gözüm arar olmuş seni.

34 8 3
                                    

'vay! Aşık çocuk, uzun zamandır göremiyorum seni.'

'merhaba.'

Gözleri parlıyor, gözleri parlıyor.

'üzgünüm ödev yapıyorum şu sıralar.'

'şu aşkla yaptığın tatlılardan mı?'

'kesinlikle. Sanırım çok iyi olmuyor ha? 2 gündür kimse yemedi tatlılarımdan.'

Öz güveni çokça kırılmıştı.

'sanırım o kadar lezzetli değiller.'

'bunu sana ben söylemeliyim bence. Tatlıları bana olan aşkınla yapıyorsun, diğerleri ne anlar. Ayrıca benden duymuş olma ama şu sarışın kız herkese zorla tatlı yediriyor. Bıktılar artık.'

Ben bugün niye çok heyecanlıyım? Dersim bile yok burda ne işim var? Tabii ya belli değil mi!

'tarçınlı kurabiyelerimi kesinlikle denemelisin o zaman. Onlar özellikle: aşk göz yaşı ve bir tutamda tarçınla yapıldı.'

Elindeki tepsiden 2 kurabiye aldım. Birini tekte yedim. Bunları yemek bana neden çok iyi hissetiriyordu?

'gurme falan değilim. Bilirsin basit bi yazılım mühendisiyim ama bu, yediğim en iyi şey.'

Gülüyor yine. Kafayı yiyorum dişlerini gösteriyor bana. Tepsiden bir kaç kurabiye daha alıp çantama attım.

'cevizli kek?'

Cevizli kek diyor. Damarıma bastı. Hiç bir farkı yoktu diğer keklerden ama bu yediğim en iyi cevizli kek gibi geldi bir an. Anneme içimden özürlerimi sunarak bitirdim elimdeki keki.

'teşekkürler Felix. Hayal dünyamda kayboldum az önce.'

'bende bunları yaparken kayboluyorum oralarda.'

'mesela az önce dolaylı yoldan beni özlediğini söyledim. Bence brownilerimin pişmesini beklerken uyuya kaldım koltukta ve bu bir rüya. Burnuma gelen bu yanık kokusuda fırında unuttuğum güzel browniem.'

'hasiktir Felix, çocuk yanıyor.'

Senin aşkın ve benim adsız duygularımOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz