1.Bölüm

25 5 7
                                    

Ürpertiyle uyanıyorum uykumdan ağır ağır hareket ederek, kalkıyorum sıcacık yataktan evin içi buz ,soba gece sönmüş olmalı. Saat sabah 09:00 normalde bu saatlerde okulda olmam gerekirdi ama ben okulu bir kaç yıl önce bıraktım. Biliyorum çok saçma diyeceksin ama napim okul bana göre değildi ,asla oraya ait olmadım lise bence bir çok gencin korkulu rüyası bir çoğunun harika arkadaşlık edindiği mükemmel bir yer olabilir. Bence her şey çok basit dersler ve sınavlar  bize verilen kitaplardaki, öğretmenin sınav için seçtiği sorulardan ibaret böyle anlatınca kolay gelmiyor olabilir ama inan bana öyle. Doksan beş ortalamayla okulu bırakan biri söylüyor bunu içinden bana sakın hakaret etme, inandım ve istedim şey stilist olmaktı kıyafet tasarlamak ve ünlü insanlara giydirmek ,defilelere benim hazırladım tasarımlarımı göstermek bu hayalimi biraz geç fark ettim galiba. [Hayatın daha başında olduğumu söyler]annem belki de öyledir belki de koca bir kar küresinin içindeyizdir ahh şaka yapıyorum her şey olacağına varır bekleyip göreceğiz. Gurrr diye bir ses hala aç olan karnımı doyurmam gerektiğini fark ediyorum telefonumdan beni mutlu eden bir şarkı eşliğinde kahvaltımı hazırlıyorum. Alexander Rybak - Fairytale bu şarkı bana yer yüzünde yaşayan her hayat bir filme dönüşse, tek bir şarkı konulsa işte o şarkının bu olacağını düşündürüyor .Buz gibi olan ev sobayı yakmamla içerisi yavaş yavaş ama yine de bir süre sonra ısınıyor. Kahvaltımı sıcak çay eşliğinde yapmaya bayılıyorum sobanın üstüne ekmekleri koyuyorum hızlanan ateş ekmekleri çabucak pişiriyor miss gibi cıtır ekmem kokusu sahip oldum bu huzur dolu ana şükrettiriyor ,sobalı evin artıları artık hazırlanmış mis gibi kahvaltımı yapıyorum. Tıka basa yağlı salçalı ekmekleri yiyip sıcak tavşan kanı çayımı da içtikten sonra karnım doyduğuna göre artık devam edebiliriz hikayemi anlatmaya, annem bir terzi küçük tatlı bir dükkanı var çocukluğum eski bir dikiş makinesi sesiyle dolu, gece gündüz demeden durmadan çalışırdı belki de bu yüzden stilist olmak istedim. Babam ben küçükken gitmiş, anneme çok sordum bu soruyu en sonunda anlattı bana bir gün çok kavga etmişler para yüzünden babam çalışmıyormuş ve annemin şu anki dükkanı da yaşlı bir kadına aitmiş  annem onun yanında çalışmaya başlamış o zamanlar aldığı çok az parayla da eve bakıyormuş babam yine de zorla parasını alırmış napa çaksın deyince de lâzım dermiş  bir gün çok kavga etmişler babamýn bizi terk ettiği gün annemle beni ardında bıraktığı annemin parasını zorla alıp gittiği o günü hatırlamıyorum ama düşündükçe beni üzmeye yetiyor . Günler geçmiş annem merak etmiş sağa sola çok sormuş ama haber alamamış. Bu olay ben daha altı yaşındayken olmuş, bazen düşünüyorum gitmemiş olsa nasıl olurdu diye ama annem var o beni onu yokluğuna rağmen ayakta ve dik tutuyor. Benim için çok fedakarlık yaptı okul hayatım boyunca ona minnettarım. Sonrasında okulu bırakınca hayal kırıklığı yaşadı ikinci kere ama oda biliyordu benim ne istediğimi çok kızmadı yada kıyamadı zaten anlıyordu beni, yaşlı teyze zamanla hastalıklarına yenik düşüp vefat etti çocukları annemin halini biliyordu durumumuzu işsiz kalmasın diye dükkanı bize sattılar annem krediyle dükkan sahibi oldu ama elleri çok yetenekliydi bulunduğumuz yer ki küçük bir kasaba olsa bile her kes anneme gelirdi. Günler su gibi geçti ben büyüdüm annem yaşlandı bende ona yardım etmeye başladım. Bazen kendi tasarımlarımı görürdü beni hep desteklerdi 

-Sen ilerde bunu başaracaksın ASEL

-Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?

-Elbette sen benim kızımsın gerçekten istersen başaramayacağın şey yok.

Yüzüne bakıp gülümsüyorum ve sahip oldum en değerli varlık olan anneme kocaman sarılıyorum. Sarılışı bana güven, huzur, mutluluk katıyor. Bu düşüncelerden ayrılıp evi toparlamaya koyuluyorum, bir saat sonra annemin yanına yardıma gidiyorum havalar kışın geldiğini belli eder gibi soğuk sisli ve rüzgarlı kalın kabanımı giyip atkı ve şapka ile evden çıkıyorum. Yol boyunca beni bekleyen benim bilmedin geleceğimi düşünüyorum hayallere dalıyorum.
Annemin dükkanın önünde duruyorum, işlere dalmış yine camdan ona baktığımı geç fark ediyor. Kocaman gülümsüyorum ve içeri giriyorum sıcacık oda kıyafetler, ipler, askılar, iğnelerle dolu hemen yanındaki sandalyeye oturuyorum. Kalan kıyafetleri ben dikiyorum annemde bize yiyecek atıştırmalık bir şeyler almaya gidiyor.

-Markete gidiyorum bir şey ister misin?

-İçecek meyve suyu ve çikolata alırsan sevinirim.

-Tamam o zaman hemen geliyorum ben kızım.

O gelene kadar ben bir kaç pantolon paçasını ve pensini hallediyorum. Beraber aldıklarını yiyoruz sonra ben büyük uzun dükkan camlarından dışarıya bakarken biri geçiyor mavi gözlü  uzun boylu kahverengi saçlı galiba benim yaşlarımda bir erkek buralarda mı  yaşıyor acaba ama ben görürdüm, her neyse deyip anneme çocuğu dikizlediğimi belli etmemeye çalışıyorum. Kalan kıyafetleri de dikip eve gidiyoruz ,eve girince sobanın hala sönmediğini görüp mutlu oluyorum, annem yemek hazırlamak için mutfağa gidiyor bende odama gidip biraz uzanıyorum sakin bir şarkı açıp hayallere dalıyorum.  Şarkı(Christina Perri - HUMAN )

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 17, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ASELWhere stories live. Discover now