FİNAL

8.4K 481 152
                                    

Evet ilk final olan kitabım. Bu zamana kadar benimle birlikte olan sizlere çok teşekkür ederim.

Arda ve Bartın'ın hikâyesini hep birlikte yaşadık. Arda'nın kırıklıklarını, hayallerini. Bartın'ın güzelliğini, gerçekten benimle birlikte çoğu kişi Bartın'a hayran kaldı.

Ne diyebilirim ki onlarında hikâyesi buraya kadarmış. Arda ve Bartın benim ilk karakterlerim. Onlar benim için her zaman ayrı olacaklar. Sizi seviyorum çocuklarım ❤️

İyi okumalar delilerim✨💜

Arda sabahın ilk ışıklarında gözlerini açtı. Dün olan olaylar aklına geldikçe nefesi daralıyor, boğulduğunu hissediyordu. Tek eli boynuna giderken, nefes almaya çalıştı.

Yataktan kalktığı zaman gözü kararmıştı. Bir kaç saniye olduğu yerde durdu ve banyoya ilerledi. İşlerini halletikten sonra biraz nefes almak için balkona doğru ilerledi. Kapıyı açtığında koltukta oturan Bartın'ı görmesiyle olduğu yerde kaldı.

Kollarını bağlayıp pervaza yaslandı. Geldiğini fark etmemiş gibiydi, gözlerini kırpmadan bakıyordu. İkisinin de aklında bit ton soru, kalplerinde kırıklıklar vardı.

Arda hiç bir şey düşünmeden Bartın'ın yanında olmak istiyordu. Sadece birlikte olmak ve mutlu olmak istiyordu. Sadece Bartın'ın değişen haline şaşırmış ve hayal kırıklığına uğramıştı. Haftalardır yüz yüze gelmemek için çabalıyordu ama bir anda geliyor ve ben artık dayanamıyorum diyordu. Arda'nın üzüldüğünü görmesine rağmen bencillik yapmıştı.

Biliyordu Arda kötü bir niyette değildi ki Bartın'ın onu kırmak için özel bir çaba vereceğini asla düşünmüyordu. Kırgındı, kızgındı kalbine söz geçiremediği için sinirliydi.

"Gel yanıma otur." Bartın'ın sesini duyduğu anda yerinden zıpladı ve düşüncelerini dağıttı.

"Peki." sıkıntılı bir nefes bırakıp adımlamaya başladı. Bartın'ın yanına geldiğinde tekli koltuklar koltuğa oturacaktı. Fakat kolundan tutulup çekilmesiyle kucağına oturmuştu.

"Bır-"

"Lütfen susalım ve biraz böyle duralım. Sadece 5 dakika nefes almak istiyorum." dedi Arda'nın cümlesini yarıda keserek. Kafasını boynuna gömdü ve içine derin bir nefes çekti. Arda'nın ayak parmaklarına kadar tüm vücudu titremişti.

"Özür dilerim küçüğüm, her şey için özür dilerim." dedi sessizce.

Kollarını Arda'nın beline doladı ve kafasını kalbinin üstüne koyarak gözlerini kapattı. Huzur bulmaktı tek amacı, haftalardır nefesi kesilmiş gibiydi.

"Özür dilemene gerek yok. Şimdi kalkabilir miyim?" diye sordu ortamın sessizliğini bozarak.

Bartın'dan ses gelmeyince kalkmaya çalıştı ama belinde ki kollar daha fazla sıkılaşınca, hareketi başarısız oldu. Bartın kafasını iki yana salladı ve tam Arda'nın kalbinin üzerinden öptü.

"Senin güvenli yerin kalbimse, benim güvenli yerimde senin kalbin Arda. Beni bundan mahrum bırakma."

Bartın'ın ses tonu Arda'nın yüreğine bir taş oturmasını sağlamıştı. Gözleri dolmaya başladığı zaman içinden kendisini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Ben seni hiç bir şeyden mahrum bırakmadım. Sen kendin yaptın, şimdi benim yaptığım hareketler yüzünden beni suçlama." tüm soğukluğu ile konuşmaya çalışmıştı ama boğazına oturan yumru engellemişti.

"Seni suçlamıyorum, hiç bir şey için suçlamadım. Ben sadece üzgünüm, gerçekten özür dilerim." yüzünü Arda'nın göğüsüne gömmüştü.

"Bende özür dilemene gerek yok dedim. Gidebilir miyim lütfen?" dediğinde Bartın kafasını kaldırıp gözlerinin içine baktı.

"Diyecek bir sözüm yok. Hatalı olduğumun farkındayım fakat benim açımdan düşün Arda. İlerde pişmanım seninle olduğum için dersen, ben ne yapacağım? Hiç bir şey umrumda olmaz. Milletin ne dediği, kimin ne düşündüğü inan sikimde bile değil fakat senin ağzından çıkacak tek laf beni yıkar." gözleri dolmaya başlamıştı Bartın'ın.

"Öyle bir şey diyeceğimi nereden biliyorsun Bartın? Yaşamadan nasıl öğrenebiliriz ne olacağını? Şimdi bunları düşünmek sence de saçma değil mi?" dedi sessiz bir şekilde.

"Senin için gereksiz belki ama benim için değil. Ben böyle birisiyim, belamı versin ki böyle biriyim. Ben bizim her detayımızı düşünüyorum, düşünmek istiyorum. Hayatımızı ona göre kurmak istiyorum ama bir yerde sürekli bir açık oluşuyor." sıkıntılı bir şekilde konuştu Bartın.

"O kadar detayı düşünmek yerine sadece bizi düşünsen. Biz derken bile ses tonun o kadar güzel ki. Her şeyi boşver seni seviyorum, sadece bunu düşün. İleriyi bilemem ama seninle yaşadıklarım için pişman olmam."

Konuşması bittikten sonra elini Bartın'ın yanağına çıkardı ve alnına yasladı kafasını.

"Ben her şeyi unutmak istiyorum Bartın. Yeniden ter temiz bir sayfa açalım olur mu? Benimle birlikte sende aç o sayfayı, birlikte güzel anılarımız olsun. Ben daha fazla dayanamıyorum." gözünden bir damla yaş düşmüştü Bartın'ın yüzüne.

Bartın'da gözlerini kapattığında derin bir nefes çekti. Bu nefesle tüm ciğerleri bayram etmişti resmen, Arda'nın kokusu tüm vücuduna yayılmıştı. 3 haftada deli gibi özlemişti bu kokuyu.

Sadece bir kerelik her şeyi kenara bırakmalıydı. Geleceği düşünmek yerine şu anı düşünmeliydi. Kucağında olan bu yaralı çocuğu düşünmeliydi.

"Tamam birlikte açalım o sayfayı ve birlikte dolduralım her anı. Seni seviyorum Küçüğüm."

Bartın'da gözyaşlarını serbest bıraktığında, dudaklarını Arda'nın dudaklarına bastırdı. Yeni bir sayfa açmış ve ilk güzel anılarını yaşamaya başlamışlardı.

Bartın ve Arda tüm üzüntülerine, kırıklıklarına rağmen birlikte olmayı seçmişlerdi. Birbirlerini sevmeyi ve tamamlamayı istemişlerdi...

Onların hikâyesiydi bu, Koca Adam ve Küçüğü'nün hikâyesi...

Şuan ne diyeceğimi bilemeyecek haldeyim. Tam burada final yapmak istedim çünkü o kadar fazla acı çektiler ki, böyle bir final hak ettiklerini düşündüm.

Özel bölümler gelecek merak etmeyin delilerim... Bartın ve Arda her zaman bizimle olacak❤️

Umarım güzel bir final olmuştur🏳️‍🌈

YALANCI •bxbWhere stories live. Discover now