12.BÖLÜM

212 27 39
                                    


12.Bölüme hepiniz hoş geldiniz, küçük bir karar aldım ve bunu sizlerede söylemek istiyorum. İki kitabıma da bölümleri artık ne zaman yazarsam o zaman atacağım, yani belli bir gün yok.

BU ARADA HEPİNİZİN MİRAÇ KANDİLİNİ KUTLUYORUM, ALLAH DUALARINIZI KABUL ETSİN.




Şimdi bölüme geçelim, umarım severek okursunuz, hepinize iyi okumalar.⭐️❤️💙⭐️








Arat'ın Anlatımından

Bugün şirketten erken çıkmıştım ve annemin restorandına gitmiştim, Elif'te oraya gelecekti ve hep birlikte yemek yiyecektik, her hafta böyle bir yemeğimiz oluyordu.

Elif benim bütün karşı çıkmalarıma rağmen ayrı eve çıkmıştı ama her an gözüm onun üzerindeydi, annemlede aynı evde olmamıza rağmen işlerimin yoğunluğundan çok sık görüşemiyorduk.

"Elif hanım, neler yapıyorsunuz bakalım?"

"Abi, sanki her yaptığımdan haberin yokmuş gibi soruyorsun, neyse sorunu cevapsız bırakmayayım. Okulda miniklerimle ilgilendim, ah abi bak aklıma ne geldi, bir gün Beste'yi de alıp gelsene."

"Abiciğim, Beste çok sık dışarı çıkmıyor durumları biliyorsun, ayrıca senin öğrencilerinden de küçük."

"Biliyorum abi ama onada değişiklik olur lütfen, hem bizde onu çok özledik."

"Tamam ama söz vermiyorum."

Elif'in gözleri parlamıştı, bende istiyordum Beste ile daha çok zaman geçirmek ama ona zarar gelmesinden korkuyordum. Annemin konuşması ile ona odaklandım.

"Elif, Mahru kızım nasıl? Ne yapıyor?"

Mahru kızı mı? Annemin Mahru'yu hemen sahiplenmesi beni şaşırtmıştı, genellikle Elif'in arkadaşlarına karşı mesafeliydi.

"Bu aralar çok daha iyi anneciğim. Anne biliyor musun Mahru'nun kardeşi benim öğrencim, hatta bizde öyle tanıştık."

"Aaaa geçekten mi? Kardeşi olduğunu söylememiştin."

"Çok tatlı bir kardeşi var, Tuna o kadar iyi kalpli bir çocukki anlatamam üstelik bazı şeylere yaşıtlarından daha olgun tepkiler veriyor ama yaşadıkları travmadan dolayı konuşma sorunu yaşıyor."

Elif'in söylediği şey hem ilgimi çekmişti hem de kaşlarımın çatılmasına neden olmuştu, sesimi çıkarmadan söyleyeceklerini bekliyordum.

"Ne travması kızım?"

"Mahru'nun babası, çocuklarının gözü önünde annesini vurmuş. Annesi o günden sonra uyanmamış ta ki bu haftaya kadar, doktorlar annesinin her an uyanabileceğini söylemiş, aldıkları bu haberde hali ile onları çok sevindirmişti."

"Ah yavrum, gencecik yaşında neler yaşamış öyle, elleri kırılsın o adamın vicdansız!"

Duyduklarımdan sonra fazlası ile sinirlenmiştim, elimde tutuğum çatalı o şerefsizin boğazını sıkarmış gibi sıkıyordum. Nasıl olurda bir insan kendi çocuklarının önünde, üstelik bir kadına böyle bir şey yapar! Ah, böylelerini benim elime verecekler bende onlara kendi yöntemlerimle bazı şeyleri öğreteceğim. Mahru, o asi ve yıkılmaz tavrının arkasında yaralı bir kız var demek, belkide o kızı korumak için bu kadar hırçın.

"Kızım, sen Mahru ile konuşta müsait oldukları bir gün geçmiş olsuna gidelim."

"Annem ne gerek var böyle bir şeye? Ayrıca tanımıyoruz etmiyoruz,öyle pat diye gitmemiz uygun olmaz."

İÇİMDEKİ KARANLIK (GECE)Where stories live. Discover now