5

31 11 0
                                    

eunsang'a küsmüştü bu yüzden bahçede oturmuş kitap okuyodu. gazeteci çocuk bahçeye giriş yaptığında gözleri kesişti. yejun bu çocuğa baktığında niye böyle hissediyodu çözememişti ama bu hissin tarifi yoktu.

"iyi öğlenler, yejun-ah." minwoo bahçeden çıkmadan önce ona selam vermiş ve sonra bisikletine binmişti.

"şey minwoo beklesene." kitabını salıncağa koydu ve çitlere yaklaşarak arkasında, bisikletle duran bedene baktı. "o gazeteleri dağıtmak zorunda mısın?"

"korkarım evet."

"şey peki... dağıttıktan sonra napıyosun yani?"

"dağıttıktan sonra ders çalışmak için eve gidiyorum sonra akşam oluyo zaten yemek yiyip telefonda takılıp uyuyorum." yejun anladığını belirtmek üzere başını salladı. "neden sordun?"

"bugün ders çalışmasan, birlikte bi şeyler yapsak?"

"he?" minwoo afalladığını hissetmişti. ani gelen teklifle hafif bi şekilde boğazını temizledi. "yani, olabilir. üç gibi burda olurum."

"istemiyosan sorun değil sadece çok sıkıldım ve konuşmak istiyorum."

"hayır istememek değil böyle düşünme seni her zaman dinlerim, şimdi gitsem iyi olur. görüşürüz, yejun-ah."

yejun gülümsemiş ve o gidene kadar arkasından el sallamıştı.

"bence o da bana aşık."

sen kendine kurguladın dünyayı, ben kendime sandım Where stories live. Discover now