~70~

455 36 20
                                    

Hellu

Nasılsınız bakalım?

Ben ölüyom

Dhlsclegxksgx 

Bu arada bölümü haraketli bir şarkıyla okumanızı istiyorum, yani ben ağladım siz ağlar mısınız bilmiyorum ama ne olur ne olmaz haraketli şarkı açın siz

Bölüme geçebilirsiniz

/////////////////////////////////////////////////////////////////

Akemi yoko

Çocuklarda konuşmanın ardından çıkmış yürüyüş yapıyordum.
Drakenin mezarına gidiyordum.
Uzun zamandır gitmedim.
Öleli çokta olmadı.
Çok kötü hissediyorum.

Ayrıca yarın da bajinin ve sonra da emmanın mezarına gitmem gerek.
Onları da uzun bir zamandır ziyaret etmedim.

Mezarlıktan içeri girdiğim gibi kasvetli havası daha çok belli olurken ellerimi cebimden çıkardım ve yürümeye devam ettim.

Drakenin mezarı karşıma çıkarken derin bir nefes aldım ve karşısına oturup bakmaya başladım.
"Ziyaret edemedim üzgünüm."
Benimle dalga geçmediği zaman çok garip hissettiriyor.

Hakaret etmediği zaman çok garip, vurmadığı zaman çok garip.
"Bugün ailem için sevdiğim çocuğu karşıma aldım biliyor musun?" Aile. Mikey bir zamanlar benim için aile kavramının karşıtıydı.

Şuan sadece ona nefret doluyum.

"Biri daha ölecek diye çok korkuyorum doraken." Doraken dememe sinir olurdu.
Beni üç blok boyunca sırf bu yüzden koşturduğunu hatırlıyorum.

"Neden sürekli birileri ölmek zorunda ki? Ben artık cidden bitmesini istiyorum." Yanaklarımda ki ıslaklık ile hızla gözlerimi koluma sildim.
Karşısında ağlamayacağıma söz vermiştim.

"Ben birinin daha ceketini almak istemiyorum." Draken.. sürekli giydiği siyah beyaz gömleğini bana vermişti.
Yani chifuyuya söylemiş.
Öleceğini biliyormuş gibi.
"Baji, emma şimdi de sen. İstemiyorum."
Tanrım lütfen ailemden biri daha ölmesin.

"D-draken ben çok çaresiz hissediyorum!" Bağırdım en sonunda dayanamayarak.

(Lana dinleyerek yazdığın bölümde nasıl ağlayabilirsin ki?

Me : sus kardeşim sus. )

"Şuan bile başlarına acaba ne gelecek diye düşünmeden edemiyorum! Eğer birine daha bir şey olursa cidden mike-" öldürür müydüm?
"Mikeyi öldürürüm."

Tanrım..neden mucize denen şey gerçek değil ki? Şuan draken karşımda otursa ve gülerek bana baksa.. ölmediğini söylese, ağladığım için benimle dalga geçse, kendiyle övünse, başka kızlarla konuşsa..
Tanrım hepsine o kadar razıyım ki.

Derin bir nefes aldım ve ayağa kalkıp gözlerimi sildim.
"Umarım yerinde rahatsındır." Çünkü sen çok yer seçicisindir.
"Görüşürüz abi."

--

Bu geçmişin düzeltilmesi için ya birinin daha ölmesi gerekirse?
Ailemden biri daha ölürse daha fazla dayanacağımı düşünemiyorum.
Eğer ki geçmişi düzeltmek için birinin daha ölmesi gerekiyorsa Tanrım lütfen ben öleyim.

Derin bir nefes aldım ve kapıyı çalıp beklemeye başladım.
Chifuyu gülerek kapıyı açarken beni gördüğü gibi gülüşü soldu.

"Tahmin edeyim drakenin mezarına gittin."

Başımla onu onayladım, tebessüm etti ve saçlarımı karıştırıp kenara çekildi.
İçeri geçtiğimde kapıyı kapattı ve salona doğru koşmaya başladı.
"Nesi var bunun.." ceketi çıkarıp astım ve esneyerek salona geçtim.

"SÜRPRİZ!"

yerimden sıçrayıp karşımdakilere bakarken kaşlarımı çattım ve etrafa bakmaya başladım.

"İyi ki doğdun yoko!"

Bugün benim doğum günüm müydü?
Ben hangi gün doğmuştum?
Bugün ayın kaçı lan!?
"Doğum günü mü?"

"İnsan kendi doğum gününü unutur mu sorusunun cevabısın yoko, gel hadi mumları üfle!"

"Ne?"

Chifuyu gözlerini devirdi ve pastayı eline alıp bana yaklaşmaya başladı.

"Üflesene gerizekalı."

Gözlerim pasta ve onun arasında ki gidip gelirken arkada ki kişilere baktım.
Takemichi, hina, hakkai, yuzuha, nahoya, souta, inupi.
Buradalardı.

Şuan bunun için bile ağlayabilirim çünkü aramızda olmayanların yokluğu o kadar belli oluyor ki.

Görüşüm bulanıklaşmaya başlarken chifuyu kafama vurdu.

"Ağla demedim salak üfle dedim! Hadi!"

Tebessüm ettim ve mumları üflemek için pastaya yaklaştım.

"Dilek tutmayı unutma!"

"Ne kadar saçma şe-"

"Sussana yuzuha!"

"Tamam tamam."

Güldüm ve gözlerimi kapatıp ellerimi birleştirdim.
Umarım kimse ölmez ve artık mutlu oluruz.
Gözlerimi açıp mumları üfledim.
Herkes alkışlarken chifuyunun pastayı yüzüme geçirmesi ile gözlerimi kapattım.

Kahkahalar yükselirken elimi kaldırdım ve gözlerimin önünde ki pastayı alıp chifuyuta baktım.
"Sen öldün."

"Pasta ziyan oldu."

"Ne yiyeceğiz biz şimdi?"

"Yoko pasta."

"Cidden yaptın mı nahoya?"

"Evet!"

Öncelikle. Üzerim battı.
Yüzümde ki pastanın bir kısmını aldım ve chifuyunun yüzüne yapıştırdım.
Herkes tekrar gülmeye başlarken bu sefer de ben pastalı ona bakmaya başladım.
"Ödeşti-" pastayı ağzıma tıkıp saçlarımı karıştırdı ve içeri doğru koşmaya başladı.

"SEN ÖLDÜN CHİFUYU MATSUNO!"

"Arkadaşlığın tuzu biberi!"

(DNWGDORTDLETXKEGXKEGCKEHC)

"O TUZU DA BİBERİ DE SOKACAĞIM GÖTÜNE!"

"Aa terbiyesiz olup çıkmışsın se- tamam gelme! Gelme yoko şaka yaptım!"



///////////////////////////////////////////////////////////

Ağlatırsam güldürmsini de bilirim hehe

Tabi Güldüyseniz yani bilmiyom

Of asigim ask

Size ve tokyo revengers karakterlerinin hepsine. (İyi olanlar)

Bölüm nasıldı?

Görüşürüüxzzzz

TOKYO REVENGERSWhere stories live. Discover now