08, i need u.

207 36 37
                                    

"Roseanne, sen dersi dinlediğine emin misin? Bak öğretmen seslendiğinde de bir şey demedin, gözünden düşeceksin." Jisoo'nun uyarışıyla birlikte başımı onu geçiştirircesine aşağı yukarı salladım. Gözlerimi yumruk yaptığım ellerimle ovalayarak ayılmaya çalışırken kulağımı yirmi dakikadır dinlemediğim ve dinlesem de dediklerinden zerre şey anlamadığım öğretmene kabartmıştım.

Ancak dikkatimi tam anlamıyla vermemiş olduğumdan dolayı öğretmenin dediklerini hâlâ anlayamıyordum. Uykusuzluğumun getirdiği keyifsizlikle beraber bir de öğretmenin dersi insanı bunaltacak cinsten anlatması ise derse dikkatimi vermemem için gayet sağlam sebeplerdi.

Ellerimi çeneme doğru yaslayarak dirseklerimi sıraya yasladım, yatay pozisyon gibi bir duruş sergilerken zihnim birinin beni izlediğini hissederek istem dışı olarak oraya dönmemi sağlamıştı.

Taehyung.

Gözlerini, benim ona baktığımı fark etmesine rağmen gözlerimden çekmediğinde bir süre sonra eğlenceli bir oyuna çevirdiğim gibi yaparak daha da derin bakmaya başladım. Gözlerinin içine içine baktığımdan olsa gerek kızararak gergince gülümsedi ve bakışlarını kaçırdı. Benim de yüzümde bir gülümseme oluşurken önüme döndüm.

Sıkıcı bir dersi ardımızda bıraktığımızda çalan zil sesiyle beraber rahatlamış bir ifadeyle derin bir nefes verdim. Ayağa kalkarak masamdan destek aldığımda gözlerim yeniden sınıfta dolaşmaya başlamıştı.

Öğretmen perdeleri açmalarını söylediği anda Min Rae Taehyung'un yanından kalkıp koşa koşa camların yanına gitti. Olayla zerre ilgilenmezken Jisoo'ya bakarak gözlerimi devirdim, o da aynı tepkiyi verdiğinde ise işaretiyle birlikte koluna girdim ve kapıya ilerledik.

Sınıf gereksiz yere büyük olduğundan ve benim de en kenarda oturmamdan dolayı, kapıya ilerlerken tüm sıra kümelerini görüyorduk ancak Taehyung aynı şeyi başaramıyor olmalı ki bir adım attığı anda benim çekilmeme fırsat bırakmadan bana çarptı.

"Önünü görmüyor musun?" Zaten burnumun ucunda duran gözlüğümü aksi bir şekilde ittirerek düzelttiğimde yine kızardı, "Pardon," dedi sessizce. "Fark edemedim."

"Mesele değil." Sınıftan çıkıp da bahçeye vardığımız anda elim ceketimin cebindeki telefonuma gitti. Teneffüs esnasında telefonlarımızı elimizden almadıkları için oldukça cesur bir şekilde Taehyung ile olan sohbetime girdim.

rosesarerosie yazıyor...

rosesarerosie:
Chaeyoung ile baya sert çarpıştın

kimvante:
ah

aslında o kadar sert değildi

ama beklediğimden sert bir tepki verdi

normalde daha sakin gibi

rosesarerosie:
yani

verdiği tepkiyi görmedim

ne dedi ki

kimvante:
önünü görmüyor musun dedi

ondan özür dilediğimdeyse sertçe mesele yok dedi

rosesarerosie:
ay bir de bayıl istersen|

en sakin davrandığım insanlardan birisin|

ya

i need u [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin