Gece'nin Siyahı // Zayn Malik

Gece'nin Siyahı -4

 Aptallık ettiğimi biliyordum. Numaramı vermemin üstünden iki gün geçmesine rağmen ne bir arama vardı ne de bir mesaj. Kendimi aramamak için zor tutuyordum. Arayıp bağırmamak için. Belkide numaramı alamayacağına dair arkadaşlarıyla iddaya girmişti ve alınca her şey bitmişti. Belkide onu reddeden birini bile kandırabileceğini kanıtlayıp egosunu tatmin etmek istiyordu. Daha fazla sinirlenmemek için türk dizisi senaryolarını kafamdan attım. Bugun okulda dersim yoktu ve Derin'e yeğeni Ozan'a göz kulak olacağıma dair söz vermiştim. Evin önünde kendi aralarında top oynuyorlardı ve bende bahçeden onları izliyordum. Kafa dağıtmam lazımdı. Bileğimdeki lastik tokayı sacımı oylesine bir topuz yaparak kafama doladım. Kollarımı dirseklerime kadar çekip çocuklara sormadan oyunlarının ortasına dalıp top koşturmaya başladım. Ozan ile aynı takımdaydık ve çocukların neşesine ortak olmuştum. En büyükleri en fazla on iki yaşında olabilirdi. Kendi halime güldüm. Adını bilmediğim çocuğun ayağından topu alarak kaleye doğru koştum ve tabi ki gol atmam pek de zor olmadı. Nedensizce sevinip çığlık attım.

''Ofsayt.'' diye bir ses duymamla bağırmaya başlamamda bir oldu.

''Neresi ofsayt be bunun? Sen hiç maç izlemez misin süt çocuğu?'' Seslenenin kim olduğunu anlamak için arkamı döndüm ve Malik'i görünce sıçradım. Tamam, bunu beklemiyordum.

''Süt çocuğu mu?'' Kahkaha attı. Suratına yumruğu geçirmek istiyordum.

''Çoluk çocuğun önünde küfür edecek değilim.'' deyip gözlerimi devirdim tekrar oyuna dönmek için ilerleyecektim ki kolumu tuttu. Hemen ardından hissettiğim şu sinir bozucu his kendini belli etmişti. Sinir bozucuydu çünkü onu önemsemek istemiyordum. O önemsememişti.

''Öylece gidecek misin yani?'' diye sordu.

''Ne yapmamı önerirsiniz Bay Malik Örden ? Burada durup sizi izlememi mi?'' diye alay ettim.

Hala kolumu tutuyordu ve dikkatimi dağıtıyordu. ''Bana uyar.'' 

''Avucunu yalarsın.'' dedim ve kolumu ellerinden çekip Ozan'ın yanına gittim.

''Çok terlemişsin Ozan hadi yeter bu kadar.'' diye onu biraz azarladım ve elinden tutup eve doğru götürmeye başladım. Bahçeden girdik ve Ozan koşa koşa içeri girdi. Bende peşinden gidiyordum.

''Gece.'' ve anlaşılan Malik'de benim peşimden geliyordu. Ona 'ne var?' adlı bakışlarımı attım.

''Ne oldu birden?'' Dayanamayıp sinirden gülmeye başladım. 

''Birden mi? Birden? Tabii çok meşgul olduğundan ne olduğunuda fark etmemişsindir sen.'' Hala gülüyordum. Sinirlerim bozulmuştu. Bana yaklaşıp tam karşımda durdu.

''Sen aramadığıma mı bozuldun?'' 

''Yok canım ne bozulacağım, sesini duymak istiyorumda iyi geceler demek istiyorumda bilmem ne...'' diye ona onun dediklerini hatırlattım. ''İnanmam hataydı zaten.'' diye ekledim.

''Gece özür dilerim ben kırılacağını düşünmemiştim.'' dedi nazikce.

''Kırılmadım zaten!'' diye bağırdım. 

''Evet belli oluyor.'' Belimden tutup beni biraz kendine çekti ve kollarını etrafıma doladı. Ne yapacağımı şaşırmıştım.

''Teyzemi kaybettik.. Annemin yanında olmam gerektiğini hissettim sadece.'' diye açıkladı. Aptal ben anlamadan dinlemeden yine bağırıp çığırmıştım. Geri çekilip yüzüne baktım. Gözleri dolmuştu.

''Ben onla büyüdüm sayılır Gece.. Hala inanamıyorum. Annemin yanına birileri gelince hemen kaçıp sana geldim.'' Gözlerini kırpıştırdı. Dolduğu belli olmasın, güçlü imajı bozulmasın istiyordu. Bu sefer ben ona yaklaşıp sarıldım. Elimi ensesine götürüp ordaki saçlarını yavas yavas oksadım. Bana geri sarılmak için bir saniye bile beklememişti.

''Asıl ben özür dilerim. Tamam sen üzülme olur mu? Geçecek biliyorsun.'' diye bir şeyler geveledim. Görmüyordum ama kafasını salladığını hissedebiliyordum. Kollarından tutup geri çekildim. Gözlerini kaçırdı. Gerçekten ağlamış mıydı?

''Sen ağlıyor musun?'' diye sordum. Kafasını olumsuz anlamda salladı. Ağlıyordu, görebiliyordum. Yanaklarından tutup bana bakmasını sağladım. Masum çocuklar gibi bakıyordu. 

''Ağlamanı istemiyorum tamam mı?'' dedim net olarak. Gözlerini kapatıp başını bu kez olumlu anlamda salladı. Bahçe kapısının açılma sesiyle ellerimi yanaklarından çekip biraz geri çekildim.

''Abi sen işte değil miydin?'' diye sordum. 

''Erken bıraktılar.'' deyip Malik'e baktı. ''Başın sağ olsun kardeşim, Can'dan duydum, Allah sabır versin.'' Anlaşılan bir benim haberim yoktu.

''O da seni görmeye gelmiş zaten. Ben sizi yalnız bırakayım.'' diye bir şeyler söyleyip eve girdim. Acilen biriyle konuşmam gerekiyordu. Telefonu elime aldım ve hemen Meral'i aradım. O anlardı. Açar açmaz hiç bir şey demesine fırsat vermeden az önce olanlar dahil olan biten her şeyi tek tek anlattım. Sonunda bittiğinde derin bir nefes vermiştim.

''Ne yapacağım ben Meral?'' diye sordum ümitsizce. 

''Sen hatırlamıyorsun tabi.. Bir konuşmama izin vermedin ki.'' diye azarladı. Neyi hatırlamadığımı hatırlamıyordum.

''Neyi?'' diye sordum bir çırpıda.

''Kızım bu Malik zaten senin peşindeydi.  Yani uzun bir süre değil ama siz ailecek Ayvalık'a gittiğinizde o da ordaydı.'' diye açıkladı. Bir yerlerden hatırladığımı kesinlikle biliyordum.

''Başka ne anlattım?'' Bazen kafamı kesip atmak istiyordum. İnsanlar sürekli her şeyi unutup yeni bir hayata başlamak istediğini söylüyorlardı ama bu o kadar kolay değildi.

''Dediğim gibi çok fazla kalmamıştınız zaten. Sadece bir kaç gün peşinde dolaştığını ama senin yaklaşmasına izin vermediğini söylemiştin.'' diye açıkladı. Ona teşekkür edip telefonu kapattım ve bir bu eksikti diye düşünmeden edemedim. Malik bundan neden hiç bahsetmemişti? İç çekerek kulaklığımı alıp yatağıma uzandım. Biraz müzik dinlemek belki beni  kendime getirirdi. Play listemi açıp kendimi hayranı olduğum adamın sesine bıraktım. Bu sefer Not A Bad Thing'i tercih etmiştim.

 Now how about I be the last voice you hear tonight? 

Bu gece duydugun son sesin benimki olmasina ne dersin? 

And every other night for the rest of the nights that there are 

Ve geriye kalan diğer bütün gecelerde de.

And every morning I just wanna see you staring back at me 

Ve her sabah bana sadece geri baktığını görmek istiyorum 

Cause you might fuck around and find your dreams come true with me 

Çünkü aptalca şeyler yapabilirsin ve rüyalarını benimle gerçekliğe ulaştır 

So don't act like it's a bad thing to fall in love with me, me

Yani bana aşık olman kötü bir şey gibi davranma 

It's not a bad thing to fall in love with me 

Bana aşık olman kötü bir şey değil.