11. Bölüm

2.5K 151 454
                                    


Oy : 30
Yorum : 60

Kelime sayısı : 4540 kelime

Bu bölümü bölümün gelmesi için elinden gelen her şeyi yapan KbraSultanTAs a ithaf ediyorum . İnşallah istediğin gibi bir bölüm olmuştur , beklediğine değmiştir bebek .

                        Devriye
irine göre tatlı beni tanıyan birine göre şeytani bir sırıtmaydı . Tatlı çıkardığım sesimle " Komutanım sizde biliyorsunuz ki bordo eğitimi bunun 3 - 4 kat fazlası . Ayrıca ben çok daha ağırlarını aldım onlara da bir şey olmaz . Kendilerine gelirler " dediğimde hafifçe kafasını salladı .

Asıl konuya giriş yapmak için yerimde iyice dikleşip " Konutanım emniyete olan saldırıyı biliyorsunuz . " dediğimde o da yerinde dikleşip devam et der gibi baktı . " Ben çok fazla yaralı olduğundan bizim de bu ara operasyonumuz olmamasından yardım etmek istiyorum . Benimle birlikte gönüllü olan 4 kişiyle çarşıya inip devriye gezmek istedim . Tabi izniniz olursa " dediğimde bir süre düşündü .

Normalde böyle bir şeye izin verilmezdi ama durum ortadaydı . Süleyman albay kafasını hafif sallayıp telefonundan birini aradı . Camın önüne geçip sessizce konuşurken ağzını tam okuyamasamda tahmin ediyordum kimle konuştuğunu . Büyük ihtimalle emniyet müdürü ile konuşup izin alıyordu .

Geri geldiğinde bana hafif tebessüm edip " Akşama kadar devriye sizde akşam onların ekip devralıcak . " dediğinde kafamı salladım ve odadan çıktım .

Tugayın bahçesine geldiğimde gördüğüm yeni gelen beşliden 4 düyle karşılaştım . Bir Emir yoktu . Derin bir nefes aldım . Ve arabama ilerledim . Sivil değildik hiçbirimiz . Ağır mühimmat olmasa da herkesin yanında beylik tabancası vardı . Arabaya binip diğerlerini beklediğimde hâla bana baktıklarını fark ettim .

Camımı açıp " Komutanım ben yürüyerek gelmek istiyorum demeniz yeterliydi " dediğimde yine anlamazsa baktılar . Bu hallerine göz devirip " Lan binsenize . Yürüyerek gelmek isteyen yürüyebilir " dediğimde hemen geldiler . Hamza öne yöneldiğinde Can hızla ondan önce davranıp öne bindi .

Arkadan Hamza nın kötü bakışları altında kalmıştı . Hamza ya hitaben " Çek lan askerimin üstünden kötü bakışlarını " dediğimde hızlıca gözlerini kaçırıp ensesini kaşımıştı . Bu dediğimle Can gülerken bende güldüm. Diğerleri de arkaya geçtiğinde arabayı çalıştırdım .

Arabayı park edip indik diğerlerine bakıp " Ayrılalım . Can sen benimle gel . Burada buluşalım 3 saat sonra . " dedikten sonra diğerlerinin tam tersi tarafa gitmeye başladık .

Tabi bu sırada Can ın ahiretlik sorularıyla da uğraşıyordum . " Komutanım kaç yaşındasınız ? Çok genç duruyorsunuz ? Evli misiniz ? Nişanlı mısınız ? Sevgiliniz var mı ? Aileniz nerede ? Bordo bereli olmak zor değil mi ? Bizden önce bir şeyler olmuş galiba . Tüm tugay bunu konuşuyor ama bize anlatmadılar . Ne oldu komutanım ? Sizinle ilgiliymiş doğru mu ? " dediğinde dayanamayacağını fark ederek durdum .

Vücudumu Can a çevirerek " Can bana göz koydunda haberim mi yok ? Bir maaşımı sormadın . Ayrıcaaaa " dedim sonda uzatarak " Lan ne dedikoducu askeriyesinin benden başka işiniz mi yok ? Neyse ben senin sorularına yanıt verim bari . O kadar konuştun boşa gitmesin . " dedim .

     Derin nefes alıp sorularını büyük bir sakinlikle cevaplamaya çalıştım .  " Evet bir olay oldu . Yıldız timi beni hainlikle suçlayıp belli bir süre ihraç edilmemi sağladılar . Olay bu ayrıca 28 yaşındayım . " dediğimde gözlerini pörtlermiş beni izliyordu .

Kurşunların DansıWhere stories live. Discover now