BÖLÜM 2

5.8K 299 22
                                    

Sadece bir kişinin yanı boştu en arkada oturuyordu . Ama erkekti ben onun yanına nasıl oturabilirim?. Bu tuhaf bakışlardan sıkılmaya başlamıştım

"En arkada boş yer var Elifcim."

Var hocam varda erkeğin yanına oturmak bana göre değil . Keşke anlayışlı biri olsa da yanındaki kızı bırakıp o erkegin yanına geçse bende kızın yanına otursam . Arkaya doğru ilerledim ama sanki günaha adım adım ilerliyormuşum gibi geldi . Çantamı sıranın üstüne koyduktan sonra oturdum. Fazla yakınımda değildi. O da anlamış olacak ki mesafe koyuyordu . Bu iyi bir şeydi.

"Evet arkadaşlar , dersimiz bu kadar . Hepinize iyi dersler dilerim ."

Ders bitmişti . Notları kimden alacaktım ben? Yanımdaki kişi kalkmamıştı birden bir cesaret geldi :

"Not tuttuysan alabilir miyim?"

Yüzüne baktım o da baktı yemyeşil gözleri vardı ama daha fazlasını inceleyemeden başımı öne eğdim. Ya cevap vermesse birdaha kimseye bir şey demezdim. Gurur yıkıcı bir şey olurdu.

"Tuttum , alabilirsin."

Ses tonu Allahım nefsime hakim olmalıyım . Bu düşünceleri aklıma getirme benim ey nefis!. Sıranın üstünde ki not kağıtlarını aldım ve çantama koydum .

"Teşekkür ederim."

"Önemli değil , adın ne senin?"

Adımı sormuştu . Biri bana adımı sordu .

"Elif"

Başını salladığını gördüm ve ben sınıftan dışarıya çıktım. Kantine inip bir çay alıp boş bir masaya oturdum. Yandaki masadaki insanlara baktım hepsi erkeklerle haşır neşir. Birbirleriyle gülüyorlar , konuşuyorla el şakaları yapıyorlardı. Ne kadar günaha girdiklerinin haberleri yoktu sanırım. Başımı öne eğdim ve dün yeni aldığım kitabımı okumaya başladım. Tanıdık bir ses yandaki masaya selam verip oturdu.

"Oo Ömer nerelerdesin ya sen?"

"Ay Ömer o kızı yanına nasıl oturttun ya inanmıyorum sana ."

"Aynen ya rezil etseydin sınıfa hem dersini almış olurdu. "

"Yazık ya "

"Okusa ne olur okumasa ne olur ? Başındaki şey yüzünden hiçbir şey yapamaz."

Benden bahsediyorlardı. Yanlarındaki masada oturuyordum ve sanki beni görmemiş gibi davranıyorlardı. Kitabıma bir damla yaş düştü . Ağlama Elif ağlama bu Rabbinin imtihanı güçlü ol biraz. Gözümdeki yaşı sildim ve ayağa kalktım arkamdan hala konuşuyorlardı.

"Gitsin evinde babasına hizmet etsin. Niye okuyor ki?"

Gülüşme seslerini hala duyuyordum. Ah benim babam olsaydı zaten yanından ayrılmazdım . Ayrıca bu üniversiteye gelmezdim. Babamın mesleğini sürdürmek istiyordum bu yüzden buraya geldim. İkindi ezanı okunuyordu ve okul bitmişti zaten okulun ilerisinde bir cami vardı orda kılıyordum namazlarımı. Bugün bana ettikleri lafları düşünerek geldim. Ömer tepki vermemişti . Susmuştu hep. Banane ondan niye onu düşünüyorum ki ben ? .

Namazımı kıldıktan sonra Camiden çıktım. Hava hafiften kararmıştı . Otobüs durağına doğru ilerledim. Beklemeye başladım. Geldi ve eve gittim.

Ağlıyordum kendimi durduramıyordum . Sürekli hıçkıra hıçkıra annemi babamı çok özlemiştim. Üstelik babamı alay konusu yapmışlardı. Hepsinden nefret ediyordum. Birden Ömerin bana verdiği notları hatırladım. Çantamdan çıkardım ve masanın üstüne koydum. Elimi yüzümü yıkamaya gittim. Kendimi toparlamam lazımdı.

Ömerin notlarını kendi defterime geçirdim. Çok güzel tutmuştu çok anlaşılırdı. En son kağıtta arapça harfiyle Elif yapmış ve çok güzel süslemişti. Altına da "Elif gibi dik dur" yazıyordu. Böyle yeteneği olması güzeldi. Annemin ve babamın bana miras bıraktığı çok güzel bir şey vardı aslında ismimi bırakmışlardı. İsmim gibi yaşıyordum. Elif gibi..

KAPALIMNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ