SEKİZ

5.8K 294 8
                                    


Aklımdaki soruların hepsini konuşamamış olsak dahi bu ikimiz için iyi bir adımdı. Aslında Owen düşünceli biriydi. Eş olduğumuzda daha net anlayacağım tabi ki ama anlaşabileceğim biri inatçı ve asabi olmadığında tabi ki.

Aramızda geçen konuşma ve o malum öpücük ona karşı hislerim konusunda kendimi dinlemem gerektiğini düşündürdü. olayları bu kadar hafif atlatmam ve sorun haline getirmemem bile aramızdaki bağ yüzünden olmalı. şuan çıldırmamış olmam bir mucize ve bunu sağlayan mühürdü.

Alfanın güçlü mühür'ü. Owen konuşmadan sonra acil bir durum için haber gelince odadan çıktı ben sandalyede biraz daha oturmak istedim. Verdiği cevapları hislerimi elinden geldiği kadar bastırıyor olmasına şaşırmıştım. O bir Alfa, peşinde benden daha güzel bir çok kurt kadın var. Ama bizim için zaman tanıyordu.

Owenla konuşma bahanesiyle odayı inceleme fırsatım hiç olmadı. Oda artık açtığım cam dolayısıyla soğumuştu ama ırkımız gereğince üşümek gibi bir kaygımız yoktu. esintili rüzgarın odayı dağıtmaması için camı tekrar örttüm. Bana karşı hissettiği neydi arzu, sevgi, sadakat, aşk bunların hangisi vardı.

Odada daha yeni dikkatimi çeken kocaman bir kitaplık vardı. görünüş olarak eskiye benziyordu.

karıştırmak istemediğimden uzaktan bakmayı tercih ettim. kitaplığın en üst köşesinde kenarları oymalı bir kitap dikkatimi çekti . Üzerinde bana seslendikleri ad yazıyordu. KİJA sanırım bu kitap Alfa eşiyle alakalıydı hafifçe uzanmaya çalıştım fakat benim için çok yüksekteydi.

birden irkilmeme sebep olan Owen'ın iç sesi beynimde yankılandı. ''zora akşam yemeklerinde bekletilmekten hiç hoşlanmam '' sert bir ton ile söylemesinden sinirlendiği çok belliydi. 

O an hafifçe sırıtarak aç bir alfa düşüncesi ile kıkırdadım . Odadan hemen çıkıp aşağıya inmek için iki kat merdiven indim.  Burası daha önce ilk dönüm zamanı davetlilerin ağırlandığı yemek salonuydu ve şimdi burada yemekleri beraber yiyecektik. bu düşünce midemi karıncalanmasına sebep olmuştu tuhaf sanki hoşuma gitmişti bu durum.

 Herkesin çekindiği hatta bazıların görme şansı dahi olmadığı Alfamız ile birlikte yemek yiyecektik. ne yani zora daha demin öpüştüğün adamla yemek yiyecek olmak mı garip geliyordu? Kabul etmeliyim ki içinde olduğumuz her durum bana başından beri oldukça garip geliyordu. Duygularım ve hislerim için bunu söyleyemem sanki ona karşı hissetmeye başladığım güven duygusu ve tutku içimde hep var olan ama yeni keşfettiğim nimetler gibiydi. Bana heyecan vermeye başlamıştı. Bizi biz yapacak ilaç belki de annemin dediği gibi zamandı. 

Masaya yaklaşırken dikkatime çeken şey  savaşçı Ryan ve Kate in odada olmasıydı Kate sanırım servis için buradaydı. Ryan ile Owen kısık sesle konuşuyorlardı. dikkat kesilince seslerini net duyabildim. Yakınlardaki bir kabile sürüsünden bahsediyorlardı. Owen benim geldiğimi gördüğünde lacivert bakışlarının altından sert bir bakış attı. masanın diğer başında o bir diğer ucuna bana servis açmışlardı aramız o kadar uzaktı ki. 

Bu şekilde yemek yiyeceğimizi düşünmek kıkırdamama sebep olmuştu. Owen iç sesiyle bana ''OTUR'' diye kükredi bu irkilmeme sebep oldu masaya yaklaşarak servisimi elime aldım. ''Kija  ne yapıyorsunuz''  Kate bana doğru adım attığında elimle yerinde kalmasını işaret ettim ''Benim yerim Alfanın yanı Kate eğer Alfa kabul ederse sonrasında servislerimi yanında açabilirsin '' diyerek Owen'ın gözlerinin içine bakarak kabul etmesini bekledim. Owen ''Kijanı duydun Kate bundan sonra yemek servisini yanımda istiyorum. misafir olduğunda dahi , karşı sandalyeyi bu masadan kaldırabilirsin '' diyerek emir verdi. Bu şekilde olması beni daha evimde gibi hissettirecekti en azından Kate servislerimizi yaptıktan sonra Owen'ın dediği gibi sandalyeyi alarak ''afiyet olsun efendim '' diyerek  yemek salonundan ayrıldı.

ALFA MÜHRÜWhere stories live. Discover now