Sabah günün vereceği gerginliği temsilen erken kalkmıştım.Banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra kurulayarak odaya geri döndüm.Saçıma hiç tarak vurmazdım,huyum değildi tarak kullanmak.Aslında pek önem vermezdim görünüşüme. Sonuçta etkilemek istediğim bir kitle yoktu çevremde.
Dolabıma bakınca Fudge'ın zevkim konusunda bilinçli olduğunu anladım.İçlerinden basit Siyah pantolon,Siyah düz bir T-short ve sarı botlarımı aldım. Masamın üstündeki Telefonumu aldım.Çekmece'yi açıp saatimi taktım ve Aşağı inmeden önce boşaltılmış ve hali-hazır bekliyen karşı odaya geçtim. Bu odada tamamen sanat üzerine gidecektim. Ah resim değil,Müzik elbette.
Tekrar odama geçtim ve masamın üzerindeki not defterinden Fudge'a bir alınacaklar listesi yapmak için sayfa kopardım.Çok bi rşey yazmamıştım aslında kağıda,altı üstü bir kaç enstrüman'dı istediğim.Bir bateri,biri elektro biri bas olmak üzere iki gitar,8+4 hoparlör sistemi,ve odanın ses geçirmemesi için yalıtım sistemi.
Tamam o kadar şey istedikten sonra, yalıtımı yumurta kaplarıyla yapmamalıyım değil mi?Elmdeki notla merdivenden aşağı indim.Ön bahçeye açılan kapının önündeki holden sağa,ana salona geçerek oturdum ve Leo'yu bekledim. 10 dakika sonra sıkılıp onu uyandırmaya gidecektim ki, yerime geri oturdum.Dün hiç bir şey yapmadan direk odama dalmıştım. Şimdi Leo ve burada kalıyorsa Fudge, hangi odalardalar bilmiyorum. Biraz sonra kapı eşiğinden esneyerek giren Leo'yu görünce sıkıntıdan öleceğimi sanmıştım.Telefondaki müziklerim bile sıkıntımı bastıramamıştı.
-Leo?,akşam üstü uyanacaksın sanıyordum ben seni..dedim alaycılıkla.
-Aslında uyurdum ama bugün akademiye gidiceğiz efendim.
-Bana şu kelimeyi söyleme Leo.
-Dün son derece hükümdar bir havan vardı ?
-Karaltı'nın sözleri.
-Her neyse bir daha demem o halde. Şimdi Fudge uyanınca kapıya çıkmamızı istemişti.
-Neden ?
-Ne biliyim lan.
-Tamam tamam hadi çıkalım.
Kapıya çıkınca siyah bir Audi bizi bekliyordu.İmrene imrene arabaya bakan Leo şuan böyleyse, arabayı benim kullanmam daha akıllıcaydı.Kapıyı açarak sürücü koltuğuna oturduğumda araçta tek olduğumu anladım.Leo hala orda durmuş aracı seyrediyordu.Kornaya bir kez basınca irkilerek kendine geldi ve heyecanla yanıma oturdu.Elinde bir şey vardı sanırım.
-Elindeki ne ?
-Ne ?
-Elindeki diyorum,ne o ?..elini kaldırıp açınca sessizce küfür ettim ve Leo ya bir kez vurdum
-Seni salak.Kendine hakim bile olamıyorsun daha..dedim haklı olarak.Borumu lan,hayvan heycandan kapı kolunu sökmüştü.
-Heyecandan oldu işte ne yapıyım oğlum.
-Valla benlik sorun yok bu nasılsa senin araban.
-Benim mi ?
-Elbette senin.ne sandın arabanın bir parçasını söktükten sonra hala benim olacağını mı.Hayır Leo,Bu araç artık senin dostum.
-İyi peki.
-Eee şimdi ne yapıcaz ?
-Fudge Navigasyon u takip etmemiz gerektiğini söyledi.
-Tamam öyleyse...Navigasyonu takip ederken ormandan çıkıp şehrin içinde dolaşıyorduk.Bir saatlik yolculuğun ardından navigasyonun gösterdiği son yerde durmuştum.Burası ne Konağa yakın ne de Karşıyakaya.Burası İzmir'e girdiğimiz yolun ağzındaki bir Restorandı.Aracı otoparka bıraktıktan sonra Restoran'ın önünde bizi bekliyormuş gibi duran Fudge'ı gördüm.Leo'ya onu belirttikten sonra ona doğru yürümeye başladık.Önüne gelince durarak ona baktık.
YOU ARE READING
KARALTI
Fantasy''Herkes kötü görüntüsünün altında iyi biri yaşatır. Ben kötü görüntümün altında daha kötüsünü yaşatıyorum.'' Bir insan düşünün. Gençliğinin baharında olduğunu sanıyor. Ama hayatta görebildiği tek bahar, son bahar. Bir aile düşünün. Çocuğu için çocu...
