Kendi kendine" kisakiye demiştim tuvaletli odaya koyalım diye şimdi işin yok sabahın beşinde tuvalet diye kalk." diyordu. Sonrasında bana bakıp; hadi gel götürelim seni tuvalete,diyerek yürümeye başladı.
Ben de arkasından gitmeye başladım, bulunduğumuz yer çok garipti, sanki kocaman bir okuldaydık, birsürü kapı ve uzayıp giden koridorlar vardı, aynı zamanda da buz gibiydi.
Hanma bir kapının önünde durup;"işini hallet seni burda bekliyor olacağım, kaçmaya falan çalışırsan yapacaklarımdan ben sorumlu değilim."dedi
Onu itip kapıdan içeri girdim, hemen bir lavabonun önünde durup elimi yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırıp aynada kendime baktım, göz altlarım mosmordu. Hemen geri çekilip tuvaleti incelemeye başladım.
En tepede küçücük bir pencere vardı, oraya ne tırmanabilirdim tırmansam bile oraya sığmam imkansızdı. Buradan kaçma planlarım suya düşmüştü.
Birden hanmanın sesi duyuldu; hadi çabuk ol, çık şu lanet yerden. diye bağırdı.
"Tamam iki dakikaya geliyorum." Diyerek tuvalete girdim.
İşimi hallettikten sonra ellerimi yıkayıp kapıyı yavaşça açtım. Hanma yere çökmüş uyuyor gibiydi, kapıyı açtığımda bile dönüp bakmamıştı.
Fırsat bu fırsat diyerek arkama bakmadan koşmaya başladım...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
