2-Jane Foster-

345 34 4
                                    


Vitrinde bulunana viski bardağını ve şişeyi aldı. Yavaşça yıllardır üzerinde sabahladığı tekli koltuğa oturdu. Karşısında duruyorlardı şimdi. Aynı yavaşlıkla viskiyi bardaklara boşalttı. Karşısında duran sarışın adamın sabrının taştığını hissediyordu. Yaptığı işi o kadar yavaş yapıyordu ki kendisine sinir olmuştu. Fakat siyah saçlı yapmaya çalıştığı şeyi anlamış gibiydi. Temkinli ve yavaş hareket ederek onların güvenini kazanmaya çalışıyor bir nevi onları manipüle ediyordu. Bu şekilde onların gerçekleri anlatmalarını umuyordu. Eğer sarı saçlının anlattıkları gerçekse bu ona o kadar da garip gelmezdi. Çocukluğu mitoloji hikayeleri ile geçmişti ve içinde bir yerlerde onların gerçek olduklarına inanmıştı. Dışarıdan her ne kadar ciddi ve kendini bilen bir kadın gibi gözükse de çocukluğunda hep kendini bir şeylere inandırarak ayakta durmuştu. Şimdi hala daha bunları yaşıyordu. Eline aldığım bardakları onlara verdi.

"Bana her şeyi baştan anlatmanı istiyorum."

"Peki, dediğim gibi babam beni Midgard'a yani sizin deyiminizle dünyaya sürgün etti. Ondan sonra bana Jane isminde bir kız yardım etti. O bir gökbilimci yani bana öyle dedi ve şuan beni merak etmiştir. Ona nasıl ulaşabilirim?" Loki viskisini bir dikişte bitirip masaya koydu.

"Çok çabuk arkadaş edinmişsin Thor." Thor yanında oturan Loki'ye döndü.

"Yapacak başka bir şeyim yoktu Loki, babam güçlerimi elimden aldı. Ve bu Midgard denen yerde para denen şey olmadan yaşamak imkansız."

"Bak buna hak veriyorum gerçekten imkansız." dedi viskimi yudumlarken Tessa.

"Jane'in soy adını biliyor musun peki?" diye sordu. Düşündüğü kişi olmamasını umuyordu.

"Jane Foster'dı galiba." aldığı cevap ile viskisini bitirip ayağa kalktı. Gerilmişti, saçlarını sağ omzunda topladı ve yüzünü sıvazladı. 

"Hay lanet!" Thor ve Loki ne olduğunu anlamamış olacaklar ki sadece karşılarında dikilen kadına bakıyorlardı. 

"Ne oldu Tessa? Onu tanıyor musun?" diye sordu Loki. Fakat bir cevap alamadı. Tessa o an tamamen ne yapacağını düşünmeye odaklanmıştı. 

"Tamam ben onunla konuşacağım. Şimdi bir kaç işim var, size güvenmiyorum fakat kendi evinizmiş gibi davranın. Ha bu arada Wade gelebilir size kim olduğunuzu sorarsa eğer Thor'un geleceğini zaten biliyordu. Loki sen de Tessa'nın arkadaşıyım dersin. Size yatağın üzerine kıyafet bırakacağım onları giyebilirsiniz." uzun konuşmasının ardından odasına girip kapısını kilitledi. Jane ile yıllar sonra karşılaşmak istediğinden pek emin değildi. Hele ki en son yaşadıklarından sonra.

FLASHBACK

Tessa elinde ki boks eldivenlerini çıkartıp kendini spor salonundan dışarıya attı. İçinde bir sıkıntı vardı fakat bunu her seferinde umursamıyordu. Eve ilerlerken ayakları geri geri gidiyordu. O eve girmek istemiyordu fakat bunu yapmak zorundaydı. Ailesi ile arasında hep bir sorun olmuştu ve bu sorunlar genelde büyük sorunlar oluyordu. Küçüklüğünden beri evlatlık olduğunu biliyordu ama ailesi bunu her defasında yüzüne vurmaktan çekinmiyorlardı. 

Anahtarı kapı deliğine sokup çevirdi. Bugün ailesinin onu onların deyimi ile yolda buldukları gündü. Merak etmiyor değildi, hangi anne bebeğini yolun kenarına bırakırdı ki? Bu her zaman içinde bir yara olarak kalmıştı. 20 yıl önce bugün yolun kenarında ağlamaktan kıpkırmızı olmuş bebek şuan SHIELD'da ki en iyi ajanlardan biriydi.

13 yaşındayken bir gün babasının ona sinirlenip sokağa attığı gece sarhoş birkaç sokak serserisi ile karşılaşmıştı. Nick Fury küçük kızın üzerine doğru gelen kişileri gördüğü an yanına gidecekti ki kızın sokak serserilerini ustalık ile devirdiğini gördü. Ona garip geldi, bir çocuğun bu kadar gücü olması normal değildi. Mutant olacağını düşünüp yanına gitti. Kızarmış burnuna baktı. Bu soğukta titriyor olması gerekirdi fakat kız dik bir şekilde hareket etmeden Nick Fury'e bakıyordu. O gün hayatı değişmişti, ajan olma yolunda ilerlemiş ve şuan en iyi ajanlardan biri olmuştu. İnsan üstü kas gücü onu Mutant yapmazdı fakat herkes onun yetenekli olduğunu biliyordu.

 Normalde ajan olduğu için yüklü miktarda maaşı ile aldığı evinde kalıyordu fakat bugün içinde oluşan sıkıntı ile ailesinin yanına gelmişti holde ilerlerken bir yandan da ailesine sesleniyordu. 

"Jane!" 

"Anne!"

Ablasının bedenini yerde çökmüş bir şekilde gördüğünde hızla yanına ilerledi. Kafasını kaldırdığında ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözlerini gördü. Gözlerinin baktığı yere bakınca elini ağzına doğru götürdü. Annesi ağızından akan beyaz köpük ile yerde yatıyordu. Nefessiz kaldı  Tessa. Yavaşça yere ablasının yanına çöktü tam ona sarılacaktı ki onu  durduran el ile olduğu yerde kaldı.

"Hepsi senin yüzünden! Sana demiştim, o babamın gitmesinden sonra çok fazla uyuşturucu kullanmaya başladı demiştim ama senin umurunda bile olmadı. Sen hep kendini düşündün. Biliyor musun? Sen asla ailemizden biri olmadın. Annem sırf sana acıdığı için seni o yol kenarından aldı. Babam senin yüzünden gitmişti şimdi de annem senin yüzünden öldü. Bütün bunlardan sen sorumlusun. Anladın mı beni bütün bunlardan sen sorumlusun!"

***

Ellerini kulaklarına bastırdı. Aslında olmayan sesler beyninde devamlı ona suçlu olduğunu haykırıyorlardı. Onları duymak istemediğinden daha sert bastırdı avuç içlerini kulaklarına. O gün belki eve erken gitseydi annesinin ilaçları almasını engelleyebilirdi. Jane ile araları iyi olurdu. Babasına daha iyi bir evlat olsaydı belki babaları onları terk etmezdi. İhtimaller beyninde dönüp duruyordu. Ablasının içinde kendisine karşı kin olduğunun farkına varmıştı elbet fakat bu nefrete etmesine katlanamıyordu. Jane onu tamamen hayatından silmişti. Sanki bir hiçmiş, onunla hiç tanışmamış gibi davranıyordu. Bir çok kez Jane'den özür dilemişti fakat hala daha aralarında ki sorun bitmemişti.

Odasında ki banyoya girip yüzüne soğuk su çarptı. Bu az da olsa kendisine gelmesini sağlamıştı. Ara sıra geçirdiği krizler azalsa da ağır etkisi altında kalıyordu. Loki ve Thor'a kıyafet bırakıp evden çıktı. Onların yalan söylemediklerini hissediyordu. Gördüklerinden sonra onlara inanmamak aptallık olurdu. Arabasına binip yola koyuldu. Uzun zamandır Jane ile oturup konuşma fırsatı yakalayamamıştı. Her bu eyleme atıldığında Jane bir şeyi bahane ediyordu. Yine böyle olmamasını umdu. Çalıştığı alana yaklaştığında Shield arabalarını gördü. Taşlı yolda ani fren yaparak arabayı durdurdu ve indi. Ne için gelmiş olabilirlerdi diye düşünürken elinde ki kağıda göz gezdiren Coulson'un yanına geldiğinde kamyonlara taşınan eşyalara baktı.

"Neler oluyor burada Coulson?" elinde ki kağıtlardan aldığı bakışlarını Tessa'ya çevirdi. 

"Tessa sonunda geldin. Bende tam seni arayacaktım. Yine şu çekiç olayı, Jane Foster onunla ilgili araştırmalar yapıyor ve biliyorsun SHIELD işine karışılmasını hiç sevmez." onlara doğru gelen Jane'e bakarak konuştu.

"Eşyaları geri bırakın Coulson." dediklerine şaşırdığını anlamıştı. Böyle çok fazla bilim insanını engellemişlerdi ve hiç birinde böyle tepki vermemişti. O da Shield gibi işime karışılmasını sevmezdi.

"Ne dedin?"

"Ne dediğimi duydun Coulson." Jane karşısında durduğunda gülümsedi.

"Konuşmamız gerek Jane."

-----------------------


{Revenge} Tessa & Bucky Barnes | ThorkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin