On İki

713 127 54
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, iyi okumalar 💜


Felix telsizden gelen titrek ses ile gözyaşlarını daha fazla tutamadı.

" Hyung. " dedi Jisung çaresizce ona dönerek. " Sana yemin ederim hyung, ben hiçbir şey yapmadım. " Hıçkırarak ağlıyordu. " Onlardan biri asla olmadım, beni zorladılar. Beni Vernon yapmaya çalıştılar ama ısrarla yapmadım. Israrla karşı çıktım onlara. İşlerine yaramıyordum, nefret ettiler benden. Düzelmeyeceğimi fark ettiklerinde dövmeyi sildiler. Yerine ters bir kader çarkı çizdiler. " dedi dövmesini göstererek. " Şanssızlık, engeller, gerileme seni bulsun. Artık bir Vernon değilsin. "

" Uzun zaman sonra, büyümüş bir şekilde aileme kavuştum. Gerçekten de beni buldu engeller, ailem öldü. Bir nevi lanetlenmiş biriyim. "

Chan ağlayarak Jisung'a sarıldı. " Özür dilerim....Özür dilerim. "

Jisung hıçkırıklarını tutamıyordu." Yemin ederim ben bir şey yapmadım hyung. Ben asla gerçek bir Vernon olmadım. "

Jeongin kızarık gözlerle sehpanın önüne bıraktığı telsize bakıyordu. " Biliyordum, öyle olmadığını biliyordum. "

Herkes oturdukları koltukta çökerken suçlu hissediyordu.

Minho gözlerini yumdu. Ne hissettiğini tahmin etmek zordu. Öylece yerinden kalktı, odasına çıktı.

Chan defalarca kez sarıldı Jisung'a. Saçlarını öptü. Dudakları titriyordu.

" Biz...Seni özledik Jisung. Gerçekten, aslında senin onlardan biri olmadığını biliyorduk. "

Jisung ona buruk bir gülümseme verdi.

" Aklımdan bir an çıkmadın. Jeongin adını sayıklayıp durdu. Felix'in inanmadığını biliyorum. Sen gittiğinden beri koca bir boşluk var sadece. "

Jisung başını salladı, konuştukça ayılmıştı.

" Ben de sizi özledim. " dedi ve kızarmış yanakları ile gülümsedi. " Aslında hepinize bir açıklama borçlu olduğumun farkındaydım ve konuşmaya gelecektim. Ama hasta oldum ve o eve gelmek benim için zor oldu. "

Chan endişe içinde ona döndü. Eliyle yanaklarını yokladı. " Bu yüzden mi yanakların kızarık? İçtiğin için olduğunu sanmıştım. " dedi nefes vererek. " Ateşin var o zaman, gittiğimizde Felix seninle ilgilenir. "

" Beni görmek isterler mi ki?  "

Chan telsizi kaldırdı. " Her şeyi biliyorlar, ki bilmeden önce de istiyorlardı zaten. "

Jisung öksürdü. Gözleri baygın baygın bakıyordu Chan'a.

" Bana tutun. Nasıl bu kadar hasta oldun? Of Jisung. " dedi Chan söylenerek.

Jisung tatlı bir gülümseme verdi ona.

" Beni bulduğun için teşekkür ederim. "

°°°

Chan kapıyı çalarken Jisung'u tam anlamıyla kucakladı.

Hyunjin kapıyı açtı, herkes şaşkın bir şekilde onlara bakıyorlardı.

" Açılın. " dedi Chan koltuğun üzerine Jisung'un bedenini bırakırken.

Minho gözlerini Jisung'un solmuş bedeninde gezdirdi.

" Neyi var? " dedi Jeongin elini Jisung'un alnına yaslarken. Jisung uyuyordu.

" Soğuk almış, ateşi var. " dedi Chan nefeslenerek.

trapped souls // skzWhere stories live. Discover now