Safderun

6.3K 305 40
                                    



Bugün hayatımın en önemli dönüm noktalarından biriydi, Çalıştığım şirkette 2. yıl içerisinde önemli bir noktaya gelebilmiştim. Finans Müdürü olarak bugün ilk iş günümdü. Pozitif bir enerji ile uyanmış, kahvaltımı etmiş şirkete gelmiştim. Şirketi'in giriş kapısındaki güvenlik görevlisine selam verip içeri girdim.

Bu şirkete ilk başladım günü hatırladım, çıkmaz bir psikolojinin içerisinde verilen görevleri yapan yükselme potansiyeli olmayan biri gibiydim. ama o günü hatırladıkça o gün oradan çıktıktan sonra aklıma çok şey dank etti. geçmişimi unutamasam bile yok saymam gerektiğini aklıma kazımıştım.

Omuzlarım dik, kendimden emin bir şekilde odama doğru ilerledim. belki zor görevler beni bekliyordu, zamanın da aktığını unutmamam gerekiyordu.

Odama girdiğimde, masamın üzerinin toplu, her şey yerinde olduğunu görünce gülümsedim, önceden masam böyle olmazdı en azından böyle önemli bir yere gelene kadar.

Masama oturdum, önümdeki bir kaç evraka göz attım, bir kaç not aldıktan sonra saatte baktım 15 dakika sonra genel toplantı vardı, görev dağılımları ile ilgili olacaktı.

*

Herkes masaya oturmuş, Genel müdürün bize katılmasını bekliyorduk. Bekletmeyi çok severdi, bugün şirkete yeni Finans Müdürü Yardımcısı olarak biri başlayacaktı, beraber çalışacağımız için acıkcası merak ediyorum.

Aradan geçen 2-3 dakikadan sonra Genel Müdürümüz gelmiş ve toplantıya başlamıştık. "Evet, arkadaşlar bildiğiniz üzere Finans Alanında bir kaç değişikliğimiz oldu, Eski müdürümüz emekliliğe ayrıldığı için onun yerine Aruz Bey' geldi." Müdürü başımla onayladım, arkadaşlarımın tebriklerini başımla onayladım ve yerime tekrar oturdum.

"Evet, Aruz Beyin Yardımcısı Funda Hanım biraz sonra katılacak aramıza." Dedi, Müdür en azında ismini öğrenmiştik.

Bir süre işler hakkında konuştuk, şirketi daha nasıl ilerletebiliriz konusunda fikirlerimizi ortaya attık, ve onlar üzerine konuştuk. Kapı çalındı ve içeri kırmızı elbiseli, saçlarını arkasını atmış bir kadın girdi, yüzünü görmemiştim.

Masanın üzerindeki telefonuma önemli bir bildirim geldiği için, ona bakmak zorunda kaldım, içeri giren kadın herkesle tanışmıştı aceleyle maili kapattım.

"Merhaba." Dedi, yanımdaki kadın. Ayağa kalktım ve karşımdaki kadını gördüğümde her şey silikleşti, olamazdı bu.

"Ben, Funda Kozak."

Onun eşi olan Funda Kozak, başımla onayladıktan sonra yanımdaki sandalyeyi cekip oturdu, herkes bir şeyler hakkında konuşuyordu hiç birine katılmadım. ben onca şeyi unutmaya çalışırken buralara geldim, yine hayatıma girmesine veya onunla ilgili hiç bir şey etrafımda görmek istemezken. Eşi benim yardımcım olarak bugün işe başladı.

Omuzuma dokunan ele beraber irkilerek kendimi geri çektim. "Şey, korkuttum galiba, özür dilerim ama toplantı bitti." Dedi, Funda.

Onu başımla onayladıktan sonra dışarı çıktım, lavaboya girip elimi yüzümü yıkayıp kendimi gelemeye çalıştım. "Sakin ol Aruz, onu görmediğin sürece her şey yolunda hayatını mahvetmesine asla izin verme." Dedim, kendi kendime.

Funda ile sadece iş konusu için konuşurdum, başka bir şey yapmazdım. Lavabodan çıktıktan sonra direkt kendimi odama girdim, işlerle odaklanıp bu yaşananları biraz olsun unutabilirdim.

*

Odama girdiğimden beri sadece iş ile ilgili bir kaç kişi gelmişti yanıma, onun dışında odamdan çıkmamıştım, tekrar masamdaki evraklarımı odaklandığımda kapı tıklandı ve içeri Funda girdi.

"Bu evraklara bakmamız gerekiyor." dedi, rahat bir tavırla elimle gösterdiğim sandalyeye oturup evrakları bana uzattı.

"Aruz, bey toplantı salonunda rahatsızlandınız galiba o yüzden tanışamadık." Dedi, lakin ona fırsat vermeden söze atıldım. "Aruz Aslan." dedim, çünkü yine ismini söyleyecek o soy ismi söyleyecek.

Duymak istemiyordum artık. Beni başıyla onayladı. Getirdiği evraka göz attıktandan sonra altına imzamı attım, "Bununla ilgili bir sıkıntı yok ve imzamı attım altına." dedim, telefonu ile ilgileniyordu duymamıştı beni galiba.

"Funda Hanım." dedim, bir an afalladı ve bana baktı, "Şey, özür dilerim eşimden önemli bir şey mesaj bekliyordum onu kontrol ettim."

"Önemli değil, evrak için bir sorun yok." dedim ve ona uzattım, odamdan çıkarken telefonu çaldı ve telefonu açtı "Efendim, Hayatım." dediğini duyabildim sadece, duymak istemedim.

Hayatım düzene girmişken neden tekrar, neden bana böyle bir acı ? Başka bir şirket mi yok bu ülkede niye burası?

Artık, arkada bıraktıklarım, unutmaya çalıştıklarımın bana tekrar acı çektirdiğini hissediyordum, omuzumda o kadar kaldıracak ve dayanacak gücüm yoktu.

"Aruz, sakin ol bak o mutlu sende öyle ol hayatına birinin girmesine izin ver." yine kendime nasihat veriyordum.

*

İş yoğunluğunun artması sonucu müdür olduğum ilk gün eve ölmüş bir şekilde gidiyordum, asansörden inip, şirketten çıktım.

Aracıma doğru ilerlerken, Fundayı gördüm ileride birini bekliyordu galiba. niye benim umurumdaydı bu, bir kaç saniye sonra önüne siyah bir araç durdu Funda, kapıyı açıp araca bindi.

Oydu, Gelen.

Arabası hala aynıydı.

Tuğraydı, Gelen.

|BÖLÜM SONU|

Aruz, Tuğrayı Çok seviyordu.
ve hala da öyle ama unutmak istiyor.
Onun Evlenmesi, Aruz İçin Bir Yıkım.

RUHE- GAYWhere stories live. Discover now