Bölüm- 3

473 15 4
                                    

Fazla süre geçmeden opera sona erdi. Evelyn, geldiğinden farklı olarak Arthur ile oradan ayrıldı. Nedense gelirken içinde bulunduğu o tedirginlik hali kaybolmuş, rahatlamıştı. Bu adamı fazla tanımasa da içten içe Lord Hector gibi kötü niyetli birisi olmadığını seziyordu.  Arabaya geçtiler. Kıza rahatsızlık vermemek için yanına değil, karşısına oturdu Arthur.  Evelyn, bunu gayet kibarca bulmuştu.

Arthur kızı konuşturmak için opera konusunu açtı ve görüşlerini sordu. Kız, ilgili olduğu bir konudan konuşmaktan memnundu. Yol uzun olduğundan konu kitaplara, edebiyata en sonunda resme kadar geldi. Evelyn hem sıkılmamış hem de konuşmalardan fayda sağlamıştı. Arthur da aynı şekildeydi. Uzun zamandır biriyle bu kadar uzun konuşmamıştı. Kısa sürede sıcak bir ortam oluşmuş. Arthur kızın o sıcacık gülüşlerine karşılık verir olmuştu.

Derken o anda bir gürültü koptu ve sarsıntı yaşandı. Evelyn çok korkmuş, aklında hemen felaket senaryoları yazmaya başlamıştı. Arthur kızı sakinleştirmek istercesine:

-Korkmayın Madam, şimdi inip bakacağım, dedi.

Gürültünün sebebi önemli bir şey değil tekerleğin kırılmasıydı sadece. Evelyn elbisesinin eteklerini tutarak dışarı çıktı. Sürücü Arthur'un ceketini tutuyor, Arthur da gömleğinin kollarını sıyırmış, tekerleği değiştiriyordu. Evelyn, Arthur'un bu hareketinin bir Lorda uygun olmadığının farkındaydı. Bu Arthur'un kibirli olmamasının bir göstergesiydi belki de.

Biraz sonra Arthur işini bitirmişti. Evelyn ona nazikçe mendilini uzattı. Arthur, alnında biriken iki damla teri kızın bu saf ve el değmemiş mendiliyle sildi.

Yola koyuldular. Daha kısa bir yolculuktan sonra Arthur kızı evine bıraktı. Evelyn saygıyla eğildi "İyi akşamlar'' diledi. Lord da içten bir gülümseyiş ve kısa bir baş hareketiyle karşılık verdi. Kız, evine girerken, ayaklarını sürüyerek gittiği yerden bu kadar eğlenerek dönmenin şaşkınlığı içindeydi.

Bu geceden sonra Lord Hector'un ve Evelyn'in aileleri sık sık görüşür oldu. Ama Evelyn bunu fazla önemsemiyordu. İşlerin nereye gidebileceğini bilmiyordu çünkü. Bazen Evelyn onların malikânesine gidiyordu. Lord Hector'dan haz etmiyordu aslında. Adamın çapkın bakışları ve sapkın tavırları kızı bir hayli rahatsız ediyordu. Aklına hemen Lord Arthur geliyor ve elinde olmadan ikisini sürekli karşılaştırıyordu kafasında. Bunun doğru olmadığını biliyordu aslında. Asıl bilmediği ise Arthur'u beğenmeye başlamış olmasıydı. Çünkü bunu fark edemeyecek kadar saf ve temiz biriydi.

Arthur, Evelyn geldiğinde genellikle evde olurdu. Hector olmadığında kız ile ilgilenir; ona şiirlerinden okur ve yorumlarını alırdı. Onunla zaman geçirmek zevkli olurdu. Kızın farklı olduğunu anlamak için çok zaman geçirmeye gerek yoktu aslında. Onun masumiyeti yüzünden okunuyordu.

Arthur, Hector ile Evelyn hakkında konuşmak istiyordu. Onun gönül eğlendirilemeyecek bir kız olduğunu, gerçek aşka layık olduğunu anlatmak istiyordu. Ama bunun garip kaçacağının da farkındaydı. Böylece kıza olan hisleri ortaya çıkabilirdi. Evet, belki kendine bile itiraf etmek bu kadar zordu ama doğruydu. Gerçek aşkı tatmıştı, uzaktan uzağa.

Hector ise tüm bunlardan bihaberdi. O hâlâ kızın gözünü boyamanın, ona sahip olmanın peşindeydi. Opera gecesinde kızı öylece bırakmasını telafi etmek için onu akşam yemeğine çağırdı. Yalnız olacaklarını söylememişti. Evelyn de hiç kararsızlık yaşamamış, kabul etmişti.

Arthur'u görme arzusu içindeydi. Bunun farkındalığında kendinden utanıyordu, Lord Hector'u kullanıyordu çünkü. Ya da o öyle sanıyordu !

Akşam olduğunda Evelyn'i almak için yola çıktı. Yol boyunca düşündü. Hiçbir kadınla bu kadar uzun vakit geçirmemiş. Kafasında veya hayatında kimse bu kadar yer almamıştı. Belki de farklılığı, utangaçlığı ilgisini çekmiş, onu zor olana teşvik etmişti. Ama kararlıydı, kendisine dayanamayacağını gösterecekti.

Vardığında yavaş adımlarla eve ilerledi. Kapıyı Evelyn açtı. Yüzü gülüyordu. Bilmiyordu ki Arthur'a olan gizli aşkıyla yüzünde güller açıyordu. Hector da gülümsedi. Ki bu içten bir gülümseyiş değil, menfaatçi insanların takındığı o sahte gülüşlerdendi. Kız çok daha özenli görünüyordu. Demek ki kendinden etkilenmeye başlamıştı ve onunla olmaya can atar olmuştu. Tavırlarından öyle anlaşılıyordu.  Tabi ki bu onun düşüncesiydi.

Evelyn, Arthur için süslenmişti. Onun hiçbir şeyden haberi yoktu aslında ve bu içini acıtıyordu. Karakteri gereği ilk adımı atamazdı.

Yolculukları ilk defa bu kadar keyif verici geçmişti Hector için. Kız neşeyle konuşuyor. Adeta o bülbül sesiyle şakıyordu. Hector kızın kıvama geldiğini ve kendisine karşı takındığı o çekingen tavrı nihayet attığını düşünerek seviniyordu. Hector her şeyi yanlış anlıyor, Evelyn ise yanlış anlaşılıyordu.

Kızın arabadan inmesine yardım etti Hector. Uzun bahçe boyunca yürüdüler. Etraf bir hayli karanlıktı. Giriş kapısının yanında sıralanmış lambalar etrafı aydınlatmaya yetmiyordu. Hector kızın elini tuttu. Evelyn bir şey demedi. Zira bu karanlıkta düşüp bir yerini kıracağına emindi.

Bölümü ekledim bakalım tepkiler nasıl olacak. Böyle kimin okuyup kimin okumadıgını bilmemek veya okuyanların yorumlarını alamamak pek iyi hissettirmiyor, bilin diye söylüyorum.


Saklı GülWhere stories live. Discover now