3

521 38 13
                                    

Her ikisi

Ertesi gece Harry, Pansy'yi ışıklar kapanmadan hemen önce koridorda gördü.

"Hey, Pansy! Slytherin ortak salonuna girmeme izin verir misin? Draco'ya sürpriz yapmak istiyorum." Pansy sırıttı, başını iki yana sallarken siyah saçı savruluyordu. Harry tam tartışmak üzereyken Pansy bir şey söyledi. 

"Arkana bak aptal." Harry arkasını döndüğünde menekşe rengi gözleri parladı. Draco vardı.

"Kahretsin!- Draco!! Nasıl oluyor- ah- Çok sinir bozucusun! Her zaman nasıl oluyorda.... iç çeker çıldırtıcı bir şekilde..." Harry konuşmaya başladığında Draco da Harry kadar şok olmuş görünüyordu ama Harry sinir bozucu olduğunu söylediğinde gülümsemeye başladı ve Harry'nin tuhaflığını taklit ederek alaycı bir şekilde elini saçlarının arasından geçirdi.

Harry onun çileden çıkaracak kadar yakışıklı olduğunu düşünüyordu, ama o kelime hala dudaklarındayken tam zamanında kendini durdurmuştu.

"Çıldırtıcı bir şekilde..?"  Draco kendi saçını düzleştirerek sordu ve Harry içini çekti.

"Hiçbir şey"

Draco bir şey hatırlıyormuş gibi görünüyordu; Muhtemelen Pansy ile ilgili bir şey. "Hey, Narnia nedir?"  Harry'nin kafası karıştı, sonra aklı, konunun hızlı değişmesine takıldı.

"Ah, dolaba girersen ışınlanacağın bir muggle dünyası. Yine de gerçek değil - bir kitaptan. Neden?" Draco hala kafası karışmış görünüyordu ve Harry açıklamakta gerçekten o kadar kötü olup olmadığını merak etti.  Ama sonra Draco konuştu.

"Pansy, dolabın o kadar derininde olduğumu söyledi ki neredeyse Narnia'daymışım."

Harry hafifçe kızarırken Pansy sırıttı, şaşırdı. "Bu ne anlama geliyor?"  Draco kaşlarını çatarak sorguladı.

"Ben... ben... Şey... Draco..." Harry bu yorumu bastıramayarak öksürdü.

"Sen gay misin?"

Draco kızardı. Önce hoş bir pembe tonu, ardından boynuna tırmanan daha koyu bir kırmızı.

"Ne? Yani, hayır. Yani, evet. Yani.. Bilmiyorum." Harry sırıttı ve birdenbire gözlüğündeki lekelerle çok ilgilenmeye başladı ve onları çıkardı.

"Anlıyorum. Şimdi, sanırım bana soracağınız bir şey var."

Draco kızardı ve Harry, o itiraftan sonra söylenecek en iyi şey olmadığını düşünmeye başladı.

"Devam ediyor, Doğruluk mu Cesaret mi?" diye sordu Harry, Draco'nun yüzündeki rahatlamış ifadeye sevinerek.

"Doğruluk mu Cesaret mi, Harry?"

Pansy bir süre sonra çekip gitmişti ve Harry ve Draco geçen gün oynadıkları o terk edilmiş koridora girdiler.

"Doğruluk." Draco iç çekti, Koridorda yatan Harry'ye "Yaban Mersini Mutluluğu" protein çubuğu paketini fırlatıp terk etti. Yan tarafa "Cath + Levi" karalanmıştı. Muhtemelen şatoda bir çift. Harry orada çok bariz olan aşkı biraz kıskandı.

"Sıkıcı!! Hadi ama, hayatını biraz tehdit edebilir miyim?" Draco sızlandı, yerde rahat bir şekilde yayıldı, sırt üstü yatarken asasıyla oynadı. Harry sırıttı.

"Hayır. Unuttun mu? Ben hayatta kalan çocuğum. Voldi'yi kıskandıracaksın."

Draco güldü ve o kadar saf, güzel ve mutluydu ki bu Harry'yi güldürdü ve sonra sadece birlikte gülüyorlardı.

O kadar çok güldüler ki, mideleri biraz ağrımıştı ve nefes nefese kalmışlardı ve durmamaya devam ettikleri için gözleri biraz yaşlanmıştı, sonra içlerinden biri tekrar çatlayacak ve tekrar başlayacaktı.

"Tamam, Potter, sadece- pfft- dur! Midem ağrıyor!" Draco gülerek duvara yaslandı. Saçları zemini süpürmekten tozluydu ve dağınıktı, tıpkı Harry'ninki gibi görünüyordu ama sarışındı. Gözleri parladı.

Öte yandan Harry; gözlükleri biraz çarpık olmuştu ve yeşil gözleri tıpkı Draco'nunkiler gibi parlıyordu.

"Tamam. Umm, Doğruluk, değil mi?"  Draco cevap beklemeden devam etti.

"E-" Harry yine gülmeye başladı, ama çabucak kesti.

"Şu anda birine aşık oldun mu ve eğer seviyorsan, neye benziyor?"

Harry düşünmek için durdu. 

Onu en çok kim güldürdü? 

Onu kim utandırdı? 

Kim kızarmasını sağladı? 

Kimin sevimli olduğunu düşündü?

"Evet."

Harry cevapladı, Draco'nun gözlerinin içine bakarak.

"Sarı saçları ve en güzel gümüş gözleri var." Draco böyle bir kızı düşünmeye çalışırken kaşları çatıldı.

Luna Lovegood? 

Harry, Luna'yı ya da başka bir kızı düşünmüyordu.

Bir erkek düşünüyordu. 

Draco adında bir erkek.

Çevirmen notu: Bölümler kısa oluyor farkındayım ancak orijinal hikayeye uygun gittiğim için böyle olması gerekiyor, yorumlarınızı eksik etmeyin <444

Dare Me//ÇeviriTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang