VIII

4.3K 149 63
                                    


Sinemadan sonra Bügeyi evine bırakıp eve gelmiştim yarın sabah erkenden bana geleceğini söylemişti bu beni mutlu etmişti peki ya Çağıl o da gelir miydi bugün olanlardan sonra acaba. Yatağımda sırtüstü yatmış beyaz tavanı izleyerek düşünüyordum Aclan Karaman dünden sonra benimle iletişime geçmemişti bu durum beni rahatlatıyordu ama aynı zamanda geriyordu da fırtına öncesi sessizlik gibiydi sanki. O günden sonra beni Takip eden kişiyi de görmemiştim o adamın onun koruması olduğu da netleşmişti sinirle güldüm iyice kafayı yemeye başlamıştım ben.

Yataktan bavul hazırlamak için kalktım bozulmuş topuzumu düzeltip yatağımın altındaki siyah bavulu çıkarttım "Hadi bakalım başlayalım" dolabın karşısına geçmiş kıyafetlerime bakıyordum en sevdiğim kışlık kıyafetlerimi alıp bavuluma yerleştirdim ve çanta iç çamaşırı vs. unutmadan onları da koydum çoğu şeyi koyduğumda bavulu kapatıp büyük el çantama geçtim içine bazı bakım eşyalarımı ve makyaj eşyalarımı koydum yorgunlukla yatağa oturduğumda baş ucumdaki komedinin üzerindeki çerçeveye kaydı bakışlarım annem babam ve abimle olan fotoğrafımız birlikte çekindiğimiz son anı onu elime aldım "Neden gittiniz ki neden beni bu yüklerle tek bıraktınız anne baba bana kızmayın tamam mi abimi tek bırakıyorum diye ben de istemiyorum onu bırakmak ama.." ağzımdan kopan hıçkırığa engel olamamıştım ağladığımı gözümdeki yaşların fotoğrafın üzerine düşmesiyle anlamıştım içimde bir enkaz var ve bu enkaz hiç geçmeyecekmiş gibiydi "mecburum sevdiklerime zarar gelmesin diye gitmeye mecburum sizi unuttum sanmayın yanınıza geleceğim bugün Baba seni çok özledim başımı okşayıp masal anlattığın zamanları özledim keşke geri gelseniz bak biz geldik deseniz annem o meşhur kurabiyelerinden yapsa biliyor musun anne çikolatalı kurabiyeleri sen gittikten sonra ağzıma bile sürmedim sanki bir tek senin elinden yapılanı yiye bilirmişim gibi" birkaç damla daha dayanamayıp firar etmişti gözümden.

Dış Kapının açılma sesini duyduğumda abimin geldiğini anlamıştım direkt gözlerimi silip ayağa kalktım ve çerçeveyi geri yerine koydum. Aynaya baktığımda gözlerimin o kadar kızarmadığına sevindim içeriden seslenişi ile "Hesnaa odanda mısın" odamdan çıkarak salona ilerlerken "Geliyorum abi" diye seslendim kendini koltuğa atmış TV'de Netflix de geziniyordu bende yanına gidip oturdum kollarımı önümde kavuşturup bakışlarımı TV'ye dikmiştim bakışları bana dönmüştü hissediyordum durgun çıkan sesimle " The witch'e devam mı" dediğimde " Yok o ne biçim dizi öyle ya insan sıkılır öyle geziniyordum film nasıldı" dediğinde ona döndü bakışlarım "Güzeldi korku baktık her zamanki gibi senin iş nasıl geçti" elindeki kumandayı masaya bırakıp öne eğildi bir eliyle saçını geriye taradı yarın gideceğimin farkındaydı o yüzden o da durgundu bunu fark etmemek için deli olmak lazımdı "Işı boş ver sen Çağıla söyledin mi gideceğini bugün konuştuk bara gitmiş dağıtmış galiba gideceğin için üzülüyor küçüklükten beri birlikte büyüdünüz siz de" dediğinde bana döndü bakışları sıkıntıyla nefes verdim "Temelli gitmiyorum ki ben geri döneceğim sonuçta onunla bugün konuştum biraz sorguladı sonra anlayışla karşıladı olması gerektiği gibi" abim geriye yaslanıp "Gel buraya kraliçem seni özleyeceğim" diyerek beni kendine çekerek bir kolunu omzuna attı ve başımdan öptüğünde bende sokuldum iyice ona "Özür dilerim abi".

Delirme kızım ne özrü kendi geleceğin için gidiyorsun ben mutluyum kardeşim hak ettiği yerlere geldi" dediğinde derin bir nefes vererek "Sağol abim sen olmasaydın bu günlere zor gelirdim" dedim bir şey dememişti ikimiz de susmuş oturuyorduk bakışlarım saate kaydığında yedi buçuk olmuştu bile „Abi ben mezarlığa gideceğim" dediğimde birden ayrıldım ondan ve ona baktım kaşlarını çatarak "Bu saatte gitme yarın sabah erkenden gidersin" dediğinde
"Olmaz abi şimdi gitsem daha iyi olur saat daha erken zaten o kadar geç değil" dediğimde düşünüp "Tamam ben de geleyim seninle" demesiyle başımı iki yana salladım "Ben kendim giderim" diyerek ayaklandım üstümü gelince değiştirdiğim için hazırdım o yüzden ayakkabımı giyindim ve hırka geçirip üzerime o "Onları sevdiğini söyle benim içinde tamam mı" dediğinde burukça tebessüm ederek "Söylerim abi söz" diyerek çıktım dışarı kapıyı arkamdan kapatıp arabama bindim mezarlığa giden ıssız yolda ilerliyordum.

Yosuna Bulanmış KaralarWhere stories live. Discover now