[✓] ᴅᴜᴍʙ&ᴅᴜᴍʙᴇʀ » 𝘣𝘢𝘫𝘪𝘧𝘶𝘺𝘶

3.1

bol yorum yapar mısınız okuyup keyfim yerine gelsin <3
－

Zil çaldığında Chifuyu hemen uzandığı koltuktan fırlamış ve kapıya doğru uçmuştu resmen. Kapıyı heyecanla açtı ve arkasında dikilen botları karlarla dolmuş genci görünce gülümsedi. Baji botlarını kenara koyup kafasını atkısından çıkarırken içeriye girdi.

"Hoş geldin!" dedi Chifuyu neşeyle. Onun elindeki poşetleri alıp montunu çıkarmasına yardımcı olu. "Hoş buldum." dedi Baji montunu askıya asarken.

Döndüğünde Chifuyu ona doğru atıldığında bir adım geriye gitti. "Beni öpmek istemezsin." dedi. "Buz gibiyim."

Chifuyu önce geri çekildi ama yaptığı ani bir hareketle Baji'yi şaşırtarak dudaklarına kapanmış, elindeki poşetleri yere bırakmıştı. Siyah saç tutamlarını eliyle kendi kulağının arkasına sıkıştırdı, ardından belini kavradı ve kendine doğru çekti oğlanı Baji.

"Gerçekten buz gibi olmuşsun." dedi Chifuyu dudakları aralanırken. "Keşke taksiyle falan gelseydin."

Baji hâlâ gözleri kapalı bir biçimdeyken mırıldanarak cevapladı onu. "Sus." dedi. "Bütün gün bunun için bekledim, sonra konuşuruz." hâlâ sıkıca sarılıyordu oğlana. Chifuyu da gülümseyip onun boynuna doladı kollarını ve saatlerce bile aynı şekilde durmaya hazır etti kendini.

"Yetmedi mi?" dedi ardından dalga geçer gibi. "Susmazsan seni öpmek zorunda kalırım." diye tehtid etti Baji onu. Oğlan kafasını onun boynuna gömmüştü.

Chifuyu tam kendini çekip suratını buruştururken Baji gözlerini aralamış ve kısa bir süre için tekrar öpmüştü onu. "Açım." dedi ardından. Ayağına bir çift terlik geçirirken ellerini birbirine sürterek içeriye girdi. Chifuyu da poşetleri ellerine almış, mutfağa yönelmişti o sırada. Baji'nin aldığı hazır yemekleri çıkartıp fırında ısıtmaya hazırlanırken mutfağa girdiğini fark etti erkek arkadaşının.

"Sen neler yaptın?" dedi Baji kendine bir sandalye çekip otururken. "Sıradan bir gündü. Farklı bir şey olmadı." Chifuyu fırının kapağını kapattı ve hemen yanındaki sandalyeye atıverdi kendini.

"İşten çıkmama ramak kaldı Chifuyu." dedi aniden. Oğlan şaşırıp kocaman açılmış gözleri ile döndü ona doğru. "Neden?" diye bağırdı şaşkınca. Baji burun kıvırdı.

"Patron öyle çok canımı sıkıyor ki... Bu gün yine kavga ettik. Kazutora da benim yüzümden kavgaya karıştı, beni desteklemek için, kendimi suçlu hissediyorum."

"Neden atıştınız ki? Kazutora böyle şeyleri çok dert etmez, emin ol senin için endişe etmiştir o da. Seni suçlu bulduğunu sanmıyorum." dedi Chifuyu sandalyesini ona doğru yaklaştırırken. "Biraz daha sarılabilir miyiz?" diye sordu dalgınca. Chifuyu hiç düşünmeden sandalyesinden kalkıp eğildi ve Baji'ye sarılıverdi. Kollarını iki yakasında hissetmiş olmanın huzuruyla Baji de onun sırtına dolanmış ve kendine doğru çekip yaklaştırmıştı onu.

Bir eliyle saçlarını okşarken kafasını iki eliyle kavradı ve yanağına tatlı bir öpücük bıraktı Baji. "Teşekkür ederim." dedi. "Hiçbir şey yapmasan da bana iyi geliyorsun."

"Sarılmak kendini iyi hissettiriyorsa şikayet etmeyeceğim." dedi Chifuyu gülümseyerek. Baji'nin biraz kızarmasına ve sıcaklamış hissetmesine neden olmuştu bu cümle. Yine de sarılmayı bırakmadı.

"Baji." diye seslendi en sonunda oğlan.

"Efendim?"

"Ben de bu anı bölmeyi hiç istemiyorum ama sence de yemeklerimiz ısınmamış mıdır?" dedi. Baji oflayarak kollarını saldı ve ondan kurtulan oğlan fırının kapağını açıp yemekleri alırken işte neler yaşadığı ile ilgili konuşması için darlamaya başladı onu.