FINAL

833 67 141
                                    

"Levi! Uyan!"

Adam gözlerini çalan telefon sesi ile açmıştı. Neydi bu kadar önemli olan?

"Uyuyorum Hange sonra konuşalım."

"Ya salak sonuçlar açıklanmış!"

"Ne!?"

Levi yerinden fırladığı gibi bilgisayarını açtı ve siteye girmeye çalıştı.

"Baktın mı?"

"Açılmıyor kodumun sitesi! Senin sonucun nasıl!?"

"Gayet güzel beklediğim gibi sıralamam. Umarım aynı üniversiteye gidebiliriz!"

"Site açılsa belli olacak!"

Levi kapısının açılması ile bakışlarını o tarafa yöneltti.

"Oi Levi! Neler oluyor!?"

"Sonuçlar açıklanmış."

"Ee sonuç ne!?"

"Bilmiyorum açılmıyor."

"Sistem seni kabul etmemiş gözüküyor."

"Kenny boş yapacaksan siktir git odamdan!"

Levi ekrana döndüğünde açılan sayfa ile donup kalmıştı.

Hange ise telefonun bi ucunda meraktan çatlıyordu.

"Levi!? Noldu!?"

Levi yutkundu ve cevap verdi.

"Hange ben.."

"Sıralaman kaç Levi!?"

"3 bin..."

"NE!?" Hange den sevinç çığlıkları geliyordu.

"Ne yani bir bok becermiş misin?"

Kenny'nin sorusu ile Levi ona döndü.

"Becereceğim şimdi ben bişey-"

"Edepli konuş ulan!"

...

"Levi!"

Levi koridorda koşarak ona doğru gelen Hange'yi görmesi ile kızarmış gözlerini gizleyemedi.

"Levi? İyi misin?"

Levi kafasını olumsuz anlamda salladı ve Hange'ye sarıldı. Daha sonra ise ayrılıp yere çöktü.

"Ne oldu?"

"Hastamı kaybettim. Daha 7 yaşındaydı."

Hange de Levi'ın yanına oturdu ve ona sarıldı.

"Benim yüzümden Hange. Küçücük çocuk öldü."

"Yapacak birşey yok Levi. Eğer doktorsan hem hasta kurtaracaksın hem de kaybedeceksin."

"Labaratuvardan erken çıkmışsın?"

"Evet işlerim bugün erken bitti sana uğrayayım dedim."

"Anladım."

"Beyaz önlük içinde mükemmel duruyorsun."

Hange'nin iltifatı üzerine gülümsedi Levi.

"Gidelim istersen?"

"Olur. Sen üstünü değiştir ben seni arabada beklerim."

Levi onaylar bir bakış attı ve giyinme odasına gitti...

...

"Oo doktor beyimiz gelmiş!"

Tüm lise arkadaşları Connie'nin evinde toplanmışlardı.
Zeke yine Levi ile uğraşıyordu. Levi kendisine doktor bey denmesinden nefret ederdi.

Zeke sonunda liseyi bitiremeyeceğini anlamış ve bırakmştı. Ticaret işlerine yöneldi.

Mikasa ve Eren ise nişanlanmıştı. Evlenmeyi işleri dolayısıyla ertelemişlerdi.

Ymir ve Historia birlikte yaşamaya karar vermiş ve küçük bir kasabaya taşınmışlardı.

Armin ise başarılı bir Kimyager olmuştu.
Hange Armin'in aksine Kimya Mühendisi olmuştu.

Connie ve Jean birlikte açtıkları kafeyi işletiyorlardı.

Aralarında bir kişi yoktu oda Erwin idi.

Çünkü Erwin asker olmaya karar vermişti. Görevde olduğu içinde katılamamıştı.

"Jean herşey değişti bir senin at suratın değişmedi!"

"Kapasana sen çeneni martı! Nişanlının yanında küçük düşme şimdi!"

"Pardon?" Mikasa'nın konuşması ile Jean susup önüne döndü.

"Keşke Erwin de burada olsaydı."

"Keşke Armin."

"Annie nerede?"

Armin cevapladı Historia'nın sorusunu.

"Antrenmanı daha bitmedi."

Herkes sohbetin ortasına dalmışken kapı neredeyse kırılacak şekilde çalmıştı.

Connie kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişi ile şaşırmıştı.

Gelen kişinin içeri girmesiyle herkes ayağa kalkmıştı.

"SHINZOU WO SASAGEYO!"

İçerideki herkes aynı Erwin gibi elini yumruk yapıp kalbinin üstüne koydu.

"SHINZOU WO SASAGEYO!"

Son

...

Biliyorum kısa sürdü kitap OSBSKSBSKDND

Ama böyle olması gerekiyordu zaten ben sürekli yazan biriyim yine kitap yollayacağım birkaç bölümünü yazdım yeni kitabın

Kitap hakkında düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim

Kendinize iyi bakın görüşmek üzere <3

Allegation | Attack On Titan| Yarı Texting|Where stories live. Discover now