11

11.6K 458 72
                                    

İnsanın içindeki tuhaf hisler neden oluşur?

Ya aşık olmuşsundur ve karnındaki karıncalanma hissine bağlı bir durumdur. Ya yakın zamanda bir olay yaşayacaksındır. Tabi birde hissiyatın iyi ve kötü olması gibi bir durum da söz konusu. İyi ve olumlu bir insanın genelde içinde iyi his olur bence, ama durum benim için tam tersi bir hal alıyor. Ya da muhtemelen gece yemeği fazla kaçırmışsındır içindeki histe gaz sancısıdır.
______
2 gün sonra... (13 Kasım Perşembe)

Sabah ilk defa kendi kendime kalkmıştım. Alarm sesi olmadan. Saate bakmak için telefonu arıyordum. En sonunda ayağımın ucunda bulmam ile derin bir oh çektim. Sahi o telefon oraya nasıl gitti?

Her neyse telefonu açıp saate baktım, henüz 08.20 geçiyordu bence erken uyanmıştım.

Yataktan çıkıp banyoya girdim. Ah komutan bana öyle yazmasaydın bu küvetin içinde ne tür fanteziler yaşardık.

Düşüncelerden sıyrılıp kıyafetlerimi çıkardım duş almam gerekiyordu. İki gündür bir serefsiz yüzünden depresyon halindeydim.

Bir saat boyunca banyoda kalıp sıcak suyun etkisi ile kendimden geçmiştim. Vücudum tamamıyla buruşunca artık çıkma kararı aldım ve bir havlu alıp vücuduma doladım.

Dişlerimi fırçalayıp banyodan tamamıyla işimi bitirerek çıktım. Dolabın önünde durup kıyafetlere bakıyordum fakat ne giyeceğime zerre karar veremiyordum. Ya fazla resmi ya da fazla düz kıyafetlerim vardı. En sonunda ne olacaksa olsun diyerek elime ilk gelen takımı aldım.

    Siyah boğazlı badi, siyah kot pantolon ve toprak tonlarında ki kabanımı da alıp kapı önüne gittim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Siyah boğazlı badi, siyah kot pantolon ve toprak tonlarında ki kabanımı da alıp kapı önüne gittim. Nude tonlarında ki makyajımla uyumlu bir görünüm oluşturmuştum. Kapının önünde duran vestiyer den siyah çantamı alıp eşyaları mı içine koydum. İnce topuklu botlarımla tamamıyla hazır olmuştum.

Kapıyı kilitleyip evden çıktım. Park ettiğim arabaya doğru gidip, bindim. Kemerimi takıp aynı zamanda da Irmağı aradım. Üçüncü çalışta açılan telefon ile hiç beklemeden konuştum.

"Alo Irmak'cım bana konum atar mısın"

"Sana da günaydın tatlım. Tabi ki atarım" dedi dalga geçer bir tavırla.

"Teşekkürler bebeğim" dedim.

"Bir şey değil, bu arada Ömer de bizimle" dedi.

"Hangi Ömer" diye sordum merakla.

"Bizim Ömer işte kızım" dedi ciddiyetle.

"Irmak ben vazgeçtim gelmiyorum" dedim. Ya Ömer şerefsizinin ne işi vardı şimdi.

"Saçmalama" ardından gülme sesi geldi.

"Hayır ya, nefret ediyorum ondan biliyorsun"

"Hadi güzelim hadi hem Soner burada bulaşmaz sana" dedi arkadan gelen seslerden belliydi zaten.

"Bunun acısını senden çıkarırım biliyorsun değil mi"

"Biliyorum güzelim biliyorum hadi gel" dedi.

Görüşürüz deyip kapattım.

Irmaktan gelen konuma baktım. Bu cafeyi biliyordum. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladım. Evime yarım saatlik mesafede doğa ile iç içe denizgören mükemmel bir mekândı.

Aklıma düşen isimle gerilmeye başladım, acaba ne yapıyordu, şu an beni düşünüyor muydu?

-saçmalama salak keyfine bakıyordur şu an.

Hiç sesimi hak vererek düşünmeyi bırakmaya çalıştım. Fakat sadece çalıştım. Yapamadım. Neydi içindeki saçma his. Niye böyle hissediyordum, bir şey mi olacaktı.

Etrafıma bakıldığında geldiğimi anlayıp arabadan indim. Anahtarı Valeye verip içeri girdim.

Kapıya dönük oturan ırmağa gördüm de onlara doğru yürüdüm. Soner ve Ömer'in arkası bana dönüktü. Masaya varmam ile Irmak ayağa kalkıp tabiri caizse boynuma atladı.

"Kemiklerimi kırdım Irmak yavaş ol" dedim acıyla.

"Kesme iki yıldır görüşmüyoruz çok özlemişim seni" dedi

Bende özlemiştim.

Irmak sonunda kendi vücudu ile bütünleştirici vücudumdan ayrılınca bu sefer de soner'in sarılmasıyla boğulacak gibi oldum.

"Enişte Allah aşkına bırak boğuluyorum"

"Bir sus ve baldız" diye cevapladı sadece.

Sonunda o da ayrılınca soner'in arkasında gördüm yüzle kalakaldım. Doğu buradaydı. İşsizim haklıydı ben onu düşünürken o keyfin değdi yapacak bir şey yoktu takmayacaktın onu.

"Oh be Ömer gelmemiş" diye mutlu bir ses tonu çıktı boğazımdan en azından o yoktu.

"Burada ya işte ahu" dedi Soner, Doğu'yu göstererek.

"Nasıl?" Sinir harbi vücudumu ele geçirmişti. Nasıl böyle bir şey yapardı

"Güzelim bayağıdır görüşmüyor sunuz tanımamanın normal" dedi Soner.

Gözlerimi doğuya çevirdiğimde hala gözlerini benden çekmediğini gördüm. Neden olduğunu bilmiyordum fakat gözlerindeki pişmanlık bariz belliydi. Ama bu beni kırdı ve aptal yerine koydu gerçeğini değiştiremez di. Gözlerimi ondan çekip benim için ayrılan sandalyeye oturdum. Kabanımı zaten kapıdaki görevliye teslim etmiştim. Çantamı da sehpanın kenarına asıp, ellerimi sehpanın üzerinde kenetledim.

"Ee nasılsınız bakalım" diye sordum.

"İyiyiz sen nasılsın" diye cevapladı beni Doğu.

Irmak ve soner'den beklediğim cevabı Doğu'dan almam zaten oldukça fazla olan sinirimi zirveye taşıdı.

"Sana mı sordum" diye tersledim onu.

"Ama b-" diyeceği şeyi tekrar konuşmandan dolayı tamamlayamadı.

"Kes sesi" sesim fazlasıyla sert çıkıyordu.

"Ahu sakin ol Bir şey demedi çocuk" konuşan Soner di. bu sefer onun da sesi sert çıkmıştı.

"Abi sakin ol tamam, haklı" diye konuştu da o yatıştırıcı bir ses tonu ile.

Soner "lan neye haklı ne bok yemiş olabilirsin ki böyle davranıyor sana" dedi.

Kafedeki herkes bize bakıyordu, Allah'tan çok kişi yoktu.

"Anlatsana Doğu. Ahu yanlışlıkla bana yazdı sonra konuşmamız devam etti ardından flörtöz bir tavır aldık, onu kendime aşık edip bok gibi ortada bıraktım desene." Gözlerimden akan yaşları durduramıyorum. "Ve biliyor musun Soner bunların hiç birini Ömer olarak yapmadı bana farklı bir yüz ile yaklaştı öğrendin işte eline ne geçti"elimin tersiyle akan gözyaşlarımı silip çantamı ve kabanımı alıp çıktım.

Vale arabamı getirince bindim. Tam gidiyordum ki Irmak'ın kapıyı açıp bilmesi ile durdum.

"Ahu lütfen o şerefsizlerin yanında durmak bile istemiyorum" dedi. Ağlamaklı sesiyle.

Bölüm sonu

Bölüm nasıldı ?

Öpüldünüz...



ASKER /Texting Where stories live. Discover now