7. Bölüm- Aliden Güzel Adımlar

2.9K 207 54
                                    

Ali akşam konağa geldi. Nazlı tüm gün tüm konağın işlerini yapmıştı. Baya yorulmuştu hem de elleri tahriş olmuştu. Vuslat acımadan ona ne kadar ağır şey varsa onu yaptırmıştı. Özellikle yatakları havalandırmaya çıkardığında tozu çıksın diye sopayla vurmasını istemiş o da mecbur yapmıştı ama odun elini yaralamıştı. Nazlı odada oturuyormuş ağlıyordu zorla da olsa evlenmiş güzel yuva hayalleri kurarken konaktakiler yaptıklarıyla bu düşüncesini sildiriyorlardı.
Ali işte ki olayları bir kenara bırakmış gülen yüzüyle içeri girdi. Nazlı hemen toparlanıp yüzünü sildi başını eğdi hemen ama Ali telaşını görmüştü yaklaştı yanına
Ali: Nazlı İyi misin?
Nazlı:(sesi titredi) İ-iyiyim hoş geldin
Ali: Kötü bir yalancı olduğunu söylemiştim daha önce (çenesini tutup başını kaldırdı) Ağlamışsın noldu köylü kızı?
Nazlı: Yok bir şey
Ali: Sinirleniyorum ama Nazlı (gözü ellerine ilişince şok oldu hemen elini tuttu) Noldu ellerine?
Nazlı:(kendini tutmayı bırakıp ağlamaya başladı) A-annen... diyerek bugün ki denilen ve yaptırılan bütün işleri anlatınca Ali ellerini yumruk yapar çok sinirlenmişti hızla çıktı odadan Nazlı dur dese durmamıştı Ali hızla salona geldi
Ali: ANA! Dedi öfkeyle. Aliyi görünce korkup yerlerinde zıpladılar
Çetin: Höst lan! Ne bu şiddet ne bu celal!
Muhsin: Neye öfkelendi sen gene!
Ali: Anam daha iyi bilir demi ana!
Vuslat: O-oğlum-
Ali: Bu konakta çalışanlar nerede ha nerede! Biz onlara boşuna mı para veriyoruz! Ayşe den başka bir sürü kişi var! Nerede onlar! Kızcağıza bu kadar yüklenmişsiniz! Ellerini gördün mü?! Koskoca konak tek başına nasıl yaptırdın ha sen vicdanında mı yok!
Damla: Yeni gelin o? Yapacak tabi. Gelip hemen yetiştirdi mi sana?
Ali: Bana bak abla kapa çeneni yoksa çok fena olacak!
Çetin: YETER! Öğlene kadar yatıyor terbiye desen yok! Vuslat tabiki ipleri eline alacak!
Vuslat: İnsan kocasını kalkıp gönderir o uyusun sen kalk git işe böyle bir şey mi varmış! Yeni köye adet mi getiriyorsunuz siz?! Kadın o kadın! Kocasına itaat edecek! Kaynanasına kayınpederine itaat edecek!
Ali:(sinirden gülmeye başladı) Kadının tanımı bu değil! Onu köle olarak almadınız ki itaat etsin! Onu bana eş olarak aldınız eş demekte köle demek değildir! Sen de bir kadınsın ya bunu nasıl düşünebilirsin! Başkaları senin kızına bunları yaptırsa kabul edecek misin?!
Muhsin: Kabul etmeyeceğiz de napacağız bu döngü böyledir!
Ali: Ben bu döngüyü karımda denemenize müsaade etmeyeceğim! Nazlıya bir daha üzecek bir şeyler yaparsanız-
Çetin: Naparsın?
Ali: Bu konaktan giderim! Yüzümü bile göremezsiniz!
Beliz: Delirdin mi sen be? Bir kız için evini mi bırakacaksın?
Ali: Bir kız için dediğin benim karım bu evin hanımı! Ya siz istediniz bu kızı bana gelininiz olarak kabul ettiniz?
Vuslat: O kız benim gelinim olamaz koluma takıp nereye götüreyim ben o köylü kızını!
Ali: Ben o köylü kızını çok seviyorum tamam mı? Onu bırakmayacağım sizin bu yaptıklarınızla da onun ezilmesine izin vermeyeceğim! Diyerek hızla çıktı odadan.
Ferman: Aliyi kaç kere öfkeli gördüm ama bu çok başka Nazlıyı gerçekten bu kadar kısa sürede sevmiş
Çetin:(Alinin Nazlıyı sevme düşüncesi delirtmişti onu hatta bu kadar çabuk olması Nazlıya acı çektiremeyecek olması düşüncesi onu sinirlendirmişti) Bu oğlan böyle değildi birkaç günde ne oldu buna?
Damla: Aklını çalmış kız nolacak muska falan yapmış olmasın mı?
Açelya: Yok artık ne saçmaladınız ya...
Beliz: Sus kız sen! Her şeye karışma dediğinde Açelya oflayarak gitti.
Ali odaya geldi
Nazlı: Ali diyerek ayağa kalktı.
Ali: Hadi hazırlan gidelim kalmayalım evde
Nazlı: Nereye?
Ali: Tanju abilere gidelim kafa dağıtalım çok sinirliyim gidelim mi?
Nazlı: Sen nasıl istersen ben hazırlanayım diyerek dolaba yöneldi. Ali de takımını çıkarmış rahat şeyler giymişti. Ali Demiri gönderdiği için Ferman'ın arabasını almış Nazlı da binince yola koyuldular.
*
Kıvılcım: A-aa Ali Nazlı hoşgeldiniz dedi gülümseyerek
Nazlı:(gülümseyerek) Hoşbulduk abla
Ali: Rahatsız etmiyoruz değil mi akşam akşam
Kıvılcım: Yok canım geçin hadi diyerek eve girdiler
Tanju: Hoş geldiniz çocuklar nasılsınız?
Ali: İyiyiz abi siz?
Tanju: İyiyiz bizde
Demir: Arasaydın ben gelirdim sizi almaya
Ali: Yok vardı evin önünde araba geldik
Kıvılcım: Nazlıcım gel bana yardım et sofrayı kuralım çok güzel zamanda geldiniz
Ali: Açız valla yemek yemeden geldik dediğinde Kıvılcım Nazlıyı alarak mutfağa geçti
Tanju: Ali sizde bir şey var anlat oğlum moraliniz bozuk gibi noldu dediğinde Ali anlatmaya başladı
.
Kıvılcım: Kız aranız nasıl? Dedi imayla
Nazlı: İyiz çok şükür
Kıvılcım: Hmm nasıl gidiyor düşündüğün gibi mi Ali?
Nazlı:(utandı kızarmıştı) Çok iyi biriymiş bana da çok nazik ve kibar davranıyor göründüğü gibi değil
Kıvılcım:(gülümsedi) Öyledir Ali hep dedesi yüzünden sert görünür dışarıya öyle davranır yoksa pamuk gibidir kalbi peki oldunuz demi siz?
Nazlı: Hım hım o da korktuğum gibi değildi istemesem olmaz dedi o gece uyuduk ama diğer gün ailesi...
Kıvılcım: Sorun çıkardı zorunda kaldınız ama iyi olmuş böylece Alinin nasıl yaklaştığını görmüş oldun biraz zaman geçsin aşıkta olursunuz seversiniz birbirinizi
Nazlı: Gerçekten böyle mi düşünüyorsun abla sever miyiz biz birbirimizi? Dedi merakla
Kıvılcım:(güldü) Benim tanıdığım Nazlı abla saçmalama derdi ama şuan ki Nazlı yani Aliyi görüp tanıyan Nazlı sever miyiz diye soru soruyor ilginç valla
Nazlı:(utanıp başını yere eğdi) Ya abla utandırmasana bu Ali bambaşka biri nazik davranması bana yaklaşımı tam istediğim gibi ama ya değişirse şimdilik böyleyse ya o sert görünümü sadece dışarı ile sınırlı kalmazsa sevmek istesem ya sonuçları kötüye dönerse
Kıvılcım: Hiçbir şey olmaz sende sevmekten korkma çekinme Ali böyledir sana da içindeki yumuşak seven tarafı hemen açmışken kaptırma onu. Sev say bil güzel sözler söyle o kadar şiir kitaplarını boşuna okumadın değil mi? (diyerek göz kırptı) Hadi gidelim diyerek sofrayı kurmaya başladılar
*
Ali: İşte böyle Nazlıyı istemiyorlar her boşlukta kızın üstüne gidiyorlar halbuki onlar buldu istedi ben istemediğim halde dedem zorla evlendirdi beni ama şimdi istemiyorlar zorbalık yapıyorlar ben hiçbir şey anlamıyorum
Tanju: Nazlıyı koruyup kolluyorsun konuştuklarımız seni kabuğundan çıkarmaya başlamış Ali aferin ama aileni de demiştim rahat durmayacaklar ama deden konusunda başka kanaatlerim var Ali bir şey var oğlum o şey her neyse deden bundan dolayı istedi Nazlıyı sevdiği için veya sana yakıştırdığı İçin değil Çetin ağa bu küçümsemek için söylemiyorum ama köylü kızı alır mıydı hiç sana?
Ali: Öyle Nazlı gerçekten çok iyi biriymiş benden başta korktu ürkek çekingen davrandı ama yavaş yavaş aşıyoruz bunları. Dedem konusuna gelirsek bana da öyle geliyor bir şeyler dönüyor ve bir şeyler olacak gibi bakalım hayırlısı
Demir: Bir şey soracağım doğruyu söyle? Konuşman ve gözlerinden anladığım sen bu Nazlıyı sevmeye başlamışsın doğru değil mi?
Ali: yani güzel kız anlayışlı gerçekten de kendini geliştirmiş çok güzel konuşuyor yani sevebilirim onu
Tanju: Sevebilirim değil sevmişsin seviyorsun Nazlıyı şuan benimde gördüğüm bu. O çekingen davrandığı içinde sana alışmasını bekliyorsun ama bekleme adım senden gelsin
Ali: Nasıl? Diye sorduğunda Tanju gülümserken Kıvılcım seslendi sofraya gelmeleri için kalkıp sofraya geçtiler. Nazlı ve Ali karşılıklı oturuyordu. Ali durmadan Nazlıya bakıyor Tanju'nun dediklerini düşünüyordu evet haklıydı Tanju abi ben bu kızı galiba seviyorum diye geçirdi içinden...
*
Yemekten sonra Ali ayaklandı
Tanju: Nereye ya çay içelim
Ali: Yok abi biz gidelim
Kıvılcım: Olmaz öyle şey yeni geldiniz hatta burada kalın?
Ali: Yok abla başka sefere haydi Nazlı gidelim
Nazlı: Tamam diyerek kalktı ama hiç o konağa gitmek istemiyordu. 1-2 saattir orada değildi ve Nazlı çok mutluydu huzur dolmuştu ama o konak ve içindekiler onu huzursuz ediyordu
Ali: Demir yarın almaya gelme benim arabayı alıyorum Ferman'nın arabasıyla gidersiniz
Demir: Tamam da neden gelmeyeceksin? (Ali Nazlıya baktı)
Ali: Çok bi iş yok neyse Kemal itine de dikkat edin bir şey olursa haber edersin
Demir: Tamam abi iyi geceler diyerek onları yolcu ettiler.
*
Aliyle Nazlı arabaya bindiler. Ali Nazlının huzursuzluğunu gördü sonra aklına eli geldi
Ali: Elin nasıl acıyor mu?
Nazlı:(dalmıştı) hı efendim?
Ali:(güldü) Elin diyorum köylü kızı iyi mi?
Nazlı: Ha evet iyiyim de sen niye yolu değiştin eve gitmiyor muyuz?
Ali: Hayır huzursuz olduğunu gördüm ve başka yere gitmeye karar verdim
Nazlı: Nereye gideceğiz ki köyde?
Ali: Birazdan görürsün ama elimiz boş gideceğiz olsun sonra telafi ederiz bir anlık kararla geldik sonuçta diyip yola devam edince Nazlı meraklanmıştı. Kısa bir süre sonra evinin sokağına girdiklerinde Nazlı şaşkınlıkla Aliye baktı
Nazlı: A-Ali beni eve mi getirdin? dedi şaşkınlıkla
Ali: Sana iyi gelir diye düşünüyorum birkaç gündür ayrısın onlardan özlemişsinizdir birbirinizi diyip kapının önüne park etti. Ali indi Nazlıda inip Alinin tarafına geldi. Ali arabadan silahını alıp beline koydu
Nazlı: O-o niye dedi korkuyla?
Ali: Şşş korkma Nazlı her ihtimale karşı ben yanımda taşırım emniyeti kapalı ama almaya mecburum etrafım düşmanlarla çevrili sonuçta diyerek kapıyı kapattı Nazlının elini tutarak evin bahçesine girdiler
*
Çetin: Nereye gitti bunlar?
Vuslat: Bilmiyoruz ağam Ali aldı kızı çıktılar
Çetin: Vuslat kızı sıkıştır da bebek için çıtlat kulağına gebe kalsın artık
Vuslat: Ağam Ali dellendi gördün biraz beklesekte öyle çıtlatsak?
Çetin: Ali dellendi diye adımız mı çıksın Nazlı gebe kalacak en kısa sürede
Damla: Ya kısırsa gebe kalmazsa o vakit nolacak?
Beliz: Ayy Allah korusun zaten uğursuz bir de kısır çıkarsa rezil oluruz dede sana demediklerini bırakmaz valla ahali nasıl kız istedi derler aman Vefa soyadımız dillere dolanır dedi gazı vererek
Muhsin: O yüzden hemen gebe kalmalı ki kısır mı değil mi bilelim!
Açelya: Bir de abim tarafından bakın ya abim kısırsa o zaman kızın ne suçu olacak?
Çetin: Bana bak (diyip Açelyaya bir tokat attı) bir daha ağzını açarsan sana okumayı haram ederim odandan dışarı çıkamazsın! (Vuslata döndü öfkeyle) O iş sende Vuslat yoksa seni de o kızı da saçınızdan tuttuğum gibi kapı dışarı ederim diyerek odasına gitti. Herkes korkusundan sessizliğe gömülürken Açelya ağlayarak odasına gitti
*
AlNaz kapıyı çalıp beklemeye başladılar. Erinç ailesi bu saatte kim geldi diye düşünürlerken Güneş kapıyı açtı
Güneş:(şaşırmıştı) N-Nazlı kardeşim?
Nazlı:(gülümseyerek) Abi diyerek sarıldı. Abisine Güneş şaşkınlığı bir kenara bırakıp karşılık verdi. Kapı ağzında duran Ali ciddi bir yüz ifadesiyle ikiliye bakmaya başladı
Ali: Öhöm kapı da mı kalacağız dedi ciddi bir ses tonuyla GünNaz hemen ayrıldı
Güneş: Kusura bakmayasın ağam kardeşimi görünce buyur geç
Nazlı: A-ağam kusura bakma gel diyerek Aliyi içeri aldı. Kapı önündeki ev terliğinden birini önüne koydu. Ali ayakkabısını çıkarıp terlikleri giydi. Güneş önden ilerlerken Nazlı ve Ali yan yanaydı merdivenlerden çıkarlarken
Ali:(Nazlının kulağına) Bana ağam dediğin için seni 1 kere öpeceğim diyerek önüne döndü. Nazlı yutkunup Aliye baktı. Üst kata çıkıp odaya geldiklerinde diğer aile üyeleri şaşkınlıkla onlara bakıyorlardı gördüklerine sevinmişlerdi ama saat geç olduğunda da telaşlanmışlardı sessizliği Harika bozdu koşarak
Harika:(sevinçle) Ablammmmm gelmiş diyerek sarıldı. Nazlı da gülümseyerek karşılık verdi.
Adil: Hoş geldiniz ağam buyur otur şöyle diyip eliyle gösterirken
Ali: Hoş bulduk saat geç ama el öpmeye geldik deyince
Doruk:(tek kaşını kaldırmış) Eli boş mu geldiniz (bastırarak) ağam!
Nazlı: Şey abi-
Selvi: Ne önemi var siz geldiniz o yeterli bizim için değil mi Adil diyerek Doruk'u dürtüp Nazlıya sarıldı
Adil: Tabi ya siz gelmişsiniz başka bir şeyin önemi yok dedi. Ali ise sinirle Doruk'a bakmaya başladı. Dorukta inadına inatla Alinin gözlerine bakıyordu
Nazlı: Annecim (diyerek annesine sarılıp öptü. Sonra Aliye baktı elini arkaya götürüp yumruk yapmış Doruk'a baktığını gördü yanına yaklaşıp) A-ağam el öpeceğiz dedi çekingenlikle
Ali:(Nazlının sesiyle kendine gelip ona dönüp fısıldadı) 2 oldu köylü güzeli cezan iki oldu diyerek Adil'in elini öptü. Sonra Selviye dönerek onunda elini öpüp oturdu. Nazlı da anne ve babasının elini öpüp yengelerine sarıldı
Güneş: Çay koyun da içelim (Aliye döndü) İçeriz demi ağam?
Ali: hı hı içeriz
Gülin: Hemen koyuyorum diyerek giderken
Ferda: Bende yardım edeyim diyerek gitti.
Nazlı:(Doruk'a sarılıp kulağına) Abi lütfen yapma böyle Aliye kötü bakıp durma diyerek ayrıldı. Gidip Alinin yanına oturdu. Doruk öfkeyle nefes alıp verirken yerine oturdu.
.(Seda ve Hakan-Ferda ve Doruk'un çocukları)
Seda: Halam gelmişşş diyerek Nazlıya koşup sarıldı. Hakanda peşinden geldi o da sarıldı
Nazlı: Canlarım benim nasılsınız hı? Dersler nasıl?
Seda: Çok iyi hala (Aliye baktı) O senin kocan mı? Seni bizden ayıran bu mu? diye sordu.
Hakan: Halamı neden götürdün bizden ayırdın?
Selvi: Şşşt çocuklar çok ayıp gidin bakayım odanıza
Doruk: Yalan mı? Doğru sorgulama yapıyorlar çocuklarım
Adil: DORUK! (Aliye dönüp) Ağam sen kusuruna bakma onun alışamadı hala Nazlının evlenmesine
Ali:(sinirleniyordu ama belli etmemeye çalışıyordu) Sorun yok...Baba dedi. Herkes şaşkınlıkla ona döndü. Adile baba demişti Ali
Harika: Baba mı?
Ali: Yanlış bir şey mi söyledim ben Nazlıyla evlendim Nazlı benim aileme nasıl anne baba diyorsa bende demeliyim sonuçta değil mi?
Ferda: Ağam sen ağasın ya sonuçta şaşırdık yoksa tabi doğrusu budur
Adil: Sağ olasın ağam çok mutlu oldum diyerek sevinmişti baba demesine
Ali: Ağam demesen de Ali desen bende mutlu olacağım dedi ona ilk defa gülümseyerek
Selvi: Deriz tabi Ali sende bizim evladımızsın artık sende rahat ol bu evde parmaklarınla oynuyorsun geldiğinden beri dedi gülümseyerek
Ali:(ellerine bakıp serbest bıraktı) Tamam anne diyerek güldü. Nazlı ise konuşmuyor hayranlıkla yanındaki adama bakıyordu. Kendisine nasıl davranıyorsa ailesine karşı olan davranış ve tutumu hoşuna gitmişti. Başını az yana yatırmış dolmuş gözleriyle ona bakıyordu ki Hamza geldi o sırada
Harika: Dedem geldi diyince herkes ayaklanınca Ali de kalktı
Hamza: Ooo çocuklar hoş geldiniz Ali ağa hoşgeldin
Nazlı: Dedecim diyerek sarılırken
Ali: Hoşbulduk Hamza amca diyip elini sıktı oturdular Gülin de çayları getirdi.
Hamza: Ailen nasıl evlat diye Aliye soru yöneltti. Erkekler sohbete başlarlarken Ferda Nazlıyı kolundan tutup mutfağa çekti kızlar da orada toplandı
.
Ferda: Nazlıııı dökül bakalım ne iş?
Nazlı: Yengecim ne işi ne diyorsun?
Gülin: Nasıl da saf ayağına yatıyor görüyor musun? Kızım Aliyle nasıl geçti ilk gün?
Ferda: Ya yok bırak şimdi ilk geceyi içerideki bakışın neydi öyle Nazlı adama nasıl hayranlıkla baktın öyle
Nazlı:(kızardı) Yok yenge sana öyle gelmiştir
Ferda: Tabi tabi neyse ilk sorumuza gelelim ilk geceniz nasıldı? Selvi geldi o sırada. Nazlı çekinirken sorulara Selvi de dahil oldu
Selvi: Kızım nasılsınız Aliyle ilk geceniz nasıldı?
Nazlı:(yer yarılsa da içine girsem diye düşünerek başını yere eğdi) İyidi anne A-Ali çok iyi biri dedi
Gülin: Detay ver kızım
Nazlı: Yok artık yenge annemin yanında dedi gözlerini kaçırarak
Selvi: Anlat Nazlı çekinme kötü geçmedi demi canın acımadı zorla bir şey olmadı demi?
Nazlı: Ufff rahat bırakmayacaksınız değil mi?
Harika: Hayır dediğine gözler ona döndü
Ferda: Kız senin ne işin var burada git bakayım odana sen haydi bu yaşta tövbe tövbe diyerek onu kovarken Nazlıya döndüler tekrar
Nazlı:(ilk günü her şeyiyle anlatır tüm konuşmalarıyla) Böyle işte uyuduk sadece ama sabah olduğunda çarşafı görmediklerinden bağırıp çağırdılar Ali yanımda durup beni korudu bende fazla olay çıkmasın diye kabul ettim Ali ben istemeyene kadar olmaz dedi ama ben olsun diyince emin olmak için birkaç defa daha sordu emin olduktan sonra oldu işte...Canım ilk olduğu için az yandı. Ali çok anlayışlı ve nazik davrandı. Hala da öyle davranıyor her konuda.
Selvi: Senin eline noldu dedi daha yeni fark etmişti.
Nazlı: Y-yok bir şey öyle oldu bi anda
Gülin: Yalanını yesinler. Hadi Ali iyi davranıyor tamam ya peki konaktakiler?
Nazlı:(susup başını eğdi yine) İyiler... dedi ama inandırıcı olmamıştı
Ferda: İyi değiller demi? Yalan söyleme Nazlı doğruları söyle?
Nazlı:(her şeyi anlatır) Açelya dışındaki herkes istemiyorlar beni az biraz karışıyorlar ama Ali beni savununca çok üstüme gelmiyorlar bilmiyorum elim de iş yapınca oldu
Selvi:(ağlamaya başladı) Canını yakıyorlar yani ben sana kıyamazken başkaları kıyıyor öyle mi?
Nazlı: Ağlama anne nolur bak Ali bunlara izin vermiyor vermeyecek zaten yine bağırış çağırış olunca Kıvılcım ablalara geldik sonra bana da sürpriz oldu beni buraya getirdi
Ferda: Değer veriyor işte bir adım atıyor attı da içeride anne baba diyerek sevmeyerek evlendiniz ama içerideki o bakışın bence tam tersini gösteriyor
Nazlı: Ne diyorsun yenge sen daha birkaç gündür evliyiz biz birbirimizi sever miyiz ikimizde bilmiyoruz
Gülin: Aşık olmuşsunuz siz kesin o yüzden saflığınız tutmuş anlamıyorsunuz birkaç gün deyip geçme kızım ilk görüşte bir şeyler olmuş sever miyiz değil artık seviyoruz birbirimizi demenizin vakti gelmiş bile ooo anne bu kızın saf valla
Selvi: Eğer böyle bir şey varsa çekinme Nazlı sevin birbirinizi yavrum Ali korktuğumuz biri çıkmamış çok şükür sahip çıkın birbirinize de evliliğinize de tamam mı kızım diyerek sarıldı.
*
Ali muhabbet boyunca Doruk'un bakışlarına maruz kaldığından gerilmişti birden ayaklandı
Adil: Noldu Ali?
Ali: Ben bi lavaboya gideyim diyerek çıktı salondan. Dorukta peşinden çıktı
Doruk: Ali ağa! Dur hele
Ali: Ne var yine! Canına mı susadın sen ha! diyerek üstüne yürüyünce mutfaktan çıkan hanımlar ikiliyi gördü
Doruk: Kardeşimi üzüyorsun değil mi bu kız korkusundan konuşamıyor! Hem eline noldu bu kızın naptın vurdun mu ona ha?!
Ali: Ben bir kadına el kaldırmam ama sana okkalı bir dayak gerekiyor Doruk efendi zorlama beni! Yoksa-
Doruk: Yoksa ne yaparsın kardeşime yaptığın gibi vurur musun? Yoksa dedenin yaptığı gibi kafama silah dayayıp ailemi öldürmekle tehdit mi edersin!? diyip bir adım daha atınca burun buruna geldiler.
Nazlı: Abi diyerek aralarına girdi. Ali'nin önünde durup Doruka döndü
Selvi: Doruk! Napıyorsun sen?
Doruk: Kardeşime vuran adamdan hesap soruyorum! Ona zarar gelirse onu gebertirim demiştim
Nazlı: Ali bana vurmadı elim onun yüzünden yaralanmadı lütfen yapma abi! (Ali'ye döndü. Ali ise öfkeyle Doruka bakıyordu. Nazlının aklına Ali'nin öfkelendiğimde sakinleştirecek biri olacaksa sen yani karım olacak cümlesini hatırladı. Ali'nin kolundan tutarak yandaki eski kaldığı odaya götürüp kapıyı kapattı ve direk Ali'ye sarıldı)
Nazlı: Sakinleş lütfen Ali benim için abime dokunma lütfen sakinleş diyerek ensesini okşamaya başladı. Ali onu hissedince gözlerini kapayıp Nazlının beline koydu ellerini sarıldı. Nazlı belindeki elleri hissedince doğru yolda olduğunu anladı ve yapmaya devam etti. Bir süre sonra Ali gözlerim açıp
Ali: Nazlııı diyerek ayrıldı ondan
Nazlı: İyi misin dedi korkuyla kavga çıkmasından korkuyordu
Ali:(sakince) İyiyim ve teşekkür ederim öfkem kayboldu gitti. İyi geldin bana Nazlı
Nazlı: Ne güzel ben hep yaparım bunu öfkelendiğinde bana gelip demen yeterli dedi gülümseyerek
Ali: hıhı diyip belindeki silahı çıkarınca Nazlının gözleri büyüdü
Nazlı: A-Ali hayır yapma lütfen hani sakinleşmiştin dedi korkuyla
Ali: Dur Nazlı sana vereceğim bunu içeri girdiğimizde Doruk beni yine delirteceği için üstümde olmaması daha hayırlı oda da bir yere koy bunu
Nazlı: B-ben onu ellemem
Ali: Tamam nereye koyayım bunu onu de bakim
Nazlı:(odada göz gezdirdi) Yatağım bu benim yatağım onun altına koyabiliriz dediğinde Ali gidip koydu sonra yatakta göz gezdirdi
Ali: Burası senin yatağın mı yani oh cam kenarı bahçeyi ve ağaçları görme manzaralı valla güzelmiş diyerek Nazlının yanına geldi
Nazlı: Yani o ağaçlar yazın çıkan çiçeklerle çok güzel oluyor bahçemiz babam da bunu bildiğinden bu odayı bana vermişti
Ali: Ne güzel o zaman akşam senin yatağında yatarız diyince
Nazlı:(şaşkınlıkla) Bu-burada mı kalacağız?
Ali: Evet yani istersen tabi
Nazlı: İsterim! Yani isterim tabi sağ ol Ali diyerek yanağına bir öpücük kondurdu hızla sonra naptığını anlayınca yerinde durdu başını hemen yere eğdi. Ali gülümsedi.
Ali: Bu öpücük teşekkür amaçlıydı ama 2 öpücük cezan var bu onun yerine geçmez ona göre köylü güzeli
Nazlı: Ya Ali utanıyorum deme öyle şeyler hem bu ceza ne zaman bitecek?
Ali: Az kaldı bitecek yakında ama öncesinde karşılıklı bir şeyler yapmamız gerekiyor
Nazlı:(Aliye baktı) Ne gibi şey ya da şeyler yapacağız
Ali: Zamanı geldiğinde öğreneceğiz hadi içeri geçelim dediğinde Nazlı başıyla onaylıp arkasını döndü tam çıkıyordu ki Ali peşinden gelip kolundan tutarak onu kapıya yasladı ve hızla dudaklarına yapıştı
*
Selvi: Sen napıyorsun ha napıyorsun?! dedi sinirle onu odaya sokmuştu
Hamza: Noluyor?
Selvi: Çocuğun önünü kesmiş hesap soruyor salonda!
Adil: NE! DORUK!
Doruk: Ne Doruk Doruk ya kardeşimi korumaya çalışıyor-
Selvi:(tokat attı Doruk sustu) Korktuğumuz gibi bir şey yok Ali tarafından ama sen böyle yaparak aralarına sorun sokacaksın yeter artık! Kızım bana her şeyi anlattı yalan söylemiyor şimdi çık git odana gözükme çocuğun gözüne dediğinde Doruk sinirle annesine bakıp aşağıya inip odasına girdi
*
Nazlının odasından çıktılar. Ali sırıtırken Nazlı kızarmış yanaklarını elliyordu.
Ali: Kaldı 1 öpücük cezan diyerek içeri geçti. Nazlı da banyoya yöneldi.
Güneş: İzninizle yarın iş var ben uyumaya gidiyorum ağam iyi geceler
Ali: İyi geceler. Anne babamlarda yatsın işe gidecekler sabah
Adil: Yok oğlum gitmem ben yarın gelmişsiniz buraya kadar gidip yatmam olmaz
Nazlı:(geldi) Olur babacım Ali de yorgun zaten uyuması lazım
Selvi: Gidiyor musunuz geç geldiniz zaten kızım
Ali: Siz kovmazsanız burada kalmayı düşünüyoruz dedi şakayla. Herkes bir şok daha yaşadı
Gülin: Burada mı kalacaksınız ayyy ne güzel olur
Nazlı: Evet kalacağız dedi gülümseyerek ama Aliye bakamıyordu. İçeride öyle bir öpüşme olmuştu ki diğerlerinden daha şehvetli daha istekliydi Ali. Belki de bir şeylerin başlangıcıydı bilinmez...
*
Yataklar kurulmuş Aliye Güneşin pijamalarından getirmişlerdi. Biraz bol ve kısa olsa da giymişti Ali. Nazlı gülmesini tutmaya çalışıp ona bakıyordu
Ali: Gül gül tutma kendini dedi Nazlıya. Nazlı artık dayanamamış kahkaha atmıştı. Ali hayranlıkla ona baktı. Çok güzel gülmüştü Nazlı. Ali yutkunup oturdu yatağa
Nazlı:(gülmeyi bırakıp Aliye baktı bir şey isteyecekti) Ali?
Ali: Efendim Nazlı?
Nazlı: Ben şeyyy yani hmmm
Ali: Ney Nazlı ağzında ne geveliyorsun söyle?
Nazlı: Iıı annemle yatsam bu gece olur mu? dedi ve Aliden gelecek cevabı beklemeye başladı
Ali: Yalnız mı yatacağım ben?
Nazlı: Lütfen rica ediyorummm çok özledim onu 1 gece
Ali:(ciddidir) Olmaz Nazlı ben seninle uyumaya alıştım hem burada ilk defa yatacağım olmaz dediğinde Nazlı üzgünce Aliye bakıp başını salladı
Nazlı: Peki Ali gitmem pijamamı giyip geliyorum diyip yandaki yataktan pijamayı alıp Aliye arkasına döndüğünde gözünden bir damla yaş geldi bu tepkiyi beklemiyordu
Ali:(gülmeye başladı) Şaka. Köylü güzeli şaka dediğinde Nazlı hızla Aliye döndü
Nazlı: Ne? Şaka mı?
Ali: Şaka tabi ki annenle yatabilirsin napalım 1 gece sensiz yatacağız diyip gülümseyince Nazlı gözündeki yaşı silip Aliye yaklaştı
Nazlı: Çok teşekkür ederim Ali çok teşekkür ederim
Ali:(ayaklandı Nazlının karşısına gelip elini tuttu) Teşekkür etme gerek yok annenle yatmak istemen senin en doğal hakkın hadi git güzelce uyu tamam mı? Beni düşünme senin yatağında yattığım için benimle buradaymışsın gibi olacak zaten
Nazlı:(kızardı gülümsedi) Tamam iyi geceler bir şeye ihtiyacın olursa annemin numarası bu.... çaldır ben gelirim
Ali: Tamam iyi geceler diyip Nazlıyı gönderip telefonunu eline aldı. Demire mesaj attı yarın sabah için bir şeyler istedi sonrada Nazlının yatağına girip yastığa sarılarak kendini uykunun kollarına bıraktı.
*
Sabah olmuş Kemal deliriyordu. Alinin posta koyuşunu yediremiyordu.
Kemal: Baba gidelim evlerine dalalım o ihale bizim Ali şerefsizine mi kalsın
Hasan: Kalmasın elbet kalmasın ama öyle bir gideceğiz ki bize karşı koyamayacaklar oğlum. Adamları hazır et kalabalık olsunlar biraz zaman geçsin görecekler günlerini! İşimizi elimizden almak neymiş Ali de ailesi de görecek elbet az bi sabır hadi git adamları hallet diyerek Kemali gönderdi
*
Demir Alinin mesajıyla kasa kasa meyve sebze kuruyemiş içeceklerle Adillerin kapısına geldi. Kamyonetten adamlar kasaları indirip bahçeye getirdiklerinde Doruk bahçedeydi
Doruk: Hoop noluyor bunlar nedir?
Demir: Ali ağanın emri bunları getirmemizi istedi
Adil: Noluyor Doruk ne bu ses- Aaa siz de kimsiniz bunlar nedir Demir noluyor evladım?
Demir: Adil abi Ali ağanın emri dün eli boş gelmişler de onun için bunlar
Adil: Hay Allah ne gereği vardı (Doruk'a döndü) Gördün mü eli boş mu gelmiş çocuklar? Utanıp gider özür mü dilersin bilmem artık!
Doruk: Özür falan dilemem ben gidiyorum diyerek çıktı daha çok erkendi saat ama durmamıştı. Adil Güneşi ve ev halkını çağırıp getirilen eşyaları içeri almalarını istemişti. Demir de ayrılmıştı oradan.
.
Gülin: Kasa kasa her şeyden göndermiş bunları nereye sığdıracağız ki anne
Selvi: Eli açık bu çocuğun ne kadar şey göndermiş canım benim Nazlı niye söylemedin gerek yoktu bunlara
Nazlı: Benim de haberim yoktu ki anne dün gelip seninle yattım o arada yapmış olmalı neyse ben gidip uyandırayım diyerek gitti.
Ferda: Anne valla bu çocuk Nazlıya aşık olmuş ama Nazlıdan bir adım bir umut ışığı bekliyor gibi Nazlı az yanaşsa bunlar gerçekten olurlar aha buraya yazıyorum
Harika: Sofra hazır mı babam soruyor diyerek içeriden geldi
Selvi: Ayy İnşallah Ferda kızım hadi hazır edin sofrayı Ali de uyanır birazdan hazır olsun diyerek odaya geçti
*
Ali Nazlının yastığını kucaklamış sarılarak mışıl mışıl uyuyordu. Kıvırcık saçları alnına düşmüştü. Nazlı gördüğünde güldü yanına yaklaşıp yatağa oturdu Aliyi izlemeye başladı onun yaptıklarını düşündü şöyle bir gözden geçirdi. Birkaç günde tanıdığı Ali sanki yıllardır tanıdığı biriymiş gibi geliyordu ona. Korkup çekindiği Ali bu Ali değilmiş gibiydi. Bu düşüncelerle dalmışken Ali de yavaşça gözlerini açıp Nazlıya baktı kendisini izlediğini gördü. yavaşça doğruldu yataktan Ali hareketlenince Nazlı kendine geldi
Ali: Günaydın
Nazlı: G-Günaydın
Ali: Kekeliyorsun noldu yine
Nazlı: H-hiç
Ali:(güldü) peki ben bi lavaboya gideyim elimi yüzümü yıkayım diyerek kalktı odadan çıkıyordu ki
Nazlı: Teşekkür ederim
Ali:(döndü) Niçin?
Nazlı: Yaptıkların ve bu sabah gönderdiklerin için gerek yoktu-
Ali: Olsun eli boş gelmek olmazdı hem teşekküre gerek yok diyerek çıktı odadan. Nazlı dönüp yatağı toplamaya başladı. Örtüsünü sererken Ali işini halledip odaya geri gelmişti. Üstünü değişince Nazlıyla birlikte salona geldiler
*
Yer sofrası kurulmuş kahvaltı hazırdı. Doruk dışında herkes buradaydı.
Selvi: Günaydın Ali gel evladım
Ali: Günaydın diyip yer sofrasına baktı sonra Nazlıya
Nazlı:(kulağına) Eğer yerde yapamazsan mutfaktaki masayı hazırlarım sana rahatsız olacaksan. Alışkın değilsindir yer sofrasına ya da herkesle yemek istemeyebilirsin hı?
Ali: Evet alışkın değilim ama rahatsız da olmam otururum hep birlikte yeriz diyerek bağdaş kurup yere oturdu. Nazlı Aliye baktı kalmıştı olduğu yerde Ali dünden beri şaşırtmaya devam ediyordu. Ali Tanjunun dediği gibi ilk adımları atmaya başlamıştı...
Adil: Kızım otursana sende dediğinde Nazlı hemen Alinin yanına oturup çayını önüne verdi. Çatalını ekmeğini de önüne koydu Aliyle ilgileniyordu. Diğerleri de ikiliye bakıp alttan alttan sırıtsalar da ses etmediler kahvaltıya başlamışlardı.
*
Kahvaltıdan sonra beyler vedalaşıp işe gitmişerdi. Nazlı ise gitmeden önce bahçeye gelip ağaçların dallarındaki çürükleri almaya başlamıştı. Ali kapıya çıktı. Nazlıyı ağaçların orada gördü yanına gitti
Ali: Nazlı?
Nazlı: Efendim Ali?
Ali: Sonbahardayız onlar kırıp dökülecek zaten neden uğraşıyorsun ki kış var daha onların önünde
Nazlı: Olsun ben yaz kış diye ayırmam onlara bakarım şimdi de gelmişken bir bakayım dedim
Ali: Çok mu seviyorsun ağaçları?
Nazlı: Ağaçları, çiçekleri, hayvanları, kitapları özellikle atımı çok seviyorum. At demişken gelmişken onu da göreyim bi gel bak ahırdaydı diyip gidecekken Ali kolundan tuttu
Ali: At bizim ahırda Nazlı düğünden sonra göndermedim özlersin de görmek istersin diye hem belki seninle birlikte biner gezeriz diye düşünmüştüm
Nazlı:(yine şaşırmıştı) Gerçekten mi? Konaktaki ahır da mı ya nasıl bakıyorlar kim bakıyor?
Ali: Merak etme çok iyi bakılıyor ben tembihledim gidip kontrol de ediyorum diyip bir adım daha yaklaştı elini beline koydu
Nazlı: Ali bahçedeyiz bir gören olacak
Ali: Olsun karım değil misin?
Nazlı: Ayıp olur hem daha bir şeylerden emin değilken bu yakınlık çok değil mi?
Ali: Değil! Yakın olmazsak birbirimize alışamayız hem 1 öpücük cezan vardı unuttun mu?
Nazlı: Şimdi mi? Ali başıyla onayladı yavaşça yaklaşıp tam öpecekti ki telefonu çaldı. Gözlerini sıkıca kapayıp açtı derin bir nefes alıp bakınca Açelyanın aradığını gördü
Ali: Alo Açelya? (sesi duyunca endişelendi) ağlıyor musun sen?!
Açelya:(ağlayarak) ABİ KOŞ...................
-7.BÖLÜMSONU-

VOTE/80

Sever Miyiz? (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin