54 cevapsız çağrı

63 24 9
                                    

  Belki de artık mutlu olmaya çalışmamalıydık .Bazı şeyler değişmeyi haketmiyordu. Mutluluğumuzu toprağa gömüp, hüzün yetiştiriyorduk her seferinde düşüp düşüp kalkmayı denediğimiz bu hayat yolunda artık kalkmayı denememeliydik . Önce düştüğümüz kaldırımda yaralarımızı sarıp güçlü bir şekilde kalkmalıydık o kaldırımdan. En önemlisi de o kaldırıma öyle bir basmalıydık ki yer gök inlemeliydi .

     Sokak lambalarının turuncumsu, loş görüntüsü eşliğinde arabamla ilerliyordum. Babamla üye olduğumuz vakfın yardım yaptığı bir evin önünde durdum. Hava'nın sıcak olmasına rağmen üşüdüğümü hissediyordum . Tam arabanın koluna uzanıyordum ki 
Saatim koltuğa düştü, bir an istemsizce gözlerimden yaşlar aktı . Bu annemden kalan tek şeydi . Saatimi tekrar takıp, yaşları sildim . Telefonumu alıp indim, " baba kişisinden 54 arama " umursamadım. 381 kez de mesaj atmıştı . Telefonumu kapatıp çantama attım .

   Nilüfer ablanın evinin önünde durdum . Zile bastım bir dakika sonra kapı açıldı.
-aman Beyaz hanım siz gelirmiydiniz
Yanaklarını sıkıp
-bak gelirmişim deyip kıkırdadım.
- masaya gel hadi beyaz bulutum - hep böyle seslenirdi bana -
- hemen Nilüfer'im deyip oturdum
Masada bir kaç çerez , makarna ve tatlı vardı. Mutsuz bir şekilde oturdum hala moralim bozuktu . Bir yandan yaşananlar , bir yandan annemin yanımda olmaması . Kalbim hep buruktu anne şefkati, merhameti olmadan bu zamana gelmiştim . Babamda hep kızmıştı sonra pişman olsada bı kere kırıp sonra tamir edemezdi bu duruma çok üzülüyordum bu zamana dek hep eğlenceli biri olmaya çalıştım , zayıf yönlerini kapatmaya çabaladım. Bir yerden sonra olmadığını anlayınca içine dönük bir insana dönmüştüm. Biraz tatlı ve makarna yiyip , birazda nilüfer teyzemle sohbet ettik . O hem kızı hem de eşi' nin öldüğü o kazayı , kaybolan yıllarını anlatırken bense annemi düşündüm . Ne kadar tuhaf değil mi? O hem kocasını hem kızını kaybetmişken bense annemi kaybetmiştim . Üzücüydü fazlasıyla. Çok fazla üşümeye başladım. Kalkıp hiç konuşmadan kanepeye uzandım .

         Güneş gözlerime yansıyınca gözlerimi araladım. Babam yanımdaydı. Şaşırdım bir an, ne de olsa artık yanımdaydı tüm öfkemi, kinimi kusmaya karar verdim. Başladım konuşmaya .

- Neden yapıyorsun bunu ,neden hep sinirlenip bana kızıyor ve anlık sinirle vuruyorsun dayanamıyorum anlıyor musun şu hayatta şefkat görebileceğim tek kişi senken sen neden tüm sinirini kinini bana kusuyorsun. Ama hayır artık sıra bende.

Bir yandan hıçkırıklarla ağlıyordum,bir yandan da bağırıp çağırıyordum. Kırıntıları kalan mutluluğumu sonunda tüketmişti. Acaba artık mutlumuydu ?

      Ayağa kalktım , dün akşamdan kalan bir bıçak gördüm hızlıca alıp boğazıma dayadım. Sadece baban tokat attı diye ne kadar abarttın dediğini duyar gibiyim ama sadece o değil yaşadıklarım annemin olmayışı kendimi kaybetmem bulamam yaşadığım saçma şeyler bıktırmıştı artık .  Gözlerim dolmuştu . Babamın gozlerinin içine bakarak

- hiç bir şey ama hiç bir şey senin yüzünden değil baba  kendimi bulmaya, annemin yanına gidiyorum . Duraksadım ve çaresizce
- çok özledim onu çok özledim

   Hıçkırıklara boğularak bıçağı boynuma hızlıca sürttüm . AAAAAAAAA  . Bura nereydi . " Ahiret orası canım" dediğini duyar gibiyim. Başımda hemşireler vardı ve yanımda tahmin edin kim vardı , tabiki babam . Aman tanrım ölmemişim rüyamıydı bu yani.
- kızım iyimisin.
Hiç bir şey demedim .
- sen sormadın ama ben söyleyeyim gece nilüfer teyzenlerdeymişsin havale geçirmişsin gecenin bir yarısı duyunca korkup geldim . Yutkunanamadım , bir insan elleriyle yaptığı bir şeyden dolayı neden üzülürdü ya da gerçek soru şu ki nasıl üzülebilirdi ?
- çık,kahretsin ki çık. Dedim bağırarak ve çaresizce
Çıkmamak için ısrarcı davranınca dayanamadım serumları ve iğneleri çıkarıp çıkmaya çalıştım
- dur yapma yeter çıkıyorum dedi . Sesi titriyordu .

   Başımı yastığa koydum , odada tek ben kalmıştım. Aklım ona bunu yapmamam , onunda piskolojisinin bozuk olduğu için yaptığını söylerken kalbim tam tersini iddea ediyordu bense kaybolmuştum sanki , ne yapacağımı , ne düşüneceğimi, nasıl davranmam gerektiği hakkında hiç bir fikrim yoktu. Gözlerinden damla damla yaşlar akıyordu . Yavaşça kalktım , parmak uçlarımda sessizce pencereye yaklaştım , camı açtım. Gökyüzüne baktım " seni herkesten ve herşeyden çok ama çok seviyorum ne olursun geri dön çok çaresiz ve çok yalnızım lütfen gel yoksa ben gelirim kızdırma beniii" diye haykırdım gözlerim öylesine yorulmuştu ki ağlamaktan. Sizce annem geri gelir mi ? Tekrar yatağıma uzandım ve uyumak için gözlerimi kapadım. Zırr zırr zırr telefon gelmişti tam da zamanı . Yabancı numaraydı yinede açtım
" Alo kimsiniz?" Ses yoktu " alo duyuyor musunuz?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 02, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Gökyüzünü TutamamWhere stories live. Discover now