《E》bölüm, 34

77 14 22
                                    

Medyadaki resim yüzünden ölüp ölüp dirildim.

Fever | Enhypen

°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Jimin ile beraber daireye girdiğimizde hemen salona yöneldim ve kendimi koltuklardan birine attım. Tüm bu saçmalıklardan sonra biraz olsun rahatlamaya ihtiyacım vardı. Aynı zamanda gevşemeye ve içimdeki siniri atmaya da ihtiyacım vardı. Birde tüm dertleri unutmaya, belki bir şeyler içmeye ve uyumaya.

O an aklıma gelen şeyle odaya giren ve benim gibi geldiğimizden beri tek kelime etmeyen Jimin'i umursamayıp koltuktan doğrularak mutfağa yöneldim. Buzdolabının önüne gelerek kapısını açtım ve bir süre aradığım şeyi bulana kadar başında dikildim. Gözüme kestirdiğim içkiye doğru uzandığımda zaferle gülümsüyordum. Bu beni hem rahatlatabilir, sinirimi yatıştırabilirdi, hem de Jimin'in kuş gibi şakımasını sağlayabilirdi. Başka türlü bana hiçbir şey anlatmayacağını biliyordum. Başta bana güvensede babasıyla arasında her ne geçtiyse o güven azalmıştı. Bu yüzden ona bir şekilde bunu içirmeliydim. Acaba daha önce içmiş miydi? Evet reşit olmayabilirdik ama ailem evde yoktu ve sadece bir seferlik olacaktı. Hem zaten ilk içmişliğim değildi. Alışkındım. Üstelik sert bir içki de değildi. Tabi ilk defa içtiğimde biraz sorun yaratmıştı o kadar. Ailem ara sıra bundan alırdı ve onlar evde olmadıklarında eğer dolapta içki kaldıysa biraz indirirdim mideme. Şimdi de boş yere içmeyecektim zaten. İşe yaramasını umuyordum en azından. Tabi Jimin'de büyük bir etki yaratırsa.

Dolabın kapısını kapattıktan sonra ayaküstü içkiyi kafama dikerken yan gözle Jimin'in kapıda durmuş kollarını da önünde birleştirmiş halde beni izlediğini fark ettim. Pekte memnun bir yüz ifadesi yoktu suratında. Acaba içmeyi kabul etmeyecek miydi? Bir şekilde kabul etmeliydi. Yoksa hiç bir şey öğrenemezdim. Ama benim bir şeyleri açıklığa kavuşturmam gerekliydi.

"Onu içmen yasak değil mi?"

Düz bir tonla söylediği cümle ile içmeyi kesip şişeyi indirdim ve kafamı ona çevirerek yüzüne baktım.

"Hayır. Neden yasak olsun?"

Dedim umursamazca. Bu konuda haklıydım. Evdeydim ve bu içkiyi de ben almamıştım. Hemde kimsenin haberi yoktu içtiğimden.

"Bilmem. Reşit olmadığın için olabilir mi?"

Kafamı sallayarak yan yatırdım ve sırıttım. Dalga geçercesine dudağımı sarkıtarak "hmm" dedim.

"Olabilir."

Göz devirmekle yetinirken ben onu rahatlatmak amacıyla konuşmaya devam ettim.

"Ama şu an evde kimse yok. Tek başınayız."

Sözümün hemen ardından hiç beklemeden konuştuğunda duruşumu dikleştirdim.

"Bu içebileceğin anlamına gelmiyor."

Onu takmayarak konuşmaya başladığımda olumsuz bir tepki alacağımı bile bile şansımı denedim.

"Sende içmek ister misin?"

Kafasını iki yana salladı onaylamazca ve cevabı çok belliymiş gibi düz bir sesle cevap verdi.

"Hayır."

Ama içmeliydi. Belki kafası güzel olurdu da bana bir şeyleri anlatabilirdi. Şu an analatamadığı gizlediği her şeyi. Bana güvendiğini sanıyordum ama demek ki o kadar fazla da güvenmiyordu. Yanılmıştım. Ya da güvense de benim iyiliğim için söylemiyordu. Beni korumak için belki de. Pekala sanırım onu ikna etmeye başlasam iyi olacaktı. Yoksa asla içmeyecekti sanırım. Asla.

《 Disabled || Yoonmin 》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin