38

1.6K 123 87
                                    


       "Lütfen biriniz bana salonumun duvarında neden rengarenk, küçük el izleri olduğunu söyleyebilir mi?" diye sordu Minho salonun ortasında masumca ona bakan, yüzü gözü boyalı iki küçüğüne, sakin kalmak için üstün bir çaba sarf ederken.

    Seungmin elindeki yeşil boyayı kazımaya çalışırken bir yandan da iki eli pespembe olan Felix'e baktı:

" Neden Felix? "

   Sevimlice sırıttı küçük olan.

"Çünkü ellerimiz küçük."

"Çünkü ellerimiz küçük!" diye arkadaşını onaylarken aynı onun gibi ellerini havaya kaldırdı Seungmin.

     Minho biraz daha burada kalırsa karşısındaki ikilinin kafalarını duvara sürteceğini bildiğinden derin bir nefes aldı ve bir şey olmamış gibi yapıp odasına ilerledi.

  Bugün haftaiçiydi fakat Felix kendini iyi hissetmediğini söylerek evde kalmak istemişti. Ve tabi Seungmin de arkadaşını yalnız bırakmamıştı.

     Bir şeyler olduğunu anlamıştı fakat Felix iki kez anlatmaya mecali olmadığını, Jeongin gelince ikisine de anlatacağını söylediği için üstelememişti.

    Yine de ne olduğunu bilmemesi arkadaşına destek olamayacağı anlamına gelmezdi. Aklına gelen fikirle geçen yazdan kalan duvar boyalarını çıkarmış ve odalarını değiştirebileceklerini söylemişti.

   Felix dekorasyon yapmaya bayılırdı. Ona iyi geleceğini ummuştu. Öyle de oldu. Felix in yüzü gülüyordu. Fakat ikili hızlarını alamamış ve ortalığı birbirine katmıştı.

   Minho'nun onları katletmemiş olması büyük şanstı. Ki büyük olan normalde bunu yapardı. Fakat dün geceden beri küçüğünün tepesinde dolaşan kara bulutları o da fark etmişti. Bu yüzden sesini çıkarmadı. Bu onu mutlu ettiyse bir seferlik görmezden gelebilirdi.

    Öte yandan okul çıkışı Minho ile onlara gelen Jeongin karşısında aptal aptal gülen ikilinin ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.

"Ne yapıyorsunuz sayın andavallar?" diye düşüncesini sesli bir şekilde dile getirdiğinde, ancak orda olduğu fark edilmişti.

"Ah Jeong, gelmişsin. Fark etmedik."

"Tiner mi çekiyorsunuz siz? Doğruyu söyleyin." deyip gözlerini kıstı.

   İçerisi leş gibi boya kokuyordu. Ve karşısında hala aptal aptal sırıtan ikilinin bundan etkilendiği belliydi.

"Hadi kalkın temizlenin de dışarı çıkalım. Burası durulacak gibi değil."

    Küçüklerinin balkon kapısını ilerlerken kurduğu cümleyle ayaklandı Felix ve Seungmin.

    Jeongin ise daha fazla dayanamadığı koku yüzünden balkona çıkarken çalan telefonunu aldı eline.

" Jeong neredesin? "diyen Jisung a göz devirdi. 3 dakika önce aynı arabadan inmişlerdi yahu.

" Hyung sana zekice bir laf sokardım ama aşırı üşeniyorum. Minho Hyunglara geldim ya az önce. Nerede olabilirim? "

" Aman be seninle de konuşulmuyor. Neyse, Hyunglar bizi evden sepetledi. Toplantı yapacaklarmış. Hyunjinle yanınıza geliyoruz."

"Dışarıya çıkacaktık tam biz de. Ev durulacak gibi değil. Kapıda bekleyin birazdan geliriz."

"Durulacak gibi değil mi? Neden?"

"Of uzun hikaye. Sonra anlatırım. İniyoruz birazdan." deyip telefonu kapatmasıyla Seungmin ve Felix in odadan çıkması bir olmuştu.

   Jeongin Jisungla olan konuşmasını anlatıp aşağıda beklediklerini söylediğinde üçlü hızlıca evden çıkmıştı.

Friends? - Stray Kids/Hyunmin Where stories live. Discover now