0.7

6.2K 548 167
                                    

"İyi misin Jisung?"
Bacağıma koyduğu ele bakmıştım. Napıyordu şu an?

"İyiyim Doyoon. Sadece yoruldum bırakalım işi."
Yalandı. Kafam Minho'daydı. Gideli 3 saat olmuştu. Nereye gitmişti?

"Üzgünüm fakat yatıp dinlenmek istiyorum."
"Ah anladım. O zaman yarın görüşürüz Jisung"
"Görüşürüz Doyoon"

Doyoon gittiğinde kendimi koltuğa atmıştım. Onu bende sevmiyordum fakat mecburdum.

Yerimden kalkıp akşam için alışveriş yapmaya gitmiştim. Bir kaç bir şey almıştım. Evde yemek yapmaya hiç birşey kalmamıştı. İhtiyaçları aldıktan sonra eve yürümeye başlamıştım. Market yakın olduğu için araba ile gelmemiştim.

Fakat poşetler ağırdı. Bu yüzden yavaş yürümem gerekiyordu. Eve geldiğimde bahçenin kapısını açınca evin kapısını açmaya çalışan Minho'yu görmüştüm.

Kapıyı kapattığım da bana doğru dönüp kaşlarını çatmıştı.

"Sana ağır taşımamanı söylemiştim."
Bana doğru gelip elimde ki posetleri almıştı. Hiç birşey diyemeden peşinden gitmiştim.

Kapıyı açınca hızlıca çekilip içeri girmesine izin verdim.

Su an aşırı sinirliydi. Ağzımı açsam bağıracak gibiydi. Montumu çıkarıp dolaba koyduktan sonra salona geçip oturmuştum.

"Akşama çocuklar gelecekler. Eğer istersen gelicekler tabi."
"Olur gelsinler"

Çocuklardan kastı. 6 yakın arkadaşımız. Ailem gibi olan çocuklar.

Seungmin,Hyunjin,Felix,Chan,Changbin ve Jeongin. Ah birde Mina gelicekti.

Biz çok yakın 8 arkadaştık. Her şeyimiz beraber gidiyordu. Ta ki biz boşanana kadar. Boşandıktan sonra her şey sarpa sarmıştı. Grup 2 ye bölünmüştü. Bu tarafla alakalı değildi.

Chan,Hyunjin,Changbin Minho'nun yakın arkadaşıydı. Jeongin Seungmin ve Felix benim yakın arkadaşımdı. Minho'yla sevgili olunca 8'li haline gelmiştik.

Su anda da aramız kötü değildi fakat çoğu kişi birbirine açık konuşamıyordu. Mesela ben Changbin'e bir şey anlatsam direk gider Minho'ya söylerdi.

Bu yüzden aramızda bir soğukluk vardı.

Yemeğimizi yedikten sonra kapı zili çaldığında kapıyı açmıştım.
"Oppaaa"
Koşarak bana sarılan Minaya sarılmıştım. Sırayla hepsi içeri girdiğinde selamlaşma bittikten sonra biz Mutfağa gitmiştik.

"Minho ile kavga etmişsiniz"
"Nerden biliyorsun?"
"Minho söyledi Jisung"

"Neden kavga ettiniz?"
Seungmin ve Jeongin bilmiyordu. Olayı baştan anlatmıştım.

"Jisung sanki Minho haklı bu konuda"
"Minho mu haklı neresi haklı?"
"Minho haklı falan değil Jeongin"

"Minho'nun Doyoon hakkında söyledikleri doğru evet fakat bunun yüzünden bana bağıramaz. Benim onu sevdiğimi biliyor ve asla onu severken Doyoon'a gitmeyeceğimi de biliyor. Bunu bile bile bana bağırıyor."

",Minho haklı falan değil."
"Doyoon şerefsizin teki. Seni kıskanması çok normal"
"Felix. Kıskanması tabiki normal fakat bizim ayrılma sebebi kıskançlık yüzünden olan kavgalardı biliyorsun. Ve Minho neden bunları çözmek yerine hala devam ediyor?"

"Bakın bende rahatsız oluyorum tamam fakat ne yapabilirim? Adam ortağım ve onunla çalışmalıyım."
"Bence Minho'ya sevgini göster. Ona sevgini göstermediğin için böyle yapıyor olabilir"

"Minho'ya sevgi mi göstereyim? Felix bilmem farkında mısın ama biz 4 ay önce boşandık? Ona ne diye sevgi göstereceğim"

"Bence Minho ile konuş Jisung ve Doyoon olayına çözüm bul."
Biraz daha olay hakkında konuştuktan sonra içeri girmiştik.

Herkes kocasının yanına oturduğunda bende Minanın yanına gitmiştim.
"Oppa sen neden Minho'nun yanına oturmadın?"
"Senin yanına oturmak istedim bebeğim"
Bana sarıldığında bende ona sarılmıştım.

Saat gece 12 olmuştu ve çocuklar hala buradaydı. İçki içiyor konuşuyorlardı bende Mina ile oyun oynuyordum.

Uykum gelmişti.

"Ben uyuyacağım Mina benimle uyumak ister misin?"
Gülerek kafasını salladığın da diğerlerine söyleyip odama gelmiştik. Hızlıca odamda ki lavaboya girip üstümü değiştirmiştim. Mina yattığı gibi uyumuştu.

Bende kafamı yastığa koyduğumda uyumaya çalışmıştım ama uykuya dalmak kolay olmuyordu.

2 saatte bile dalabiliyordum.

Boş boş tavanı izledikten sonra kalkıp camdan dışarısını izlemiştim.

Su an aşağıda eğlenmek varken burada duruyordum işte.

Bunda çocukların bir suçu yoktu. Sadece Minho'yla aynı ortamda olmak beni geriyordu. Camın kenarında ki pencereden kalkıp yatağıma gitmiştim uyumam gerekiyordu.

Yattığımda odanın kapısı açıldığında Hyunjin'in geldiğini düşünmüştüm. Uyuyor numarası yapacaktım çünkü kimseyle konuşasım yoktu.

Fakat gelen Hyunjin değildi.

Minho'ydu.

Yatağın başında yere oturup kafasını boyun girintime koymuştu. Boynumda hissettiğim ıslaklıkla anlamıştım ki

Ağlıyordu.

"Niye böyle olduk biz Jisung? Neden hiç bir zaman kendime engel olamadım. Neden beni sevdiğin halde başkasına gitmeyeceğini bilmeme rağmen sana bağırdım? Neden?"

Su an ona deli gibi sarılasım vardı fakat yapamazdım.

İçini çekip konuşmadan sadece duruyordu.

Niye böyle olmuştuk?

Niye sorunlarımızı çözemiyorduk?

Ve ya neden bunun hakkında konuşmuyorduk.

Ağlaması daha çok canımı yakıyordu.

"Minho ağlama"

Aniden geri çekilince gözlerimi açmıştım.

"Artık niye böyle olduğumuzu konuşmamız gerek Lee Minho"

Psikolojik ve bedenen çöküş yaşadığım bir dönemdeyim. Bu yüzden bölüm atamıyorum. Üzgünüm..

Bölüm hakkında düşüncelerinizi ve nasıl ilerlemesi gerektiği hakkında yorum yaparsanız sevinirim.

Pathetic°Minsung°Where stories live. Discover now