12- bi teşekkür mevzusu

3K 226 264
                                    



"ah!" diyerek karnını tutarak doğruldun. levi hemen yanına koştu ve bir elini beline koyup diğeriyle senin elini tuttu.

"ne oldu aşkım? iyi misin?"

yavaşça arkana yaslandığın zaman söyledin. "iyiyim bebeğim. sadece, bimiyorum bu dönemler çok ağrım oluyor."

"istrsen doktora gidebiliriz?"

elini sallayarak onu reddettin. "dedim ya, oluyor arada. hem daha iki gün önce gittim, bebeğin durumu gayet iyi."

levi, dudağını büktü ve senin şişmiş, kocaman olmuş karnına bakarak düşündü.

"o zaman neden ağrın oluyor ki? normal miymiş bu?"

o senden daha fazla telaş yapıyordu. kesinlikle, bebeğinizin veya senin başına gelebilecek kötü bir durumdan ölesiye korkuyordu.

" tabii ki normal hayatım. dünyaya yeni bir canlı getirmek kolay değil ya?"

cevapsız kaldı. yavaşça ayaklandım "ben bir tuvalete gideceğim."

lavaboya doğru adınlarken arkandan gelen levi'ı farketmenle ona döndün. "beraber mi işeyeceğiz?"

gözlerini kaçırdı ve yutkundu. "her ihtimale karşı..."

onu takmayıp tuvalete girdin. elbiseni kıvırırken bacaklarının arasından akmaya başlayan sıvıyla gözlerin genişledi.

"levi, çabuk gel." tuvaletin kapısı hızla açıldı, beklediğin gibi.

"sorun ne?"

"doğuruyorum!"

-

"levi..." gözlerini kırpıştırarak söyledin. başında korkunç bir ağrı vardı. aynı zamanda her yerinde.

"aşkım," levi hızla koltuktan kalktı ve yanına oturup elini tuttu. "iyisin değil mi bebeğim?"

"iyiyim," zorlukla konuştun. "o, nerede?"

"yenidoğan odasına aldılar. boy ölçümü gibi şeyler için. sakın endişelenme tamam mı?"

kafanı salladığın zaman kapı açıldı. içeri giren bebeğini görünce gözlerinin dolmasına engel olamadın.

onu, senin hasta yatağının yanına bıraktılar. ikiniz de gülümseyerek ve hayranlıkla bebeğinize bakıyordunuz.

levi sırıttı ve kızınıza bakarak konuştu "iyi iş çıkarmışız, hm?"

şakayla omzuna vurdun. sonra onu kucağına almak için doğrulmaya yeltendiğinde levi hızla yerinden kalktı.

"bekle, ben alayım."

ufak bebeği kolları arasına aldı ve senin kollarına yatırdı. hayranlıkla yüzüne baktın. saç rengi ve burun şekli dışında senin aynındı.

"isabel... bu adı istiyordun değil mi?"

levi kafasını eğdi ve parmaklarıyla oynamaya başladı. "evet.. ama sen istemiyorsan eğer, sorun değil."

"isabel kuchel ackerman,"

levi, kafasını kaldırdı. dolmuş gözlerle sana baktı. sandalyeden kalktı ve ikinizi kucakladı.

"ben.. sana ne kadar teşekkür etsem az y/n. bana bir hayat verdin, hiç sahip olamadığım bir aile verdin, mutluluk verdin. bana her şeyi verdim. ben, çok teşekkür ederim."

onu kravatından tutup kendine doğru çektin. dusaklarına baskı uyguladın.

"evet, hepsini yaptım, çünkü seni çok seviyorum, şapşal."

-

bu masal da burda bitmiiişş.

៚ dalgamı geçiyorsun canım | levi ackerman [✓]Where stories live. Discover now