0.1

1.1K 34 18
                                    

Sabah duyduğu çığlık ile uyanmak gözlüklünün hiç hoşuna gitmemişti. Yan yatakta çığlık atan kızıl çocuğa ters ters baktı. Kızıl çocuk oralı bile olmamıştı. Kendisiyle ilgilenmekle mesguldu.

Gözlüklü homurdanarak kalkıp hızlıca hazırlanmaya başladı. Snape ile olan dersine geç kalmak istediği son şeylerden biriydi.

----

Elindeki kitaplar düşmesin diye gösterdiği büyük çaba önüne bakmasını engelliyordu. Nihayet önüne döndüğünde gelen sarışın çocuğu görmesi ile yüzü düşmüştü. Sarışın olan gözlüklü çocugu fark etmemişti. Bunu fırsat bilerek sarışına omuz atmadan geçemiyeceğini düşünmüştü. Tam yan yana geldiklerinde tüm gücüyle sarışına omuz attı gözlüklü çocuk. Nedense bu onu çok iyi hissettirmişti.

Malfoy: Potter? Tahmin etmeliydim seni küçük bulanık.

Harry sarışın cocuga ufak bir bakış atıp omuz silkmekle yetindi. Hala bunu yaptığı için kendisiyle gurur duyuyordu.

H:Yemem korkma.

Ufak zafer sırıtışından sonra bakışlarını koridora yöneltti. Karşıdan gelen kızıl çocuğu fark etmesiyle rotasını çeviren Harry sarışın çocuğun ölümcül bakışlarına maruz kalmayı umursamıyor gibiydi. 

Ron: Dostum keşke bekleseydin.

Harry: Sorma sarı civciv ile sorunum vardı da.

Harry olay erken kapandığı için mutluydu. O sarışınla daha fazla diyalog kuramazdı. Kaldıramazdı bunu.

Yanindaki kızıl arkadaşı ile hızlıca sınıfa yöneldiler. Kapı girişinde onlari bekleyen diğer arkadaşını gördüğünde icine bir rahatlık serpildi gözlüklü çocuğun. Az once olan olaylari arkadasina acilen anlatmaliydi.

Lafa o kadar dalmisti ki Herm'e olayı anlatmaya başladığında içeri giren Draco ve arkadaşlarının geldiğini görmemişti bile.

Harry: Öldüreceğim o sarı civcivi. Her yerde karşıma çıkıyor.

M: Gel ve öldür.

Harry ilk basta cevap vermedi. Hos zaten tek kelime etmek bile istemiyordu. Susmak daha mantıklı gelmişti gözüne.

M: Daha fazla konuşma Potter. Fikirlerin kimsenin umrunda değil. Ayrıca sarı civciv ne ya vizyonsuz musun?

Sınıfta uğultular yükselirken sinirlendiğini hissediyordu Harry. Bu sarisin cocuga katlanamiyordu artik. Birden ayağa kalkarak Draco'nun üstüne yürüdü. Gelirken asasını masaya bırakmaktan çekinmedi.

H: Seni ellerimle öldürmek istiyorum.

D: Huhuhu küçük seri katile bakın bir de.

Harry tam elini kaldırmış Draco'ya vuracakken gelen kapı sesi ile iki cocukta buz kesildi. Snape sınıfa girmişti.

S: Bay Malfoy ve Bay Potter bu yakınlaşmanızın hiç de dost canlısı gibi gözükmediğinin farkında olduğunuzu düşünüyorum. Derse Pr. Dumbledore'un odasında devam edebilirsiniz.

İki genç başları önde hocalarından özür dilediler. Yani daha çok Harry özür diledi. Sessizce sınıftan çıktılar. Çıkarlarken Harry'nin binasından -50 puan kırmayı da es geçmemişti Snape.

Garip sessizlik koridor boyu devamlılığını sürdürüyordu. Aralarında geçen tek konuşma Draco'nun havaya savurduğu bir kaç küfürdü o kadar. Harry ise bu olayin sorunsuz ve olabildigince erken sonuclanmasini istiyordu.

---

Dumbledore tüm olayı dinlemiş ve karşısında oturan iki gence bakıyordu. Nerden başlasa bilemiyordu. 

D: Ben sıkıldım çocuklar kavgalarınızdan siz hala atışma peşindesiniz. Kütüphaneyi düzenleme cezası ile sizi göndermekten başka çarem kalmadı.

H: Ama profesör orayı temizlemek 5 saatimizi alır yapmayın.

Harry'nin 5 saat Draco ile kalıcak olması zorunluluğu yüzünü ekşitmesine sebep olmustu. Fakat Dumbledore artık başka çare bulamıyordu. 6 yıl az katlanmamıştı bu iki delikanlıya.

------

Cezanın başladığı ilk 2 saat ne sohbet ne de tek bir kelime geçmişti aralarında. Draco'nun küfürleri es geçilirse hiç ses yoktu. Bu sessizlik gozluklu cocugunda isine gelmisti. Sarisina bir kac kacamak bakis atmasi disinda onunla ilgili bir sey olsun istemiyordu. Bu garip ortam Draco'nun tozlu bir kitabı az önce Harry'nin özene bözene sildiği yere düşürmesi ile son bulmuştu.

H: Gerçekten beceriksizsin Malfoy.

D: Çok biliyorsan sen yap bay seri katil

Katil lafına istemeden kıkırdamıştı Harry. Bir an için düşündü gerçekten orda sarışın çocuğa vurur muydu? Yapabilir miydi bunu ona? İçinden bir ses hayır diye haykırıyordu sebepsiz yere. Sonuçta ezeli düşmanıydı düşünmeden vururdu herhalde ilk kez yaşanmıyordu böyle şeyler. Bunca sene birbirlerine şiddet uygulamadan atıştıklarını düşünemezdik değil mi?

D: Bana gerçekten vurucaksın sanmıştım orda.

Harry kitapları yerden kaldıran Draco'ya şaşkınca baktı. Harry ile 'normal'  konuşma kararı almış olması şaşırılmaya değer listesine en üst sıralardaydı.

H: Sana gerçekten vurabilir miydim o sıra onu bile bilmiyorum

dedi bir anda. Sarışın bir anda donmuş şekilde baktı Harry'e. Ne diyordu bu? Fakat bir yandan da Harry'nin bu sozu sarisinin hosuna gitmis gibi duruyordu. Daha önceki kavgaları aklına gelince gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

D: Gerçekten sorunların var yaralı kafa

H: En azından beceriksiz değilim?

D: En azından katil değilim bende

Draco'nun kıkırdamasına Harry'nin kahkahası karıştığında Draco Harry'ye baktı sakince. Düşmanının güzel güldüğünü inkar edemedi kendine. Böyle hissetmesi tuhaf değil miydi?

Ne olduysa o konuşmadan sonra olmuştu işte. Bir anda ağızları açılmış birbirlerine karşı olan tüm nefretlerini bir kenara bırakmış tüm düşmanlıklarını unutmuş konuşmaya başlamışlardı. Bol kahkahalı gülüşmeli 3 saatin ardından kütüphane cezasi bitmisti. İki genç son kez birbirlerine baktılar. Vedalaşma faslını açan ilk Draco olmuş elini Harry'ye uzatmıştı.

D: Güle güle bay Potter

H: Hoşçakalın bay Malfoy

El sıkışmadan sonra kütüphaneyi ilk terk eden Malfoydu. Harry ise arkasından bakakalmıştı. Bu bir ateşkes ilanı mıydı?

Paeintet || DrarryWhere stories live. Discover now