Bölüm-27

669 22 5
                                    

"Ne saçmalıyorsun sen ya?" Dedi uykulu bir ses tonuyla

"Akif'e ihtiyacı var diyorum. Ömür iyi değil" Ömür'ün hali ve 10 dakika dır yaşadıkları onu kahrından öldürebilirdi.

"Ben Akif'e ne diyeceğim? Seninle konuştuğumuzu bilmiyor"

"Akifi de ne diyeceğini de sikerim beni anlıyor musun?!"

Hale duyduklarından hoşnut olmasa da başka çaresi yoktu "Konumu at geliyoruz" diyerek kapattı

Yusuf tekrar Ömüre baktığında yine hesap yapıyordu. Her şey yolunda giderken ne yapmıştı ki Ömür birden bu kadar kötü olmuştu?

Hale elindeki telefonu yatağa bırakarak kalktı. Peline baktığında yoktu üstünü değiştirip salona geldiğinde Akif'in Pelin le oynadığını gördü Pelin birtek Akif'in yanında bu denli uslu duruyor du. Belki de hissediyordu.

Hale yanlarına gidip oturdu boğazını temizleyip ellerini dizlerine koydu "şey Akif"

Akif onu umursamadan Pelini gösterdi "Ya şuna baksana nasıl gülüyor"

"Şey bizim gitmemiz lazım"

"Gidelim nereye gidiyoruz, parka gidelim mi? Pelin hava almış olur ama önce kahvaltı yapalım"

"Şey Ömüre gitmemiz lazım yani senin de gelmen lazım"

Akif, Pelini koltuğa dikkatlice bırakıp eline oyuncağını verdi "Ömür mü? Ne alaka?"

"Sanırım kötü olmuş yani eski hali gibi"

"Anladım, umarım iyileşir" diyerek Pelin'i tekrar alırken Hale elinden alıp pusete bıraktı

"Gidiyoruz dedim sen bir hekimsin"

"Evet, ama ülke de birtek ben yokum hayatım. Eminim ben den daha iyileri vardır"

"Ömür'ün senden daha iyisine ihtiyacı yok sana var"

Halenin kararlı bakışları Akif'i rahat bırakmayacaktı "peki" diyerek ayağa kalktı

Akif arabanın anahtarlarını alırken Haleye döndü "biz onu nerde bulacağız?"

"Ben yerini biliyorum haydi" diyerek kapıdan çıkarken Akif kolundan tuttu

"Nerden biliyorsun?"

"Akif hadi dedim" diyerek kolunu çekti

Yusuf kendini biraz daha toparlamıştı. Ömür'ü kaldırıp yatağa oturmasını sağladı kapının kilidini açtı.

Ömür'ü tekrar kaldırıp odasına bıraktı. Dış kapıyı açıp koridor boyunca yürüdü. Tekrar kilitli bir kapıyı açtı merdivenlerden aşağı inip parmak izini okuttu yukarıdan aşağı bir merdiven indi merdivenlerden çıkıp şifreli bir kapıyı açtı. Yukarda olan demir merdiveni aşağı çekip tekrar çıktı kolu çevirip mazgalı yukarı kaldırdı.

Yusuf'u ilk karşılayan gökyüzü ve güneş olmuştu. Dışarı çıkıp yere bıraktı kendini

Ormanlık alana girince Akif sağa çekip Hale nin elinden telefonu aldı "yanlış geldik galiba buralarda ev yok"

Hale sağa sola baktı ilerde yerde oturan Yusuf'u görünce Akife döndü "doğru geldik ilerdeler"

Akif arabayı çalıştırırken Haleye baktı "senin benden bir şeyler sakladığını düşünüyorum. Gizli şeyleri sevmem Hale"

Hale sessizce yutkundu "Yol kötü araba burda kalsın" diyerek Pelini alıp indi

Biraz hızlanarak Akiften önce Yusuf'un yanına gitti

Kıvırcık Saçlı Kız+18Where stories live. Discover now