bu kalp seni unutur mu, changlix. ✓

on bir (f-m)

Bu bölümde cinsel içerik bulunmaktadır,
rahatsız olacaklara okumamalarını tavsiye ederim!

— dudakların, özgürlüğün simgesi. —

1 hafta sonra changbin'den;

Eve nasıl geldiğimizi bilmiyordum.
Geldiğimiz an direkt felix'in dudaklarında soluk almıştım.
Elimizdeki çantalar bir bir yeri boylarken bu ikimizinde umrunda değildi.
Elim felix'in oldukça incelmiş belindeydi.
Hafifçe belini okşamaya başladığım sırada ellerini saçlarıma çıkardı.
Dudaklarımın arasında olan dudaklar oldukça sıcak hissettiriyordu.
Bir an önce tek beden olmak istiyordum.

Dudaklarından ayrıldığımda gözlerimi gözlerine diktim. Işıl ışıl parlıyordu felix.
Gerçekten tamamiyle ışık saçıyordu.
Onu izlemeye devam ederken felix'in beni çekiştirdiğini fark etmemiştim bile.

Odamızın kapısını açtığında hâlâ aynı olan odada birkaç saniyeliğine gözlerimi gezdirdim.
Hiçbir değişiklik yoktu.

"Böyle bakınmaya devam mı edeceksin chang? Oysa ben farklı şeyler düşünmüştüm.."
Dudaklarını yalayarak yatağa oturduğunda sırıtıp yanına geçtim.
"Ne gibi şeyler düşündün bebeğim, hm?"
Oyun oynamak istemiyordum ama felix'in bundan delice hoşlandığını biliyordum.
"Söylemek yerine göstermemi ister misin?"
Sırıtarak ellerini kasıklarımın üzerinde gezdirmeye başladığında tamamen yatağa uzandım.
"İsterim, çok isterim güzelim."

Gömleğinin iki düğmesini açıp yavaşça kucağıma oturmuştu.
Ellerini yüzümün hizasında yatağa koyduğunda yüzü yüzüme çok yakın bir mesafedeydi.
Boynundan sarken kolyesi dudaklarıma değiyordu. Kolyeden ısırıp kendime çektiğimde bunu beklemediğini öpüşüme karşılık vermediğinden anlamıştım.
Alt dudağını fazla canını acıtmayacak şekilde ısırdığımda küçük bir inilti bırakmıştı dudaklarımın arasına.

Ayrıca kucağımda biraz daha aşağı kayarak tam penisimin üzerine oturmuştu.
Bu hareketi üzerine eşitlenmiş ve benimde inlemem siyah odayı doldurmuştu.
Elleri asla rahat durmayarak gri gömleğimin düğmelerine gitmişti.
Titriyordu, bunu düğmeleri açamamasından anlıyordum.

Güldüğüm sırada sinirlenip dudağımı ısırıp kucağımda birkaç kere sürtünmüştü.
Nefesimi kesen bu hareketle elimi kalçasına koyup kendime bastırmıştım.
En sonunda düğmeleri açtığında dudaklarımdan ayrılıp derin bir nefes vermişti.

"Bir daha bu gömleği giyme."
Vücudumu süzerken cümlelerini sıralamıştı.
"Neden bunu yapayım?"
"Çok çekici gözüküyorsun.
İnsanların sana bakışlarını görmedin mi?"
Kaşlarımı çatıp kafamı sağa sola salladım.
"Hayır, o an gözlerim eşimdeydi."

Bu cümlemin üzerine memnun bir şekilde güldü ve gömleklerimizden kurtuldu.
Tam öpeceği sırada altıma alıp dudaklarımı boynuna götürdüm.
Felix'e fazlaca kontrolü bırakırsam yorulacağını biliyordum.

Boynuna öpücüklerimi bırakırken felix'in sesi en sevdiğim şarkıdan bile daha güzeldi.
Altımda hissettiğim hareketlenmeyle gözlerimi oraya çevirdim.
Kendini bana doğru itiyordu.
"Changbin.. hadi."
Sırıtmamak imkansızdı.
Felix'in bu görüntüsü beni çılgına çevirmeye yeterdi.
"Ne istiyorsun güzelim?"

Gözlerini kapatıp derince bir nefes aldı.
Ardından ellerini omzuma koyup yatağın diğer tarafına beni itti.
Normalde bunu yapamazdı fakat ne yapacağını merak ettiğimden ona yardımcı olmuştum.
Pantolonlarımızı çıkartıp yine kucağıma gelmişti.

"Kucağımı seviyorsun."

Uysal bir kedi gibi kafasını salladığında saçlarını okşamıştım.
Benim yaptığım gibi vücuduma izler bırakmaya başlamıştı.
Fazla uzun tutmayıp iç çamaşırlarımızdan da kurtulmuştu.
Gözlerimi kapatıp tamamen kendimi ona bıraktım.
Ne yaparsa ona uyum sağlayacaktım.

Bir anda dilini penisimde hissedince titreyerek kafamı kaldırmıştım.
"Felix!!"
Adıyla inlememden memnun olduğunu belli ederek işine devam etmişti.
"Tanrım, bunu yapmak zorunda mıydın!?"
Elimi saçına attığımda gerçekten zevkten başka hiçbir şey hissetmiyordum.
"Felix-mh dur artık!"
Sınırlarımı iyice zorluyordu ve ben sadece bir ağız işiyle gelmek kesinlikle istemiyordum.
En sonunda kafasını kaldırmıştı.
İmalı gülümsemesini takınmayı unutmamıştı elbette.

Kafamı geri attığımda felix bir anda kendini bana ittirmişti. İkimizinde inlemesi birbirine karışıp odada yankılanırken kalbimiz yerinden çıkmak ister gibi atıyordu.

"Felix sen ne yapıyorsun tanrı aşkına!
Yürüyememek mi amacın?"
Dudağını dişleyip hareket etmeye başlamıştı.
"Lütfen sus ve
sadece seni nasıl güzel aldığıma bak."

Cümleleri öyle seçiyordu ki diyecek bir şey bırakmıyordu bana.
En sonunda kendime dediğim şeyi hatırlayıp felix'e ayak uydurmaya başlamıştım.
Ellerimi beline koyarak hareketlerine yardım ediyordum.
Gerçekten felix gibi bir eşim olduğu için sürekli şanslı olduğumu düşünüyordum.

Hareketleri yavaşlarken yorulduğunu anlamıştım.
Felix'i hızlıca yatağa yatırıp bacaklarını boynuma çıkartmıştım.
Hiçbir şey yapmadan beklediğim sırada felix'in gözünden yaşlar dökülmeye başlamıştı.
Biliyordum ki zevk aldığı içindi.
"Changbin lütfen bir şey yap. Chang-ahh tanrım!!"

Cümlesini bitirmeden kendimi hızlıca ittiğimde sesini gizlemeden inlemişti.
"Chang!! Lütfen hızlan, sona geliyorum!!"
Cümleleri oldukça tahrik edici değilmiş gibi yüzü fazlaca çekiciydi.
Sesi bu zamanlarda daha fazla kalınlaştığı için daha fazla zevk almama yol açıyordu.

Felix'in inlemeleri artmaya başladığında gerçekten sona geldiğini anlamıştım.
Ben de aynı durumdaydım.
Felix'e daha fazla zevki yaşatmak için bir elimi penisine atıp yüzümü boynuna gömüp öpmeye başlamıştım.
"CHANGBIN!! AH TANRIM BU ÇOK İYİ HİSSETTİRİYOR MMH!"

Birkaç kere daha içine sertçe kendimi ittiğimde gelmişti.
Hemen ardından ben de geldiğimde derin bir soluklanmanın ardından yavaşça içinden çıkmıştım.
"Changbin.. bu çok iyiydi."

Yanına yattığım çocuğun yüzüne baktığımda hâlâ inip kalkan göğsü bunun burada bitmediğinin habercidiydi.
Elimi beline atıp kendime çektim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım..

Kaç kere daha seviştiğimizi bilmiyorum ama geçirdiğim en güzel saatler olduğuna eminim.

ÇİSRM SENİBN YÜZÜBDEB YAPTIĞIMA BAK OFF OKUYAMIYORUM KONTROL ETMEDEN
ATACAĞIM 😫😫😫😫

UMARIM SEVERSİNİZ BU YAYINLADIĞIM İLK SMUT AMK BB UTANÇTAN ÖLMEYE GİDİYORUM VE bölümü okumadım.. 😣😣😣

İYİ OKUMAALAARR,, 💘💟💝💗💞💓💖💕

ÇİSEM SENİ DE SKWYİM HAYATIM MWAH 💘
AYRICA MEDYAYA BAK İEDMWSAAĞSDKDOXĞW