Balo

279 7 1
                                    

Yavaşça arabadan inmeden önce ayakkabılarımı çıkardım ve elime aldım.Kapıyı yavaşça açıp ayaklarımı arabadan sarkıttım buz gibi hava ayaklarımı sarsada topuklu ayakkabıları tekrar giymemiştim.Ayaklarımın donmasını işkenceye tercih ederdim yaklaşık 6 saattir topuklularla etrafta tin tin dolaşıyordum ve artık biraz daha giymeye dayanamazdım.Arabadan inip kapıyı kapatmadan önce eğilip şoföre elli lira uzattım ve teşekkür edip kapıyı yavşça kapatıp eve yürümeye başladım.olanları tekrar tekrar düşünürken yüzümde istemsiz küçük bi tebessüm belirdi.Hayatımın en güzel günüydü heralde konser,arkadaşlar,içkiler,yeni insanlar hepsinin bi arda olduğu bir parti normalde düşününce bile karnıma ağrılar girerdi. Kalabalık insanların çok olduğu yerlere oldum olası girmekten  hep nefret etmiştim halada ediyorum düşüncesi bile tüylerimi diken diken yapıp karnıma ağrılar sokuyor ama ilk defa insanların bu kadar çok olduğu ortama girerken mutluydum,kafam rahattı,istediklerimi yapabiliyordum.Galiba kafam iyi olduğundan da olabilirdi ama yinede mutluydum ki bu bile yeterince geçerli bi sebep.Ayağımın yerde ilerlerken çıkardığı şap şap sesi kesildiğinde kapının önündeydim.Eve gelirken şiddetli yağmur yağmıştı ve halada az az yağmur  çiliyordu,tekrar yağması büyük olasılıktı ki buda benim evden kaçma olasılığımı düşürüyordu.Babamın bugünkü partiye gittiğimden haberi yoktu çünkü söylersem aslında ikisininde izin vermeyeceğini biliyordum çünkü partiyi kuranın sahibiyle babamların arası biraz çatışmalıydı,bu olay beni aşırı etkiliyor olması  beni üzüyordu çünkü sonuçta en yakın arkadaşımın babasıydı onlardan ne kadar uzak kalabilirdim ki.Kapı kilidiyle açıp gizlice girmeyecektim,bu sefer bunu yapmayacaktım çünkü en son yaptığımda baya büyük ailevi sorunlar yaşamıştım.Elimi yavaşça kaldırıp yumruk yaptım ve tam kapıyı tıktıklayacakken elim havada asılı kaldı kapı zaten aralıktı,annem yada babamın yapacağı en son hata bile olmaya bilirdi özellikle babam geceleri kapıyı 2 kez kontrol eder bide yetmemiş gibi üstüne kilitlerdi.Peki açık bırakması...
     İçimi bişeyler küçükten yemeye başladı kötü düşünceler karnımda bildiğin krampların girmesine sebep oluyordu.Elimdeki topuklu ayakkabıları yavaşça ve sessizce kapının kenarına bırkıp geri doğruldum.Elimle kapıyı yavaşça iterek araladım ve aralanan kapıdan yağ gibi hızla içeri girdim.Işıkların hepsi açıktı,normalde de açık olurdu ama bu saatlerde değil.Babam ve annem aynı holding te yönetici ve yardımcı olarak çalıştıkları için nedensizce aşırı disiplinli lerdi saat 9 olunca yatacak 7 olunca kalkılacak derlerdi ve şuan saat 12 ydi.Dış kapıya en yakın olan mutfağın kapısını yavaşça açarak ilk orayı kontrol ettim.Kimse yoktu ama MUTFAKTA kimse yoktu heryer darmadağındı bardaklar,tabaklar,mutfağa ait bütün makineler,kaşak çatal gibi çekmecelerin hepsi etrafa saçılmış,mutfak altına üstüne getirilmişti.Diğer odalarında böyle olduğuna adım gibi emindim ama kanıtlayamazdım.
Hemen ayağımın dibinde yerdeki meyve bıçağını aldım.Elimdeki Meyve bıçağına yüzümü buruşturarak baktım.Bu neyin nesiydi cidden doğru dürüst bişey yok muydu? Başımı kaldırdım ve Bi kaç adım ötemdeki et doğrama bıçağını görünce içim rahatlamıştı resmen.İlk adımımı yavaş ve sakince attım derin bi nefes aldım içerden bi kaç adım sesi geldi.Nabız seslerim atmıştı hissedebiliyordum bildiğin kulağıma vuruyordu içerden gülüşme sesleri geldi tahminimce 3 yada 4 kişinin olduğunu düşünüyorum.Son 2 adım...
Nefesimi tuttum ve diğer ayağımıda boş parkeye tam atarken şıngırtı sesi odayı doldurdu gözlerim kocaman açıldı ve başımı hızla sesin geldiği yere çevirdiğimde mutfak camından içeri girmiş gri kedimi gördüm "Suki?!" .İçerdeki gülüşme sesleri aniden kesilmişti işte şimdi ölmüştüm bide kedim yüzümden hiç aklıma gelmezdi.Adım sesleri hızla benim olduğum mutfağa doğru geliyodu elimdeki bıçağı sıkıca sıktım.Elimdekinin meyve bıçağı olması dışında hiçbir sorun yoktu.Hızla yanımdaki kilerin kapısını açıp yavaşça kapatıcakken küçük bi aralık bıraktım.Adım sesleri artık odadaydı sessizlik oldu adamın adımları yavaşladı.Mutfak o kadar sessizdiki birbirimizin nefes alışverişini rahatlıkla duyabilirdik resmen.Nefesimi tuttum ve elimdeki meyve bıçağını boyun hizama kaldırarak kilerin kapısına daha da yaklaştım.Sadece zamanlamayı tutturmam gerekiyordu.~Bir adam Doğa!?!?! sen dahasını da yaptın bundan mı korkucaksın hadi amaaaa~
İç sesimi yönetemiyordum konuşuyordu konuçtukça beni daha mı cesaretlendiriyor yoksa tedirgin mi ediyordu bilemiyordum açıkçası.Gözlerimi kapattım ve hayal ettim. Adamı nasıl öldüreceğimi adım adım hayal ettim.Tak,çaprazımda adım sesi durdu.Yavaşça gözümü araladım,adam tam kapının aralığından bakabileceğim noktadaydı.Kapıyı yavaşça açtım.Adamın üstünde simsiyah bir takım elbisesi vardı sadece sırtından bunu farketebiliyordum,elinde silah vardı ve tam önüne pencereye doğru tutuyordu ama ben tam arkasındaydım.Hızlıca bitirmem gerekti,adama daha da yaklaştım ve elimle ağzını kapatıp,bıçağı atar damarının olduğu yere sapladım ve bıçak içindeyken bıçağı aşşağı çekerek gırtlağını kestim adam ani haraketten geriye doğru sendelerken biraz daha yana kayıp kilerin içine girdik adamın elleri çırpınıyordu tek eli ağzındaki elime diğer eliylede bıçağı sağladığım boynumu tutmaya çalışıyordu adamın boynundan bıçağı çıkarıp tekrar tekrar 3 kez sapladım bütün kan yüzüme,kiler duvarlarına,elbiseme sıçramıştı. Sonunda çıkardım adam bi anda çırpınmayı kesti ve bütün yükünü bırakınca az daha rafa çarpıp bütün her şeyi düşürecektim.Adamın cansız bedeni kanlarla ellerimin arasından kayıp yavaş ve sessizce yere düştü.İlk önce adamı cansız bedenine sonra kanlı ellerime baktım. Bu görüntüyle ilk kez karşılaşmıyordum hatta birden çok kez karşılaştığımdan alışmıştım.Yavaşça yere cesedin üstüme çömdüm ve elimdeki kandan gözükmeyen bıçağı yere koydum.Ellerim adamın ceketine gitti ve iç ceplerine sokarak adamın ilk üst sonra alt cebine baktım ceketinin üstündekinde bişey yoktu ama altında kinde 1 şey elime çarptı hızla çıkardım ve ilk gözüme çarpan kartlar oldu.Bissürü vardı,T.c kimliğini çıkardım.Onun değildi... üstünde başka bi adamın fotoğrafı vardı.Başka birtane daha kimlik çıkardım başka bi adamın fotoğrafı daha vardı.Kartları cesedin üstüne attım cüzdanın diğer gözlerine baktım para kısmına gelince bi an duraksadım tomarla para vardı.parmağımın arasına sıkıştırıp birtane çekerek paraya dikkatlice baktım.İite bedenime soğuk su çarpmış gibi hissetmeme sebep olan o ses... biri parmağını kütletti.
Arkamda biri vardı hissediyordum oda benim onu farkettiğimi biliyordu ve gülmeye başladım "Meyve bıçağı ha?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 28, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KARMAWhere stories live. Discover now