasın...

Biraz sonra yüzümü Aydını görücek şekilde çevirdim çenesi ve sakalları ruj olmuştu.

Aydın dedim.

Yüzünü bana çevirmişti.

  - yüzün hep ruj olmuş sil , konaktakiler görmesin.

  - şuan silemem araba kullanıyorum seni düğüne yetiştirmem lazım.

Torpido da ıslak mendil var alıp silsene?

Torpidoyu açıp elime ıslak mendil almıştım.

Aydına biraz yanaşıp çenesini silmeye başladım.

Aydın bir anda direksiyonu sola doğru kırdı bu hareketi ile Aydının kucağına oturmuştum.

Ne yapmaya çalışıyordu bu adam!

Bir eliyle belimi tutuyordu. Düşmemem için nedense aklıma mezuniyet gecesinin gelmesini engelleyemedim.

O gün de eve dönerken Aydının kucağına oturmuştum. Onu öpmüştüm...

Aydın kara gözleri ile bana bakıyordu.

Bu gözlerde çok fazla mana vardı.

Bunlardan biri de onu öpmemi istiyordu.

Gözleriyle ona karşılık vermemi istiyordu.

Elimdeki ıslak mendille Aydının çenesini silmeye başlamıştım.

AKREP'İN ZEHRİWhere stories live. Discover now