dokuz

44 6 2
                                    

draco: nasılsın bakalım

draco: ben de fena değilim işte

harry: iyi

draco: baydı mı muhabbetim

draco: söyleyebilirsin dürüstçe

harry: evet baydı

draco: acıttı bu...|

draco: tamam sıkmayayım seni

harry: anlat ne oldu

draco: öyle günlük boşumu yapacaktım

harry: yap hadi

draco: neyi...|

draco: hevesim kırıldı yapamam

harry: ne kadar narinsin of

draco: iltifat mı ettinn

harry: serzenişte bulundum daha çok

draco: çevir hemen

draco: yalancı

harry: senin için zor bir gün mü oluyor

draco: hayır keyfim pek bir yerinde aksine

harry: niye sataşıyorsun

draco: ilkokul çocuğu musun ya ne sataşması

harry: öyle davranan sensin

draco: ağlamaya başladın mı bakalım

harry: git başımdan

draco: aslında sadece öylesine konuşup gidecektim

harry: ama sonra canın benim moralimi bozmak istedi

harry: her kafana eseni de yaptığın için

draco: eh beni daha yeni çözüyor gibisin

draco: geç oldu biraz du0esy9shskslshe

harry: sandığın kadar karmaşık değilsin

harry: ben o zamanlar belki de sadece yakışıklı yüzünle ilgilendiğim için

harry: nasıl biri olduğuna kafa yormadan karar vermişim

harry: dengesiz hareketlerinle sen de bunu onaylamışsın

harry: şimdi düşündüğümde gayet açık görebiliyorum  

draco: gördüğün nedir peki

harry: genel olarak hiçbir isteğine erişememiş birinin basit isteklerinin gerçekleşmesi için çevresindeki herkesi mahvetmesi?

harry: kabul edilmek için karşı tarafı yalnızlaştırıp kendine muhtaç etmesi?

harry: kendisine benzeyen birini bulduğunu düşündüğünde ne pahasına olursa olsun onu bir şekilde kendi tarafına çekmesi?

harry: onlara fark ettirmeden kararlar verirken insanları etkilemesi?

harry: yeterli oldu mu bunlar

draco: işte böyle dök bakalım taşlarını

draco: o iyimser-kendi halinde-iyi dilekler dileyip duran çocuk bana hiç inandırıcı gelmemişti zaten hsoeys9ege8sbzmzos

riptide》drarryTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon