1. bölüm

11.1K 513 717
                                    

iyi okumalar ❤️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

iyi okumalar ❤️

_______

"JEONGGUK BABA!!!" Chaeyoung'un neşeli sesi ile beklerken boş durmamak için mesajlarıma baktığım telefonumu cebime koydum ve yaslandığım arabamdan bana doğru koşmasını karşılamak için eğildim. Giydirdiğim şeker pembesi elbisesi ve iki yandan ördüğüm saçları ile çok şirin görünüyordu.

"Bebeğim! nasıl geçti günün?" Kısa kollarını boynuma sardığında aynı şekilde kollarımı küçük bedenine sıkıca doladım. Tatlı kokusunu solurken yanaklarına aceleci öpücükler konduruyordum, yalnızca birkaç saattir görmememe rağmen yıllardır uzak kalmış gibi özlemiştim.

Zorunluluk olmadığı sürece ondan ayrı kaldığım anlardan nefret ediyordum. Okula başladığı ilk gün normal şartlarda gitmemek için ağlaması gereken Chaeyoung olmalıydı fakat ben onun yerine göndermemek için ağlamıştım.

Hevesli bir şekilde 'Yeonjun gibi anaokuluna gitmek istiyorum' dediğinde çok sevinmiştim ve hemen okul arayışına girmiştim fakat işler ciddileştiğinde duygusallığım beni ele geçirmişti.

Eşim Taehyung istersem tek başına götürebileceğini teklif etmişti ama ilk defa okula gidişini kaçırmak istemediğim için hem ağlayarak hem gülerek okula gelmiştim. İleride bu anı kaçırdığım için kendime çok sinirlenebilirdim.

Sınıfın önüne dolu gözlerim ile geldiğimizde, kendisini tanıtan öğretmeninin elini sıkıca tuttu ve içeri girerken hiç tereddüt etmeden bize gülümseyerek el salladı. Taehyung da onun el sallayışına karşılık verdiğinde ağlamamak için dudağımı büzerek ben de elimi salladım. Aklının bende kalmasını istemezdim.

Derin bir iç çekerek bahçeye doğru yürürken, Taehyung beni bir banka oturttu. Önce hiçbir şey söylemeden kocaman sarıldı ve başımı omzuna yaslamışken saçlarımı okşayarak biraz zaman geçirdikten sonra konuşmaya başlamıştı.

"Güzelim bunlar çok tatlı heyecanlar, hem bu daha başlangıç seninle daha çok ilklerine şahit olacağız." demişti usulca saçlarımı okşamaya devam ederken, "Zaman öyle hızlı geçecek ki bir bakacaksın seninle kızımızın üniversite mezuniyetine geleceğiz ve sen yine tutamayacaksın incilerini."

Bakışlarımı ona çevirdiğimde ufak bir tebessüm ile yere baktığını görmüştüm. Muhtemelen o zamanlarımızı hayal ediyordu.

"Hatta belki orada babaları gibi hayatının aşkını bulacak ve kendimizi düğününde bulacağız." Gözleri bana döndüğünde dudaklarımı büzdüm.

"Böyle konuşma yine ağlayasım geliyor, Taehyung minik bebeğimiz büyüyor."

Sesim titrediğinde eğildi ve ona dönük yüzümü uzun parmakları arasına aldığında dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu.

miracles in septemberWhere stories live. Discover now