7;;hazırlık.

15 4 0
                                    

Kimse kimsenin derdini anlamıyordu. Kral da bazen çok pişman oluyordu. Henüz birkaç ayını doldurmuş minik bebeği, ablası Fiona'ya benzetmeye çalışıyordu.

Gerçekler onun da yüzüne sert bir tokat misali çarpmıştı. Canından bir parça olan kızı ellerinden kayıp gitmek üzereydi. Onu yitirmek üzereydi. Solukları kesilirken izlemek üzereydi.

 Bu yüzden omuzları titreyerek ve hatta hıçkırarak ağlıyordu. Yine de ufacık bir özrü kızına çok görüyordu.

Öte yandan, Fiona seranın bir köşesindeydi. Cyrus'u hatırlamak için odasında bıraktığı saksı çiçeğini getirmişti. Gittiğinde odasına kimsenin gireceğini sanmıyordu, çiçek solsun istemiyordu.

Yapacağı şeyin bir yükünü hissetmiyordu omuzlarında. Hafiflemiş bile sayılırdı. Zira arkasında birini bıraktığını düşünmüyordu. Kimi kalmıştı?

Son birkaç gündür düşüncelerine tezat yüzü gülüyordu. Üstünde sakin bir huzur, ufak da heyecan vardı. Amacına ulaşmış gibiydi, pişman olmayacaktı.

Elbiselerini bile bir bavula koyup kenara atmıştı. 

-

Sevgili Cyrus,

Ben buradaki şenlik hazırlığına başlayalı biraz oluyor.

Açıkcası etrafımda pervane olan yardımcılarıma da veda ettim kısaca. Hepsi halime gülüp vedamı kabul ettiler. İşin ciddiyetini kavradıklarını düşünmüyorum.

Nereye gidebilir, diye soruyorlar kendilerine. Oysaki niyetim uzak diyarları keşfe çıkmak değil. Yakındaki bir yoldan senin dünyana geçmek. Orada kendime bir yer bulmak.

 Yanan çiftliğiniz orada sağlam, büyük annen orada turtalar pişiriyor ve sen bana bir salıncak yapıyorsun. Geleceğimi biliyorsun çünkü, beni bekliyorsun.

 Ulaşmam ne kadar sürer bilmiyorum, inan daha önce denemediğim bir süreç bu.

Sana da soruyorum ölümü ama cevap alamıyorum.

Şimdi gidiyorum.

Daha fazla yazdıkça içimdeki o heyecan büyüyor, dayanamıyorum.

Seni seviyorum.

Fiona.








fiona'dan mektuplar.Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum