Aşkı Harcamanın Seksen Yolu

2.2K 176 123
                                    

----Vote ve Yorum Bırakmayı Unutmayın <3---

"Aşkı harcamanın seksen yolu

Bir ölümüne sevenler

Durmadan denerler

İnatla kaybederler

İki yapış yapış sevenler

Mesafeler girince

Nedense vazgeçerler

Üç plantonik sevenler

Hüzünlü şarkılar sever

Hayatta kaybederler

Dört sevmeden sevenler

Seviyormuş gibiler

Daha çok küçükler..."

-

14.02.2022

- Ordu.

Elinde valiziyle bilmediği şehre geldiğinde Börteçin için ufak bir kayboluş serüveni başlıyor demekti.
Bu şehre dair tek bildiği şey vardı o da sevgilisinin Snapchat ya da İnstagram storylerine eklediği birbirinden anlamsız sokak lambası fotoğrafları idi.
Aslında bakarsak sevgilisi Burak için burası tam bir dağ başıydı ve şehrin merkezinde olmasına rağmen şuan onun ne demek istediğini iyice kavrar gibiydi Börteçin.

Lise sonda tanışmışlardı.
Tüm yaz tatili el ele gözlerinin içine bakarak geçirilmişti. Daha sonrasında...
Pekala,Börteçin epeyce zaman lisede kendi arasında dandirik bir milyoncu yüzülerinden yakan ve sonsuza dek birbirine ait olacaklarının yeminini veren tiplerle epey dalga geçmişti.

Ama insan neyi kınarsa,karma buluyordu ve başına bir şekilde getiriyordu işte !
"Biz asla ayrılmayacağız! Ayrılsak ölürüz biz,üniversiteyi beraber okuyacağız."düsturu ile ÖSYM-ZEDE olan her on çiftten dokuzu olmuştu Burak ve Börteçin.

Turuncu logolu lanetli sınavda biri baraj altında kalan bir balık olmuştu. Diğeri ise barajdan son anda sıçrayan bir balık olmuştu.
Lakin öyle ya da böyle yolları gurbete düşmüş ve uzun mesafe ilişkisi denilen öldürmeyen lakin sürünmenin en yılansı hâlini yaşatan sevdanın dibinde kavrulur olmuşlardı.

Zaten hayat böyle değil miydi?
Ellerimizden bir şeyleri kayıp düşürmeye başladığımızda tutunduğumuz tüm dallar da birer birer ellerimizden kayıp gidiyordu.
Havayı yakalamaya benziyordu hiç kaybetmemek üzere bir şeylere tutunma çabası.
Ve kaybetmemeye çalıştıkça,kaybediyordu insan.

Börteçin düğünleri sevmezdi.
İyi ki de sevmemişti.

Sevgilisi üniversitenin birinci yılında Ordu iline üniversite okumaya geldiğinde Istanbul'da kalakalmıştı Börteçin yapayalnız.
Açıkçası mezuna kalacağı üzerine kendine destanlar ve yalanlar sayıklamış olsa da okunmuş şekerle,pirinçle suyla falan olmuyordu azizim.
Okunmuş kitap gerekiyordu.

Ve Börteçin sabah akşam oyun oynarak ÖSYM canavarına yenilmeye mahkum halde tekrar tekrar batırmıştı üniversite sınavında.
Aslında bakarsak çalışma hayatına girmeye çalışmıştı.
Çalışmıştı çalışmasına ama...
Üçüncü günden sonra aşırı derece sıkıyordu bu hayat ! Kesinlikle.

Pazartesi alarm sesi?
Cehennemden zebani sesi!

Bu nedenle Börteçin derin bir depresyonda olduğu bahanesiyle evde yatarken,ailesi kuzeninin düğünü için yola çıkmıştı.
Ve insan sevdiklerini son kez göreceğini bilse sımsıkı sarılırdı kolları arasında.
Bir saniyelik bile süreceğini bilse kara toprak altına girmeden doyasıya sinesine basardı.

ZarganaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin