6.Bölüm.

246 60 53
                                    


Bölüm şarkısı;

Cem Adrian, kül.

"Öyle bir an gelir ki, yaşadığın ne varsa hepsini içine atar, seni de o ânılara gömmeden bırakmaz."

Adımlarımı hızlandırırken, topuk sesleri parkelere çarpınca kulağa tiz bir ses gelip uzaklaşıyordu. Koridorda etrafına bakınarak ilerlerken kendinden ödün vermeyen tavrı ile yürüyordu. Korku ve panik içimi dağlarken adımlarına yetişmeye çalışıyordum.
Adımlarını yavaşlatıp kapının önünde durduğunda ellerini cebinden çıkarıp ıslık çalarak etrafına bakındı, kaşlarımı kaldırırak onu izlediğimde. Kapıyı yavaşça açıp bana baktı.

"Ne dikiliyorsun kızım? girsene!" Beynim son onda tepkisine karşılık vermiş bir şekilde kafasını sallarken etrafıma bakınarak odaya girdim, peşimden girdi.
Raflarla kaplı dosyalara göz gezdirdim, binden fazla dosyalar raflara sıkıştırılmış kurtarılmak için can atıyordu. " Telefonunun fenerini aç kapının altından ışık sızıntısı olursa fark ediliriz."

Telefonumu el çantamdan çıkarırken ışığını açmıştım, aynı işlemi oda yaparken raflara doğru ilerleyip öksürdü." Siktir, her yer toz içerisinde" homurdanarak burnunu çektiğinde ona baktım.

"Kapıyı kontrol etsen de ben mi baksam, bu şekilde öksürmekten veya hapşurmaktan dosyalara bakmana sıra gelmeyecek." Dedim, başını olumsuz anlamda salladığında omuz silkerek karşıda ki rafa ilerledim. Her birinin üzerinde isimler yazarken telefonun ışığını yaklaştırarak gözlerimi dosyalarda gezdirdim, parmaklarım dosyaların üzerinde tur atarken, Zargo'nun hapşurmaları duvarda eko yapıp kulaklarımıza doluyordu.

"Sessiz mi olsan biraz?" diye öneri sunduğumda, homurdanarak dosyalara baktı.

"Kes sesini"

"Burada bir şey yok." Kendi kendime fısıldayıp diğer rafa ilerlediğimde, oda dosyaları açıp bakıp yerlerine tekrardan yerleştiruyordu. "2017 tarihiyle ilgili hiç bir şey yok burada " Dedim başımı olduğu yöne doğru çevirirken. Zargo, ağır ağır başını salladı ve baktı.

"Tarihleri değiştirme ihtimalleri ile karıştırma ihtimalleri çok yüksek." Kaşlarımı çatarak önüme döndüğümde dizlerimin üzerine çökerek alt katta ki raflara göz gezdirdim." Yangın çok bir şekilde üstü kapalı kapandı, belki de evin içinde dışında bir sürü ipuçu vardı ama hiç bir şekilde araştırma olmadı, neden?"

"Yangın en kolay yöntemdi, eğer bir ipuçu kalsa bile kül dolu evden her hangi bir şey bulamazlardı." dediğimde kafasını salladı." Peki beni evden çıkarırken, dışarıda yine bir kaç insan vardı hiç mi görünmedi?"

"Belki de seni çok tanıdık biri çıkardı, belki de görsen yüzünü hatırlayamacağın insan. Sonuç olarak bu herif her şeyi göze alarak seni o evden çıkarttı, oyunun devamı olucağını belli etti." Telefonunun zil sesiyle ona baktım, telefonunu açıp kulağına yasladı. "Söyle emir."

Arayan kişinin Emir olduğunu anladığımda önüme dönerek dosyalara bakmaya devam ettim." Siktir, tamam sen buraya geliyorsun acele et koridorda bir sürü görevliler var." Adım seslerini hissettiğimde doğrulup arkamı döndüm. " Emir, kamera görüntülerini silecek aşağıya inip masada beni bekle. Sakın yanlış bir şey yapma , Peri. Alkol falan almaya kalkışma, biri seninle iletişime geçmek isterse benimle birlikte olduğunu söyleyip başından sav." dediğinde, öyle hararetli konuşuyordu ki karanlıkta bile yüzünü seçmek zor değildi.

"Tamam." dediğimde kafasını çevirip kapının sızıntısından dolaşan gölgelere baktı. Nefesimi tutup kapıya baktığımda telefonumun flaşını avcumla kapayıp ona baktım. İşaret parmağını dudaklarıma yaslarken, gözlerinde endişe kırıntıları dönüp dolaşıyordu. Kapı aralandı, Zargo elini belime koyup beni arkada ki dolabın duvarla arasına sıkıştırdı. Gözlerimi büyüterek ona baktığımda, içeriye girenin kim olduğunu çözmeye çalışıyordu. Gözleri, gözlerimi bulunca dudaklarımı aralayacaktım ki, dudaklarımda mi parmakları buna engel oldu. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında, başını yana doğru eğerek saçlarımın arasına gömdü. Dışarıdan bizi bu halde gören insan, yapmadığımız ama ona gözüne göre yaptığımız pozisyona baka kalırdı. Nefes alıp verişlerimi düzeltmeye çalışırken gözlerimi kapatıp kalp atışlarımızın sesini dinledim, benim aksine onun kalbi o kadar sakin atıyordu ki hiç bir şeyden korkmayan gözlerini gözlerimden çekti ve girişe baktı.

Yangının KülleriWhere stories live. Discover now