yeniler & eskiler

465 50 19
                                    

yeniler & eskiler 1. bölüm.

"takdim ediyorum, yang jungwon, bölümümüzün en iyi öğrencilerinden biridir."

bir dönem üstüm olan yeonjun hyung'un -yalnızca iltifat amaçlı da olsa- söylediği şeyle yüzümde oluşan gülümsemeyle beni tanıştırdığı riki isimli çocuğa bakmıştım. oldukça uzun boylu, kumral saçlıydı ve sevimli bir mizacı vardı. saçlarının arasında parlayan ufak sarı tutamlar ve oyuncu gülümsemesiyle insanların ilgisini çekeceği belliydi.

hatta geldiği ilk haftadan epey popülerite toplamış olmalıydı ki öyle kampüsteki herkesin davet edilmediği bir partiye davet edilmişti, üstelik benimle tanıştırılıyordu.

"memnun oldum jungwon, ben nishimura riki."

söylediği şeye kafa sallayarak bakışlarımla masamı işaret etmiştim.

"ben de... aramıza katıl istersen, sunoo ve jaeyoon ile de tanışırsınız."

riki bu söylediğimle heveslenmiş gibi kaşları havalanmıştı, ufak bir duraksamadan sonra söyleyeceğini söyleyebilmişti.

"çok isterim, gelmem için birkaç dakika verebilirseniz çok güzel olur, yeonjun beni jay ile tanıştıracaktı."

kumral saçlı çocuğun söylediği şeyle yüzümdeki gülümseme hafiften bozulurken, "tabii." diyerek masama yönelmiştim. yeonjun hyung'un arkamdan "birbirlerinden pek haz etmezler." deyişini duyabilmiş fakat dikkatimi vermeyip bitkin bedenimi sandalyeme bırakmıştım.

az önceki ikilinin uzaklaşmaya başladığını duyulmamaya başlanan seslerinden anlayabiliyordum.

"gülümsemeye çalışmaktan yanaklarım ağrıdı." kalabalıklar bana iyi gelmemesine rağmen hemen hemen her aktiviteye katılıyordum.

içimdeki bunalmışlıkla kafamı masada duran kollarıma gömerken söylediklerime elindeki buzlu bardağı sallayarak kendince eğlenen sunoo yanıt vermişti.

"imajını korurken yüz kaslarından oluyorsun."

masadakiler komik olmamasına rağmen buna kahkaha attığında hafiften sarhoş olduklarını anlamıştım. kafamı kaldırdığımda masada yığılan shot bardaklarını ve kafasını masadan kaldıramayan jaeyun'u görmemle elimi alnıma vurdum. bu sefer de beni şaşırtmamışlardı.

"sadece 15 dakikalığına ayrıldım yanınızdan. sizi tek başıma toparlayamıyorum diyorum fakat her seferinde aynı şey oluyor ayyaş adamlar!"

jaeyoon bir kez daha kahkaha atarken sunoo önüme doldurduğu bir tekila bardağını uzatmıştı.

"al, sen de içersen bir sorun kalmaz."

bardağı tekrar ona ittirdiğimde omuz silkerek kafasına dikmiş, ben de yaklaşan garsona alkolsüz kokteyl getirmesini söylemiştim.

içeceğim bana ulaşamadan yanımıza yaklaşan riki'yi görmemle sunoo ve jaeyoon'u sıra sıra sarsmıştım.

"riki geliyor, sizinle tanışmaya, düzgün davranın."

"riki kim?"

"yeni çocuk, jay'lere kaptıramayacağımız kadar popüler." jaeyun soru soran sunoo'nun kulağına eğilerek sessiz bir ses tonuyla mırıldanırken, riki çoktan yanımıza ulaşmıştı.

"biraz geciktim, üzgünüm."

"sorun değil." sunoo kelimeleri uzatarak ve gülerek konuştuğunda boğazımı temizleyerek söze girmiştim.

yalnız bir opera, jaywon.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin