"Evimize yeniden gelişin bana neyi hatırlatıyor biliyor musun sevgilim?"
Taehyung, ellerindeki bağı olağanüstü bir yavaşlıkla çözen Jungkook'un kendisine çok yakın olan yüzüne istemeden burnunu sürttüğünde bedenini rahatsızca geri çekti.
"Neyi" diye fısıldadı tedirgince.
Sol bileğindeki kesik acısının hafiflediğini hissettiğinde elini yavaşça kucağına çekti ve gözlerini bir saniyeliğine kırpmadan Jungkook'un yüzünde büyüyen tuhaf gülümsemeyi seyretti.
Hiçkimse ölmüş bir sevdiğinin anısının bu şekilde mahvedilmesini istemezdi, hiçkimse...
Jungkook yüzündeki mutlu ifadeyi silmeden yatakta hareketlenerek Taehyung'un üzerinden yatağın diğer tarafına geçti. Ardından diğer bileğini kurtarma çabasıyla öne eğildiğinde nefesleri birbirine karışacak kadar yaklaştılar istemsizce.
"Bir ninni. Bir ninniyi hatırlatıyor."
Sonunda her iki eli de serbest kaldığında Taehyung bedenini Jungkook'tan olabildiğince uzağa hareketlendirdi. Ancak devamında duyduğu tanıdık melodi duraksamasını sağlayan şey oldu, bakışları bir an için sessiz bir misafir rolünü üstlenen Jimin'le buluştu.
"Bir beyaz kuzu varmış
Annesini dinlememiş
Gitmiş ormana
Hoplayarak zıplayarak
Dalmış oyuna
Bunu gören aç kurtlar
Saldırmışlar kuzuya
Çok yazık...çok yazık...
Zavallı beyaz kuzu"
"B-bu ninnideki kuzu ben mi oluyorum" dedi başını Jungkook'u görebilmek için yana doğru çevirirken mırıldanırcasına.
Boynuna sürtünen dilin sıcaklığıyla ürperdiğinde Jungkook belli belirsiz onayladı "Hıhım,"
"Aç kurtlar da Jimin'le ben oluyoruz."
Duyduğu cümlenin hemen ardından hırslı bir elin tutuşuyla saç diplerinden geriye doğru çekildiğinde acıyla tısladı Taehyung dişlerinin arasından.
Dudakları Jungkook'un acı bir tatla kaplı dudakları tarafından hapsedildiğinde sert öpüşüne aynı hırsla karşılık verdi. Diline çarpan dişler kurmak istediği hakimiyeti bir anlığına Jungkook'un tarafına geçirse de vücutlarının konumunu hızlıca tersine çevirdi Taehyung.
"Jimin" diye soludu Jungkook göğüs kafesi hızla inip kalkarken. "Orada öylece durmak yerine bize katıl."
Taehyung davetkar bakışlarının yeterli olmadığını hissettiğinde tekrar Jungkook'un dudaklarına yapıştı. Bu seferki öpüşlerinin tek farkı Taehyung'un cezbedici boğuk inlemeleriydi. Sanki bu Jimin'e karşı apaçık kurulmuş bir tuzak gibiydi. Geri planda kalıp susmaması için yanlarına çekecekti Taehyung onu.
Sonra yapacağı şeyse açıktı.
Bu adamları en sert şekilde becerecekti.
"Ji-min."
İsmi dudaklarının arasından döküldüğünde, çenesinden boynuna kadar yoğun dil darbeleri bırakan Jungkook'tan başını çevirerek sevdiği adama baktı Taehyung. Kendilerine doğru atılan birkaç adımı farkettiğinde dudakları hafifçe kıvrıldı, ardından bir kez daha Jimin'e karşı alt dudağını ısırarak boğukça inledi.
![](https://img.wattpad.com/cover/288111876-288-k371313.jpg)
YOU ARE READING
ETERNAL ¦vminkook¦
FanfictionPark Jimin ve Kim Taehyung, ölen sevgililerinin anısından kurtulmak için yeni bir eve taşınmanın iyi olabileceğini düşündüler. Ancak bu kararlarının doğruluğu, biraz tartışmalıydı. ⚠️Mindfuck uyarısı