30

2.7K 226 144
                                    


Yarın okul baslıyo moraliniz bozuktur diye bölüm fırlatıyom hadi yine iyisiniz

bol yorum atmayı da unutmayın şebeler iyi okumalarrrr 😋😋😋

-

Kulise girdiğimde omzuma asılı gitarı koltuğa bırakarak  grup arkadaşlarıma döndüm. Performans iyi geçtiğinden her birimizin yüzünde memnuniyet ifadesi vardı. Sırayla el tokuşturduktan sonra masada yarım bırakılmış şişemi alarak kendimi koltuğa attım. 

"Çok iyi değil miydik? Bence herkes beğendi bizi." dedi Jihyo gülümseyerek.

"Bence de gayet iyiydik, hatta bar sahibinin bize fazladan birkaç bin won daha atacağını düşünüyorum."

Jackson heyecanla raftaki şampanyayı eline alarak salladı. "Bunun şerefine bir şampanya patlatmalıyız."

Hızla koltuktan kalkarak kulisin kapısına yürüdüm. "Bensiz devam edin, benim bir misafirim var onun yanına gitmeliyim." İtirazlarına rağmen hızla kulisten ayrılarak uzun koridorda yürümeye başladım.

Nihayet Jungkook ile gerçekçi bir buluşma geçirecektim. Tek umduğum önceki kadar saçma olmamasıydı. En azından biraz daha romantiği olmalı, değil mi ama?

Adımlarım ilerledikçe yoğunlaşan müzik sesi ve duvara yansıyan renkli ışıklarla Jungkook'u en son gördüğüm yerde olmasını umarak dans pistinin hemen yanındaki masalara yürüdüm. Jungkook bir elinde viski bardağı diğer elinde telefonuyla beni bekliyordu. 

Fazla çekici görünüyordu. Her zamanki eşofmanları yoktu üstünde. Siyah dar gömleği ve aynı tondaki kotu başka kimin üzerine bu denli yakışırdı bilemiyordum.

Ancak ona sinirliydim. Geç gelmişti. Tahmin ediyordum ki, performansın sadece yarısında buradaydı. Dördüncü parçamızı çalarken onu görmüş olmam bunu doğruluyordu.

Dans eden insanların arasından sıyrılarak yanına vardığımda omzuna dokunarak dikkatini çektim. Telefonuna sabitli bakışları gözlerime değdiğinde gülümseyerek bana sarılmıştı. Tek eli belimde dururken nasıl bu denli heyecanlandığımı anlayamıyordum. Bunda muhteşem kokan parfümünün etkisi olabilirdi tabi...

Ayrıldığımızda gözlerim tekrar vücudunda gezdi. Onu ilk defa görmemiştim ama, kalp atışlarım ilk defa böyleydi. Belki de sahneye çıkmadan önce içkiyi fazla kaçırmıştım... Ancak artık toparlanmam gerekiyordu, daha ilk dakikadan götünü kaldırmamalıydım!

"Neden geç geldin?" dedim çattığım kaşlarımla.

Kısa bir kıkırtıyla bana karşılık vermişti. "Aslında sahneye çıktığınızda buradaydım ama biraz arkalardaydım. Sonra beni göremeyeceğini düşünüp önlere geçtim." 

Yani performans başından beri buradaydı. Eh, sinirim uçup gitti sanırım...

"Aferin iyi yapmışsın o zaman." diyerek masaya bıraktığı bardakta kalan viskiyi tek yudumda içerek elini tuttum. "Hadi gel içecek bir şeyler alalım. Boğazım kurudu ya! Gitar çalmak zor."

Dans eden insanlar arasından sıyrılarak bar taburelerinin olduğu yerlere geçtikten sonra barmenden iki kokteyl sipariş ettik. İçeceklerimiz gelene kadar aramızdaki sessizlik devam etmişti. Ne o, benim bir şey dememi mi bekliyordu.

Evet o biraz utangaçtı, bu yüzden ilk adımı atmak benim için sorun değildi. Ama ilk dört düğmesine kadar açık bıraktığı gömleği gözümdeki 'masum çocuk' imajını yıkmaya yetmişti. Lanet olsun ki fazla seksi gözüküyordu.

love againWhere stories live. Discover now