0.1

552 45 192
                                    

Aslında onlar için gayet sıradan bir gündü ama onların sıradan bir günü herkes için o kadar sıradan sayılmaz.

Namjoon ağabeyi ile girdiği iddiayı kaybedince cezasına paşa paşa razı oldu. Abartılacak bir şey değildi sadece hafta boyunca 'küçük sevimli kardeş' olup sinirlense de kötü sözler ve davranışlarda bulunmayacaktı.

Daha açıklayıcı olmak gerekirse masum, saf, sevimli ve tamamen iyi davranan biri olacaktı. Yani Jongin hyungu onu sinir ettiğinde kafasına bir tane geçirmek yerine somurtup tavır takınacak zor olsa da en yakın arkadaşının onu gıcık eden davranışlarına kibarlıkla karşılık verecekti. Şey başka bir açıdan düşünülürse bu onun için baya zorlayıcı olacaktı.

Bu şekilde davranmak elbette onun için sorun değildi ama ağabeyi ve en yakın arkadaşı onunla dalga geçerkende pek memnun olduğu söylenemezdi. Sonuçta Namjoon aralarındaki en tatlı kişi olduğu için onunla uğraşılması sevilen biriydi.

Sehun masada oturmuş Namjoon ve Jongin'i bekliyordu. Kahvesini yudumlarken kafeden içeri giren ikiliyi fark etti. Jongin kolunu Namjoon'un omzuna atmış onun yanaklarını mıncırarak gülüyordu ve Joon şakayla hyunguna sitem ediyordu.

Birkaç gündür huysuzluğu eksik olmayan arkadaşını böyle gören Sehun şaşırdı ve bir o kadarda mutlu oldu. İkili masaya yerleştiğinde neşe saçan arkadaşının yanağında makas aldı.

"Selam bebek bakıyorum bu gün iyisin." -S

"Selam Hunnie~ Evet bakalım nereye kadar devam edecek." -N

"Yeterince uzun sürecek çünkü hatırlatırım ki iddiayı kaybettin." -J

" Ah şükürler olsun önceki haftaki somurtkanlığın bir ay boyunca olmacak! " -S

Namjoon arkadaşının bu haline kıkırdadı. Tamam bir haftadır normalden farklıydı ama bununda sebepleri vardı.

"Hadi ama Sehun o kadar da kötü değildim." -N

Sehun kolunu arkadaşına sardı ve kendine çekti. Namjoon arkadaşının bu temas severliliğinden oldukça memnundu. 

"Bir başkası olsa bu kadar tepki göstermem yani mesela Jongin bunu yapsa ensesine bir vurur kendine gel olum falan derim ama sen başksın Joonie. Sen bir meleksin benim meleğim tatlı bebeğimsin~ sen öyle olunca olağanüstü bir durum oluyor bu. " -S

"Sadece sınav haftamdan dolayı ve bir kaç saçma sebepten gergin bir dönem geçiriyordum." -N

Jongin şüpheyle tek kaşını kaldırarak kardeşine döndü. Sınavların tek etken olmadığını elbette tahmin ediyordu ama açıkça söylemediğine göre önemli bir mesele olduğu sonucuna vardı.

"Biri seni rahatsız mı ediyor? Yoksa üniversite de seninle uğraşanlar mı var? Namu bize söylemen yeter o salağın hakkından güzelce geliriz biz biliyorsun." -J

Namjoon keyifle başını ağabeyinin omzuna yasladı ve gülümsedi. Onların bu korumacılığı ve sevgisi güvende hissettiriyordu.

"Hyung lütfen endişelenme~ Sorunlarımı çözebilecek bir yaştayım ben. Hem siz dahil olduğunuzda kendinize hakim olamayıp alakalı kişinin yüzünü gözünü dağıtıyorsunuz." -N

"Sen olması gerektiği gibi kaba kuvvet yerine medeni bir birey gibi uzlaşmacı ve açıklayıcı yaklaşan birisin ancak bazıları bunu zayıflık olarak görüp hödükçe davranıyor Joonie. Buna nasıl izin verebiliriz ki?" -S

"Bunu şimdilik boş versek ve siparişlerimizi versek artık lütfen? Ben açım aç aç." -N

Jongin omzuna başını koyan kardeşinin saçlarını karıştır.Sehun'un garsonu çağırmasıyla siparişler verildi ve gelmesi beklenirken sohbete giriştiler. Sohbetleri her zamanki gibi birbirleriyle flörtöz bir şekilde konuşan ağabeyi ile yakın arkadaşının halleri hoşuna gidiyor ve gülüyordu hallerine. 

Dominante Omega /MinJoon/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin