| 7. Bölüm | İntihar Etmiş!

816 179 21
                                        

Sabah olmuş Ege uyanmıştı. Anne babasının ortasında ikisine bakarak gülüyordu. AlNazın eli Egenin karnın üstünde birleşmiş tutuşmuşlardı uyku haliyle. Ege bir süre onları izleyip tuvaleti gelince onları uyandırmadan aralarından sıyrıldı. Sessizce tuvalete gitti. Egenin gitmesiyle kıpırdanan Nazlı eli boşluğa düşünce kayarak başını Alinin boynuna gömüp elini göğsüne koyup bir bacağını da Ali'nin üstüne atıp uykusuna devam etti. Ali de ona sarılan elle o da sarmaladı göğsüne yatan Nazlıyı farkında olmadan. Uykuya haliyle iyice sokulmuşlardı birbirlerine. Ege de tuvaletten çıkmış yatağa geliyordu ki zil çaldı koşarak gidip
Ege: Kim o? diye sordu
Beliz: Teyzecim benim aç kapıyı paşam diyince Ege kapıyı açtı.
Ferman: Günaydın aslan parçası erken mi kalktın?
Ege: Evet Feyman amca
Beliz: Yerim seni annen nerde?
Ege: İçeyde babamla yatıyoylay dediğinde FerBel'in gözleri büyümüştü. Beliz Leylanın elini bırakıp bir hışımla salona geldiğinde gerçekten de AlNaz'ın uyuduğunu gördü hemde sarmaş dolaşlardı. Fermanda çocuklarla arkasından geldi.
Leyla: Aaa teyzemle Ali amca barışmışlar diye sevinirken Beliz kıpkırmızı olmuştu.
Beliz: NAZLI!!! diye yüksek sesle bağırdığında AlNaz hızla gözlerini açıp uyanmışlardı. Sonra birbirlerini sarmaladıklarını görünce hızla ayrıldılar. Nazlı ayaklandı.
Nazlı: A-abla?
Beliz: Noluyor burda!
Ferman: Beliz sakin ol
Beliz: Bırak beni Ferman. Bu adamın burda ne işi var hemde aynı yatakta sarmaş dolaş!
Ali: Çocukların yanında bağırmasan mı diyerek ayağa kalktı.
Beliz: Sana mı soracam ne yapacağımı fırsatçı pislik! Kardeşimin evinde yatağında napıyorsun sen dediğinde Ali sinirlenmeye başladı.
Nazlı: Saçmala abla biz sadece Ege için..
Beliz: Sus sen kandırdı dimi seni bu!
Ali: Ferman çocukları alıp içeri geçer misin?
Ege: Baba teyzem sana neden bağıyıyo
Ali:(Egenin önüne çömeldi) Yok babacım bağırmıyor konuşacağız biz biraz sen Ferman amcan ve Leyla ablanla git tamam mı? Sonra konuşuruz
Ferman:(Beliz ve Ali arasında göz gezdirip) İçeri olmaz en iyisi ben çocuklarla bi dışarı çıkayım poğaça filan alırız sizde konuşun diyerek Leyla ve Egeyi alıp evden çıkar.
Nazlı: Ege dün gece çok ağ..
Ali: Açıklama yapmak zorundan değilsin Nazlı.
Beliz: Bana bak seni gebertirim kardeşimden uzak dur!
Ali:(sinirle) Sen çok olmaya başlıyorsun Beliz! Kendine gel. Bizim bir oğlumuz var ve onu düşünmek zorundayız, zorundayım. Çocuğumun mutluluğu psikolojisi için ne yaşarsak yaşayalım onun için her şeyi unutmalıyız. VE ŞUNU AKLINA SOK BU BİZİM MESELEMİZ! diyip ceketini alıp çıkarken
Beliz: KARDEŞİMİN YANINDA BİR DAHA GÖRÜRSEM SENİ EGEYE HER ŞEYİ ANLATIRIM. SENİ KÖTÜ BİR BABA OLARAK BİLİR! Diye bağırınca Ali de sakinlik koptu hızla Belize döndü
Nazlı: ABLA SUS!
Ali: Egeyi karıştırma yoksa fena olur duydun mu beni?!
Beliz: Ne olurmuş?
Ali: Yemin ediyorum dava açar oğlumu yanıma alır buralardan giderim! Bana hakaret ve tehditlerinden seni de içeri sokmak için elimden gelen her şeyi yaparım siciline işler. Leyla'nın seni mahkemede cezaevi önlerinde beklemesini istemezsin değil mi?! (dediğinde Belizin gözleri büyüdü sertçe yutkundu) Seni son kez uyarıyorum Beliz Eryiğit benimle uğraşma kaybedecek pek bişeyim yok seni yakarım
Nazlı: Ali artık git dediğinde Ali sinirle baktığı Belizden gözlerini alıp Nazlıya baktı. Beliz cevap verememiş hızla evden çıkarken
Ali: Ha bu arada bilmiyorsan şunu da bil ki sonra çıkma yine karşıma Nazlıyla aynı yerde çalışıyoruz dediğinde bir şok daha yaşatmıştı Belize. Aylardır AlNazın görüşmemesi evin saklanması olaylarını hep Belizin fikirleriydi. Beliz ellerini yumruk yaptı ama yine cevap vermedi hızla çıkıp gitti.
Ferman:(sinirle gelen Belizi görünce) Hayatım iyi misin?
Beliz: Egeyi bırak gidelim dediğinde Ferman üstelememiş hızla Egeyi bırakmış gitmişlerdi.
.
Ege: Baba Feyman amca poça aldı biylikte yiyelim mi?
Ali: Olur babacım yiyelim sonra sen kreşe bizde işe
Nazlı: Kahvaltıyı hazırlayayım diyip hızlıca mutfağa gitti
Ege: Anneye yaydım edelim baba hani eskiden yapıyoydun ya aykasından sayılıp öpüyoydun gülüyoydunuz
Ali:(gözleri büyüdü yutkundu) hı onu mu diyosun şey.. sonra yapsak?
Ege:(elinden tutup çekiştirerek) Şimdi yapalım haydiii diyerek mutfağa getirdi
Nazlı: Hayrola noluyor Ege?
Ege: Babam sana sayılcak öpecek eskiden yaptığı gibi dediğinde Nazlınında gözleri büyüdü.
Nazlı: Olmaz Egecim
Ege:(gülerek) Oluy oluy benden utanıyoysanız ben bakmam bak kapattım gözleyimi diyerek eliyle gözünü kapattı ama parmak aralarından onlara bakıyordu sırıtarak 😊
Ali yutkunarak Nazlıya doğru ilerledi. Nazlı hızla tezgaha dönüp salatalığı soymaya devam ederken Ali ona yaklaşıp elini beline dolayıp sarıldı arkasından Nazlı temasla gözlerini kapamıştı. Ali daha sonra çenesini omzuna koymuş yanağından öpmüştü Nazlıyı. Ali de yutkundu. Nazlıda soyduğu salatalıktan birtane verdi Alinin ağzına
Ege: hahaha çok komiksiniz diye kahkaha atmaya başlayınca Ali fırsat bilip hızla Nazlıdan ayrılmış Egeyi kucaklayarak salona götürüp gıdıklamaya başladı. Nazlıda rahat bi nefes alıp hızla kahvaltıyı hazırlamış sofraya geçmişlerdi.
*
Mesai saati geldiğinde herkes tam takır yerindeydi Selvi hariç. Yaramaz oğlunun öğretmeni çağırınca okula gitmiş orada bi adam bulup getirmişti. Kıskançlıkla evliliği çalkantılı hale getirmiş biriydi. Bakanlığa geldiler.
Gülin: Günaydın Selvi hanım hoşgeldiniz
Selvi: Günaydın Gülinimde bana artık hanım demesen abla de teyze de kurban olayım hanım deme
Gülin: Ama iş yeri burası İsmet bey kızar sonra
Selvi: Ben konuşurum bir şey olmaz abla diyorsun bundan sonra sende Güneşçim
Güneş: Siz nasıl isterseniz Selvi ablacım
Selvi: Ha şöyle ya misafirimizde dahil içeriye çay çekin hadi bakalım diyerek ofise girerler
Selvi: Evet arkadaşlar bi vaka getirdim en acilinden
Tanju: Buyrun oturun beyefendi dinleyelim sizi dediğinde hepsi masaya geçti. Adam derdini anlatıp gitti.
Nazlı: Biz bu adama yardım edemeyiz o adam hasta olmuş yani doktorluk olmuş baksanıza ya karısının hayatını mahvetmiş kıskançlık uğruna
Selvi: Oyy Nazlıcan oyy ya Gülinnnn nerde kaldı bizim çaylar
Ali: Tamam adam biraz abartmış da karısını çok seviyor görmüyor musunuz ya
Nazlı: Abartmış mı? Resmen gözü dönmüş adamın kendisi de anlatıyor bu kaçıncı vukuatı kendi kontrol edemiyor
Ali: İyi de seven insan kıskanır sonuçta değil mi yani?
Nazlı: Hayır efendim kıskanamaz ya bunun sevgiyle bir ilgisi yok bunun sadece özgüvenle ilgisi var (ayaklandı) bu böyle çok ilkel.... Diyerek cama baktığında bakanlığa giriş yapan Özlemi gördü sustu cama doğru yaklaşıp iyice baktı
Tanju: Eee ilkel bi? Diye sordu ama Nazlı hızla kapıdan çıkıyordu ki elinde çayla gelen Gülinle az kalsın çarpışıyordu. Hızla tuvalete girdi. Alide hızla kalkmış onun baktığı yere baktı Özlemi görünce sinirle çıktı o sırada Özlem merdivenlerden çıkmış tam kapıda karşılaştılar.
Ali: Noluyor Özlem niye geldin!
Özlem: Sana gelmedin Nazlıyla konuşucam
Ali: Allah Allah napacaksın Nazlıyı?
Özlem: Konuşacağım çekil diyip içeri yöneldiki Ali öfkeyle kolundan tutup götürüp kenara çekti
Ali: Konuşmayacaksın! Ne konuşacaksın Nazlıyla?!
Özlem: Ali çekil konuşucam
Ali: KONUŞMAYACAKSIN DEDİM ÖZLEM!
Özlem: Napacaksın vuracak mısın?
Ali: Özlem elimden bir kaza çıkmadan git burdan
Özlem: Ali bak buraya geldiğime göre bende gözümü karartmışım belli durduramazsın insan gibi çekil rezalet çıkmasın
İsmet: Ali? (diye seslenince Ali ve Özlem ona döndü) Bir dakika diyip yaklaştı Özlemi alıp odasına götürdü. Tanju ofis bölümünden çıkınca onları gördü hızla Alinin yanına geldi
Tanju: Ali noluyor ne işi var onun burda
Ali: Herşeyi anlatmaya gelmiş
Tanju: Ali oğlum yapma artık bırak anlatsın çekmeyin artık be acı Egeyi düşün
Ali: Abi yapma zaten zor durumdayım Ege bütün sınırlarımı zorluyor bilmiyorum nolur konuşmayalım diyip içeri gitti.
*
Nazlı elini yüzünü yıkarken ağlamasını durdurmaya çalışıyordu.
Nazlı:(kendi kendine) Geçti geçti geçti tamam bişey yok ufff sakin dedi o sırada Selvi kapıyı çalıp içeri girdi.
Selvi: İyi misin?
Nazlı:(kendini toplamaya çalışarak) İyiyim ya sabah poğaça yedim o dokundu yağlı oluyor ya
Selvi: hmm işte mide en hassas organı insanın anında tepki veriyor (Nazlı göz yaşlarını silerken) Ama en çabukta o düzeliyor biliyon mu? Eee içine atamıyorki tepki veriyor organ (diyerek cebinden makyaj fırçasını çıkartıp Nazlıyı çevirip lavabo mermerine yaslayıp saçlarını geriye atıp fırçayı yanaklarına sürmeye başladı Nazlı şaşkınlık için dinlemeye başladı) Ben bunu istemiyorum arkadaş bu bana dokunuyor bu haltı bir daha yeme. Yiğidi öldürcen hakkını yemiycen mide en delikanlı organ açık açık söylüyor ben bu sindiremem arkadaş diyor insan öyle insan kendini tuvaletlere kapatıp sindirmeye çalışıyor asil ya havalı ya bu bana dokunamıyor diyemiyor
Nazlı: Sen hiçbir şey bilmiyorsun
Selvi: Ama şunu biliyorum kusmazsan eğer midendeki o şey varya o şey işte o şey seni zehirler. Yok ille de ben zehirlencem diyorsan ozaman makyajını iyi yapıcanki midenin acısı yüzüne vurmasın (makyajı bitirip Nazlının çenesinden tutarak gülümsedi) Şimdi oldu ha kuzum dedi ve gitti.
*
İsmet yalanlarıyla Özlemi ikna edip göndermişti. Aliyle koridorda karşılaştılar
Ali: Noldu naptınız?
İsmet: Olması gerekeni
Ali: Ne zaman bitecek bu iş?
İsmet: Bilmiyorum Ali
Ali:(sinirle) Bilin ozaman sayın başkan
İsmet: Laflarına dikkat et
Ali: Gururuna mı dokundu?!
İsmet: Hata mı yüzüme vurman beni bununla ezmen yaptığın fedakarlığı küçültüyor Ali. Kaldıki o fedakarlığı yapmanı ben istemedim
Ali: Sizi ezmek gibi bir derdim yok! Sadece Nazlıyı korumaya çalışıyorum kendinize pay çıkarmayın! Ayrıca o gün o odada konuşulanlar hala geçerli hiçkimse Nazlıya bir şey demeyecek!
İsmet: Olay mahalline dönen katillere benziyorsun Ali niye burdasın hala ozaman Selvi istedi diye mi diyip gülerek ima etmek istediğini edip gitti. O gittikten son Nazlı lavabodan çıkmıştı. Ali hemen yanına gitti
Ali: Nazlı özür dilerim gelmesini ben istemedim
Nazlı: Kimin?
Ali: Nazlııı
Nazlı: Ali çok işimiz var bence çok oyalanmayalım deyip gitti.
*
Akşam olmuş Özlem bi barda içiyordu. AlNaz Selvi ve Tanju da vaka için çalışıyorlardı. Ali ayaklanınca
Tanju: Nereye Ali?
Ali: Bi kütüphaneye gidip geleyim ben diyip gitti. Telefonunu masada bırakmıştı.
Tanju: Ozamann bende çıkayım iyi akşamlar arkadaşlar Nazlı çıkacaksan seni de bırakayım akşam vakti uğraşma taksiyle Güneşte çıktı zaten
Nazlı: Yok Tanju abi birkaç dosya var ben çıkarım dediğinde Tanju başıyla onaylayıp gitmişti.
*
Beliz hariç herkes Açelyaların evindeydi. Tanju da gelmişti.
Tanju: Acil dediniz geldim noluyor arkadaşlar diyerek içeri girdi.
Ferman: Bomba haberlerim var diyerek sabahki olayı anlatır. Hepsinin ağzı açık kalmıştı.
Açelya: ŞAKA? YEMİN ET diyerek ayağa fırlayıp sevinçle yerinde zıpladı ona Gülin ve Harikada katılmıştı
Harika: Demek o yüzden eve gelmedii ee Ferman abi başka
Ferman: Beliz bağırınca hızla uyandılar işte sonra ben çocukları alıp çıktım ne oldu bilmiyorum Beliz evden kıpkırmızı sinir küpü olmuş şekilde çıktı hala tek kelime etmedi işten de erken çıktı bende hemen haber vereyim dedim size
Doruk: Vay arkadaş nasıl ekipsiniz siz öyle ya kimsenin ağzında bakla ıslanmıyor teşkilatsınız yemin ederim
Açelya: Sen sus be salak!
Nihan: Ayyy ne güzel ya inşallah barışırlar artık kıyamam onlara
Güneş: Onu bunu bırakında bu işi yaparsa Ege yapar demedi demeyin diyip güldü
Gülin: Ya Ferman abi ben saniyesinde haber ederim sen akşama kadar nasıl sabrettin susmayı
Demir: Gülincim birincisi kimse senin gibi olamaz ikincisi Beliz faktörü var rahat nefes bile alamıyor adam Ali konusunda diyerek güldü.
Tanju: Bugün şey oldu diyince herkes ona döndü.
Nihan: Noldu hayatım?
Tanju: Özlem bakanlığa geldi. Tabi Nazlı görüp sinirlendi gitti. Sonra Ali konuşup gönderdi
Açelya: Valla parçalarım ben bu kızı ne yüzle geliyor
Harika: Pis aşüfte! Ya nerede kalıyor bu ben bi gidip göreyim
Demir: Aaa saçmalayın ikinizde delirdiniz iyice
Doruk: Abi bırak da iki dövüş aksiyon izleyelim
Gülin: Doruk musun nesin kes sesini galeyana getirme şunları!
Güneş: Evet abicim ya ne çene varmış sende sus azıcık
Ferman: Neyse Beliz şüphelenmeden ben gideyim sonra görüşürüz diyip o gitti. Diğerleride bi süre vakit geçirdikten sonra evlere dağıldılar.
*
Nazlı:(Selviye dönüp) Benimde işler bitti çıkıyorum artık başka bir şey yoksa?
Selvi: Midene dikkat et
Nazlı:(ayaklandı) Ederim dedi. Selvi masasında önüne döndü. O sırada Alinin telefonuna mesaj geldi. Nazlı bakınca Özlem yazdığını gördü. Selvi de gelen bildirim sesiyle Nazlıya baktı. Nazlı ona bakınca hızla kafasını çevirdi bakmamış gibi yaptı. Nazlı tekrar masadaki telefona dönüp dayanamayıp telefonu aldı. Selvi gizlice izliyordu. Mesajda 'barın adı yazıyor Ali gelir misin?' diyordu. Nazlı telefonu yerine bırakıp dolan gözlerini sildi yaşları akıtmadan
Selvi: Allık vereyim mi?
Nazlı:(sinirle) İstemez diyerek çıkıp gitti.
*
Ali kütüphaneden gelip masaya oturdu. Selvide gelip karşısına oturdu
Selvi: Nazlıda çıktı
Ali: İyi
Selvi: Nereye gittiğini merak etmiyor musun?
Ali: Niye merak edeyim ki
Selvi: İyi ozaman sana gelen mesajı görüpte dışarı fırlamasının bir önemi yoktur ozaman iyi geceler sana koçum dediğinde Ali hızla telefonunu alıp baktı. Mesajı gören Ali koşarak çıktı.
*
Nazlı bara gelmiş Özlem'in yanına oturdu. Özlem sarhoştu ama hala içiyordu. Nazlı önce bir süzdü onu. Özlemde yanına baktığında onu gördü
Nazlı: Fena görünüyorsun?
Özlem: Sevindin mi?
Nazlı: Yoo umrumda bile değil ya
Özlem: Niye geldin? (Nazlı elindeki içki bardağını alıp kendi içti tek dikişte)
Nazlı: Niye geldim biliyor musun? Çünkü bilmek istiyorum Aliyle nasıl başladınız Özlem? Nerde başladınız neler yaşadınız böyle en mutlu en unutamadığınız anınız hangisi hiç unutmadığınız anılarınız var mı?
Özlem: Neden ama?
Nazlı: Neden. Çünkü ondan nefret etmek istiyorum bu kadar. Özlem ya bana öyle şeyler anlatki ben onu aff.. ondan nefret edebileyim!
Özlem:(sarhoş olan Özlem yanlışlıkla diyeceği afedebileyim sözünü duymamıştı) Ondan nefret etmene gerek yok
Nazlı: Ona sen karar veremezsin
Özlem: Peki ozaman şöyle söyleyeyim ondan nefret etmeye hakkın yok!
Nazlı:(sinirle bağırarak) Ya sen bana haktan hukuktan bahsetme istersen Özlem he sen benim en yakın arkadaşımdın be bu kelime sana bir şey çağrıştırıyor mu?! Bak ne diyorum YA-KIN! İnsan yakınına ne yapar biliyor musun Özlem koşulsuzca güvenebilir, insan yakınına ne yapmaz onu biliyor musun ihanet etmez!
Özlem: Haklısın ben sana ihanet ettim
Nazlı: hıhı çok teşekkür ederim yani şimdi bunu senden duyunca çok rahatladım Özlem çok sağ ol
Özlem: Ama o sana ihanet etmedi!
Nazlı: Ya sen nediyorsun dediğinde Ali kapıdan içeri girmişti. İkisine bakakalmıştı.
Özlem: O seni..( Aliyi gördüğünde durdu. Nazlı Özlemin baktığı yere arkasına döndü ve o da Aliyi gördü ona bakarken Özlem devam etti) seni seviyor Nazlı. Nazlı hala Aliyle bakışıyordu. Ali onların yanına geldi.
.
Özlem uzanıp bir bardak daha dikecekken Ali elinden aldı
Ali: Yeter!
Nazlı: Ah, hep böyle çok düşüncelidir ya (Aliye bakıp) Özlem biz ne kadar şanslıyız dimi böyle bir adama rastladığımız için
Özlem: Evet sen çok şanslısın ama aptalsın göremiyorsun bile. Hep böyle prensestin zaten babasının prensesi.
Ali: Yeter sus artık
Nazlı: 1dk 1 dk ya bu hikayedeki kötü kadın ben mi oldum şimdi! O ben mi oldum hahaah (sinirle) Özlem sen var ya yüzsüzlükte sınır tanımıyorsun ee anlat anlat başka?
Ali: Nazlı yapmasan
Özlem: Anca ayar vermeyi bilirsin ya sen hiç şu adamın gözlerinin içine baktın mı ha! Evlendin be evlendin hatta çocuk yaptın hiç görebildin mi onun içini
Nazlı:(Aliye bakarak) Gördüm sayende çok iyi gördüm Özlem
Ali: Nazlı sen artık eve git Ege seni bekliyordur ben Özlemi bırakırım geç oldu lütfen diyip Özlemi kolundan tuttu ama Özlem hızla kolunu çekti
Nazlı: Aaa 1 dk böyle başladı sizin hikayeniz bu ilk defa değil daha öncede olmuştu hatırlıyorum şimdi bir arkadaşımızın doğum günü vardı orda Aliden başka Özlemi bırakacak kimse yoktu hatta Harika Bursadaydı Açide Demirde. Sonra aldın eve götürdün (Aliye) yatağa bırakırken mi başladı he? (Ali içinden tövbe çekip Nazlının gözlerine bakıyordu)
Özlem:(öfkeyle Nazlıya) APTAL! (Aliye dönüp) Ali yeter artık bana istediğini söylesin ama ben artık dayanamayacağım
Nazlı: Dayanamazsın tabi Özlem dayanamazsın anılar dokunmuştur içinde bir yerlere herhalde!!!
Özlem:(bağırarak) BU ADAM VARYA BU ADAM..
Ali:(bağırarak eliyle ağzını kapattı) ÖZLEM YETER! Sus artık sarhoşsun uzatma hadi lütfen yürü diyip çekiştirdi
Nazlı: Aaa 1 dk ama şurda ne güzel konuşuyorduk
Özlem: YA BIRAK ALİ SÖYLİYCEM BİLSİN UTANSIN SENDEN
Ali:(özlemi kenara çekip) Bak yapma Özlem bana iyilik yapmıyorsun intikam alıyorsun yapma! Özlemi alıp çıkarttı. Onu taksiye bindirdi geri içeri girdi. Nazlı sinirinden içki söylemiş içmeye başlamıştı. Bir süre oturdu sarhoş olmuştu. Ayaklanınca tökezledi onu izleyen Ali hızla yanına geldi belinden tuttu. Gözlerini açamayacak halde olan Nazlı konuşmadı itirazda etmedi başını onun omzuna koydu. Ali çantasını eline aldı sonra Nazlıyı kucaklayıp eve götürdü.
.
Saat ona geliyordu. Ali Nazlıyı alıp eve getirdi. Çantadan zar zor anahtarı bulup açtı. Egenin bakıcısı bu saate kadar kalmıştı Nazlı ona haber etmişti.
Bakıcı: Noldu Nazlı hanıma siz kimsiniz?
Ali: Sakin ol Egenin babasıyım Nazlı sarhoş uyudu yatağına yatıracağım diyip odaya ilerledi. Nazlıyı yatağa bıraktı
Bakıcı: Ali beydi değil mi? Şeyy benim artık çıkmam gerek Nazlı hanım dur deyince annemin yerine ben kaldım abim aşağıda beni bekliyor
Ali: Tabi çıkın siz teşekkür ederiz bu saate kadar kaldınız
Bakıcı: Rica ederim iyi akşamlar diyerek çıktı. Alinin gönlü gitmeye el vermedi. Önce gidip Egeyi kontrol etti mışıl mışıl uyuyordu üzerine düzeltti saçından öpüp çıktı. Sonra Nazlının odasına geldi. Ayakkabılarını çıkarttı üstünü güzelce örtüp saçını okşadı yanağına bir öpücük kondurup salona geçti.
O gece orda kalıp sabah erkene alarm kurdu. Nazlı ve Ege uyanmadan sabah erkenden çıkıp gitti
*
3 gün sonra akşam
Ali tek evdeydi. Harika bugün Egenin yanına gitmişti. Kapı çaldı. Açtığından Özlem duruyordu karşısında Ali sinirle içeri girdi peşinden Özlem.
Özlem: Bana sadece şunu açıkla neden İsmet gibi bir adam senden Nazlıdan ve Egeden daha önemli?
Ali: Özlem, Nazlının hayatından bin tane Ali gelip geçer ama bir tane babası olur
Özlem: Peki nasıl bir baba kızına böyle bir şeyi yapar
Ali:(bağırarak) Peki nasıl bir arkadaş en iyi arkadaşına sen yaptığını yapar!
Özlem: Kendimi savunacak değilim ama senin suçun yok buraya senden izin almaya geldim. Bana engel olma artık bırak anlatayım işin doğrusunu bak hala seviyorsunuz birbirinizi yazık
Ali: Üfff Özlem benim için üzülmek sana kalmadı
Özlem:(ağlayarak) Anla işte böyle yaşayamıyorum
Ali: Niye İsmet seni terk etmeden önce gayet iyi yaşıyordun
Özlem: Kimsem kalmadı ailem benimle konuşmuyor en yakın arkadaşım benden nefret ediyor sevdiğim adam..
Ali: İstemiyor seni değil mi? Kızını istiyor çünkü! Sen kimsin Özlem ben kimim! Onlar baba-kız onlar aile biz kimiz
Özlem: Ben belki hiç kimseyim ama sen onun kocasısın
Ali:(öfkeyle) Benim evliliğim bitti Özlem hatırlamıyor musun sayenizde! Meral anne hastalanmasaydı boşanacaktık evet resmi olarak hala evli görünüyoruz ama her şey BİTTİ! SİZ BİTİRDİNİZ! Ben bunu kabullendim artık sende kabullensen iyi edersin. Ben senden böyle bir şey istemiyorum ben senden hiçbir şey istemiyorum. SENİN SAYENDE ONA KAVUŞACAĞIMA ÖMÜR BOYU ONSUZ KALIRIM DAHA İYİ!
Özlem: Çok hata yaptım bu sefer iyi bir şey yapmak istiyorum. Sen sus tamam ama ben bunun ağırlığıyla yaşayamam
Ali: YAŞAMA OZAMAN ÖZLEM YAŞAMA! Dediğinde Özlem ağlayarak gitti. Ali de koltuğa oturup telefonundan Nazlı ve Ege ile olan fotoğrafına baktı.
*
Selvi eve gelmişti.
Selvi: Adil Adil (diye seslenerek salona girdi. Adil kitap okuyordu) Ya bu çocuklara okulla ilgili ceza versen olmuyor mu?
Adil: Ozaman yerleri ben silmek zorunda kalırım.
Selvi: hı Fatih yerleri siliyor peki Can nerde (Adil düşünceli davranınca) Damı aktarıyor deme
Adil: Yok odasında dediğinde Selvi yukarı çıkarken
Vuslat: Kızım hoş geldin
Selvi: Hoşbuldum annem diyip öperek gitti.
Adil: Anne acaba Can damı aktarabilir mi?
Vuslat: Yok artık damat evde kala kala sağlıklı düşünemiyorsun deyip mutfağa gitti.
*
2 gün sonra
Nazlı ve Ali toparlanıyorlardı. O sırada durmadan Alinin telefonu çalmaya başladı. Ali Özlemin aradığı görünce masaya koydu eşyalarını toplamaya devam etti. Hemen karşı masada olan Nazlı onu gözlemliyordu
Nazlı: Noldu sevgilin mi arıyor?
Ali: Nazlı yeter
Nazlı:(sandalyesine oturdu) Niye nolduki?
Ali: Bilerek üstüme geliyorsun yeter
Nazlı: Sen neden birden hassaslaştın ya! Sevgilin benim çalıştığım iş yerine gelip gözlerimin içine bakıyor (öfkeyle) ben hassaslaşmıyorum ozaman
Ali: Napmamı istiyorsun ha Nazlı söyle yapayım Allah rızası için napayım söyle!
Nazlı:(yerinden kalkıp sinirle Alinin önüne geldi) Napmanı istiyorum biliyor musun? O telefonu aç adam gibi aç şu telefonu yavru köpek gibi bakma suratıma
Ali:(sinirle) Açayım (diyerek telefonu açtı) Efendim Özlem dedi ama gelen sesi duyunca yüzü değişti dondu kaldı
Nazlı: Noldu ya ne istiyor bir yere mi çağırıyor tamam ben bırakırım seni deyip arkasına döndüğünde
Ali: Hastaneye diyebilmişti. Nazlı Aliye geri döndü
Nazlı: Ne?
Ali: Özlem..
Nazlı: Eee
Ali: İntihar etmiş dediğinde Nazlı buz gibi olmuştu olduğu yerde kalakaldı...
*
Ertesi gün
Özlem intihar etmişti ama ölmemişti şimdi uyuyordu. Nazlı hastaneye geldi. Özlemin kaldığı odaya girdi. Ona bakıp yanına sandalyeyi çekip oturdu.
Nazlı: Naptın sen ya yapılacak iş mi bu Özlem? Bir erkek için ölmeye değer mi ya? Ali için ölmeye değer mi? En yakın arkadaşının hayatını mahvetmeye değer hadi diyelim onu bitirmeye değer (gözlerinden yaş gelmeye başladı) hayatının en güzel anlarını ondan çalmaya değer ama ölmeye değer mi? Değmez. Sende biliyorsun zaten bunu. Oyüzden sadece yarım budağı biçtin gidip bir binanın en yüksek katından kendini aşağı atmadın niye çünkü biliyorsun değmez. Ne düşündün Allah aşkına Özlem. Ali zaten vicdanlı bir çocuk koşar gelir Nazlı desen eh o da insan evladı sayılır affederler sonuçta değil mi? Sonuçta ölümlerden döndün sen, ölümlerden döndün yani ama ben hemşireyle konuştum az önce 1-2 güne çıkar dedi yani yemedim numaranı Özlem! Yutturamadın bana ama sen şovunu yine yaptın! Helal olsun sana ya bravo (diyerek ayaklandı kapıya yöneldi tam çıkacakken durdu geri döndü Özleme) Onu bekliyorsun değil mi? Aliyi bekliyorsun onu çok seviyorsun.
Seni çok kıskanıyorum Özlem ya. Çünkü ben bir daha kimseyi sevemiycem! Hemde senin yüzünden biliyor musun can dostum (hıçkırarak ağlamaya başladı) Sen ölmedin ki ben öldüm! Ali ve sen beni mezara gömdünüz! Siz.. siz ikiniz ya dünyada sevdiğim iki insan. Ölmenin hiçbir güzel tarafı yok Özlem biliyor musun? Ölme... diyerek çıktı. Özlem gözlerini açarak göz yaşlarını serbest bıraktı. Nazlıyı geldiğinden beri dinliyordu. Gözlerini tavana dikip ağlamaya devam etti.
*
Nazlı kötü bir halde bakanlığa geldi henüz kimse gelmemişti. Geçip masaya oturdu. İsmet arkasından gelip yanına oturdu.
İsmet: Nazlı iyi misin sen?
Nazlı: Ali için kendini öldürmeye kalktı baba buna inanabiliyor musun?
İsmet: Kim?
Nazlı: Özlem dediğinde İsmet şok olmuştu
İsmet:(telaş yaparak) Ne? Nediyorsun sen? Nerede şimdi nasıl iyi mi bir şey oldu mu?
Nazlı: Baba sakin ol iyi hastanede midesini yıkadılar
İsmet: Yazık gencecik kız korktum biran anası babasıda mahvolmuştur şimdi
Nazlı: Hiçbiri yoktu hastanede hiçbiri onların hayatlarınıda mahvettiği için önceden ve ben baba hala onun haline üzülebiliyorum. Buna inanabiliyor musun? Bir başına yatıyordu. Orada öylece bekliyordu işte
İsmet: Neyi bekliyor?
Nazlı: Aliyi.. Aliyi baba dedi üzgünce
İsmet: Nazlı.. sen iyi misin kızım?
Nazlı: Olucam diyip derin bi nefes alırken İsmet kravatını gevşetti. Sonra kalkıp odasına gidip kapya kapatarak kapıya yaslandı ağlamaya başladı.
*
Ali: Günaydın Gülin kimse geldi mi?
Gülin: Güneş adliyeye gitti dosyalar için Nazlı içerde ha Tanju bey de şimdi geldi
Tanju: Günaydın arkadaşlar
Ali: Günaydın abi deyip içeri geçtiler. Tanju odasına giderken Ali ofise girdi. Nazlıya baktı sonra yavaşça oturan Nazlının yanına yaklaştı.
Ali: Nazlı (dedi ama Nazlı kahvesini yudumlayıp önündeki dosyaya bakmaya devam etti) Napıyorsun?
Nazlı:(Aliye bakmadan) Vaka dosyalarını inceliyorum aciliyetlerine göre
Ali: Özlem iyimiş duymuşsundur zaten
Nazlı: hı gittin gördün yani
Ali: Hayır hastaneyi aradım
Nazlı:(ilk defa Aliye baktı) Niye ya bence gidip görseydin hiç olmamış ayıp etmişsin kızcağız okadar intihara teşebbüs etti senin için ziyaretine gitmeliydin
Ali: Bunları söyleyen sen misin Nazlı? Ha? Biraz zalimce olmuyor mu bu?
Nazlı: O soruyu önce keşke kendine sorsaydın keşke deyip dosyalara gömüldü tekrar. Ali yerine geçti. Selvi de gelmişti.
Selvi: Günaydın bebeler diye selam verdi ama AlNaz ses etmeden başlarıyla onaylayıp birbirlerine sinirle baktılar. Selvi aralarındaki soğukluğu fark edip sustu yerine geçip oturdu.
*
2 gün sonra
Bir vaka almışlardı. Hala çözülmemişti olaylar. Olay yeri için hastaneye gitmişlerdi çünkü bulup konuşmaları gereken kişinin kocası kaza geçirmişti onların yanında bekliyorlardı. Ali çay almak için kantine indi. Nazlı onun gittiği görünce peşinden gitti. Ali çayları tepsiye koymuş koridorda ilerlerken Nazlı önünde durdu.
Nazlı: Nolacak Ali?
Ali: Ne nolacak Nazlı?
Nazlı: Özlem. Ona yardım etmeyecek misin?
Ali: Nasıl yardım edeyim Nazlı bir psikolog olarak önerin nedir?
Nazlı: Bilmiyorum..
Ali: Nazlı sen bu işe karışmasan? Özlemden uzak dursan yeterince zarar görmedi mi?
Nazlı: Sen ne demeye çalışıyorsun ya kız senin yüzünden ölümle pençeleşiyor intihar girişiminde bulundu Ali!
Ali:(sinirle) Ya neden benim yüzümdenmiş Nazlı!
Nazlı: Çünkü seviyor seni
Ali: Sanane o zaman! Hı bu onunla benim aramda değil mi? Karışma!
Nazlı: Sen ne demeye...
Ali: Nazlı! Sen Özlemden nefret etmiyor musun ya benden?! Tamam ozaman karışma bize hı kendi halimize bırak! Kimse senin yufka yüreğini istemiyor burda yani anladın mı? (Nazlı ağzı açık Aliye bakakaldı. Göz yaşları da ardı ardına gelmeye başlayınca dönüp cevap vermeden uzaklaştı ordan. Ali üzgünce ardından baktı derin bi nefes aldı)
Ali:(ağlayarak) Allahım benim Yusufunun imtihanı ile imtihan etme....
*
1 ay sonra
Selvi: Nazlı babanın arası yok nerde?
Nazlı: Almanyada annemin yanında
Selvi: Ha hadi çıkalım deyip gitti.
Ali: Yaa annen iyi demi bir şey yok
Nazlı:(sinirle) İyi diyip hızla çıktı.
*
(Almanya)
Meral çok yorgun ve bitkindi. İsmet onu görmeye geliyordu elinden geldiği sıklıkla yine gelmişti. Odaya girince ona bakan yardımcısı çıktı
Meral:(yorgun bitkin çok kötü haldeydi) İsmet hoş geldin
İsmet: Nasılsın?
Meral: Ne diyorlardı ha taş gibi öhö öhö (diyerek alaya alarak gülmeye çalıştı) Aliyle Nazlı napıyor? Ege Leyla ya FerBel iyiler mi?
İsmet: Çok iyiler seni özlüyorlar
Meral: Kızlarımız iyi değil mi İsmet? Mutlu?
İsmet: Çok sen merak etme diyebildi sadece.
Meral: Yoo etmiyorum Ali Nazlıyı çok seviyor onun için herşeyi yapar. Fermanda öyle içim rahat. İsmet eğilip karısının elini öptü
*
Akşama doğru Nazlı hastaneye gelmişti Özlem için bugün taburcu olacaktı kimsesi olmadığı için yardıma gelmişti ama sorduğunda çıktığını söylemişlerdi. Nazlı çıkıp kapıya geldiğinde Ali ve Özlemi yan yana gördü. Ali onu taksiye bindirip kendide binip gitmişlerdi. Nazlı ağzı açık göz yaşlarıyla onlara bakakalmıştı. O anda telefonu çaldı bakmadan açtı
Nazlı: Alo?
Meral: Kızım?
Nazlı:(kendini toparlayarak) Annecim nasılsın?
Meral: Canım kızım yani iyiyim sen nasılsın ha çok özledim seni
Nazlı:(ağlayarak) bende çok özledim annecim bak geleceksin söz verdin he eve tamam mı?
Meral: İnşallah kızım
Nazlı: Çok ihtiyacım var sana
Meral: Ağlıyor musun sen?
Nazlı:(yalan söyleyerek) Yok ya mutluluktan sesini duydum ya
Meral: Ali nasıl mesut musun?
Nazlı: İyi iyi çok iyi bir bardak su gibi
Meral:(gülümseyerek) Bundan eminim sevin birbirinizi her zaman çok sevin tamam mı?
Nazlı:(ağlaması şiddetlendi) hıhı çok seviyoruz
Meral: Egem nasıl ablan enişten kısacası herkeste iyi değil mi?
Nazlı: Çok iyi hepsi sen meraklanma iyileşmene bak çok mutluyuz hepimiz
Meral: Şükürler olsun kendine iyi bak kızım diyerek telefonu kapadı. Nazlı duvara yaslanıp ağlamasına devam etti. Annesine yalan söylemişti canı yanıyordu.
*
Diğer gün sabah
AlNaz birlikte vaka için yine hastanelerdi. Nazlı işi gereği kadınla konuşup onu gözlemleyecekti.
Ali: Eee napıcaz peki şimdi? Kadın polise ifade vermiş bize bir şey söylemesi mümkün değil
Nazlı: Bilmiyorum yaa üff bi çaresini bulmamız lazım (derken karşı odadan genç bir doktor çıkınca) eee doktor bey afedersiniz
Doktor: Buyrun
Nazlı: Ben Nazlı Vef... ıı şey Gülengül aile bakanlığında çalışıyorum (kimliğini gösterir)
Doktor: Meslektaş sayılırız gülümseyerek Ali tip tip baktı adama
Nazlı: İçerde aile içi şiddet mağduru bir var içeri gireceğizde bu kıyafetlerle biraz resmi olacak önlüğünüzü rica etsem ödünç alsam?
Doktor: Bilemedimki
Nazlı: Çok kısa hemen geri vereceğim gerçi sizede çok yakışıyor ama dediğinde Alide ipler koptu bu sefer Nazlıya tip tip bakmaya başladı. Doktor önlüğü çıkarıp Nazlıya verdi
Doktor: Ben şurda dinlenme odasında olacağım işiniz bittiğinde bi kahve ikram edeyim size
Nazlı: Tamam teşekkürler diyince doktor gitti. Nazlı çantasını Alinin eline tutuşturup önlüğü giyindi
Ali: Tipe bak ya ne omurgasız insanlar var böyle donunu istesen verecek Allah Allah
Nazlı: Ali terbiyeni takınır mısın?! Ne biçim konuşuyorsun ya! Adamcağız yardım etti işte
Ali: Ya bırak Nazlı ben bunları bilmez miyim yaaa? Hem neyse canım banane siz kahvenizi içerken konuşursunuz güzel güzel
Nazlı: Üfff çok konuşma yaa hadi bekle beni burda deyip içeri girdi.
.
İşlerini bitirip çıkıyorlarken
Ali: İyiki bi iş halletin ha yürüyüşün filan değişti.
Nazlı: Ayy yok önlüktendir o be.. Önlük ah ya doktor beye kahve sözüm vardı (elini alnına vurup) bak unuttum (Ali sinirlensede ses etmedi)
Ali: İyi git ben gidiyorum deyip giderken
Nazlı: İyi git git nasılsa evde bekleyenin vardır tabi Harika da evde yokken (Ali anlamaz başını sallar) Ne evet biliyorum
Ali: Neyi biliyorsun Nazlı ya neyi biliyorsun
Nazlı: Özlem sizin evinizde hastaneden onu sen aldın
Ali: Sen niye geldin hastaneye
Nazlı: Ama çok iyi oldu biliyor musun Ali. Çünkü Özlemin ortada kalması ikimizinde işine gelmezdi. Aslında sana teşekkür etmem lazım çünkü beni hayal kırıklığına uğratmadın benim tanıdığım Alide TAM OLARAK böyle davranırdı! Neyse benim verilmiş bir kahve sözüm vardı görüşürüz deyip giderken geri de kalan Ali sinir ve öfkeyle elini sıktı sonra çıkıp gitti.
.
Nazlı danışmaya gelerek
Nazlı: Afedersiniz bu önlüğü doktor arkadaşa iletir misiniz bu kattaki dinlenme odasında olacağını söylemişti
X: tabi veririm
Nazlı: Teşekkür ederim diyerek evinin yolunu tuttu.
*
Meral uyuyordu İsmette kafasını yatağa koymuş elini tutup uyuyordu. Meral acıyla inleyerek uyanınca İsmet hızla doğruldu
İsmet: Uyandın mı rahat mısın doktoru çağırayım mı?
Meral:(konuşmakta zorlanarak) Hayır. Neden geldin İsmet ha? Papazın karşısında günah çıkarmak isteyen bir idam mahkumu gibi öyle duruyorsun sen değil ben.. ben ölüyorum
İsmet: Ölmüyorsun Meral öyle söyleme nolur
Meral: Bana söylemek istediğin bir şey varsa dinlerim deyip tekrar uykuya daldı.
İsmet ağlayarak dışarı çıkıp Özleme mesaj attı. 'Karıma herşeyi anlatacağım. Bu günahı daha gazla yaşayamam' demişti. Özlem okuduğunda ağzını eliyle kapatıp yüksek bir ses çıkarınca salonda olan Ali evdeydi oturmuş kitap okuyordu sesi duyunca hızla odaya girdi.
Ali: Noldu iyi misin?
Özlem:(korkarak telefonu göğsünde sıkıca tutunca Ali işkillendi) i-iyiyim
Ali: Noldu ya ver o telefonu bana bakayım
Özlem: Yok bişey diye diretsede Ali çekip aldı mesajı okuyunca deliye döndü.
Ali:(öfkeyle İsmeti ararken) ÖLDÜRÜRÜM SENİ ÖLDÜRÜRÜM SENİ İSMET BEY!
Özlem: Ali dur lütfen dur
Ali: Bırak beni! Aç lan şu telefonu şerefsiz adam! Dedi çaldırmaya devam etti ama İsmet açmadı herşeyi anlatmak için odaya geri dönerken doktorların hızla içeri koştuğunu görünce hızlandı. Doktor müdahale ediyordu. Makine ötmeye başlamıştı. Alman doktor tüm müdahalesini yapıp başı öne eğmiş şekilde kapıda duran İsmete döndü
Alman Doktor: ??? dedi ve İsmet duyduğuyla olduğu yere çöktü ..................................7.BÖLÜMÜNSONU-

Vote/60
Sağlıcakla Kalın😇

Böyle Bitmesin (AlNaz)Where stories live. Discover now