oy verın pls. artan okunmaları goruyorum fakat oylar degısmıyor. aramızda kacaklar var!! ımdat
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Haruto'yu eve getirdiğimden beri birkaç gün geçmişti. Öyle boş boş durunca sinirlerim bozulduğundan okula gitmesi şartı ile evde durabileceğini söyledim.
Başta şiddetle karşı çıksa da kısa bir zaman sonra boyun eğmişti. Kazandığım zaferle bir kez daha keyiflenirken kravatımı bağladım. Onunla ben sanki bir iktidar savaşı içinde gibiydik, kazanmamın garanti olduğu bir savaştı bu.
Giyinmeyi bitirip kahvaltıyı hazırlamak için aşağı indiğimde, ona aldığım avokadolu pijamalarıyla kanepede pineklediğini gördüm.
"Haruto!"
"Efendim babalık"
"Lan hazırlanmadın mı sen hala?!"
"Okula gitmek istemiyorum."
"Kimse sana ne istediğini sormadı. Hazırlan bir an önce. Eğer işe geç kalırsam öldürürüm seni."
"Of ya tamam."
Merdivenlerden inerek Amerikan tarzı mutfağıma geçtim. Pişmesi için pilav yapma makinesine pirinç koydum. Normalde kruvasan ve kahve ile kahvaltıyı halletsem de, çocuk geldiğinden beri daha bir özenliydim. Sonuçta kimse gelişme çağındaki bir çocuğu öyle beslemek istemez.
"Kalk dedim sana!" Hala iki seksen uzanıyordu kanepeye.
Oflayarak kalktığında telefonum çaldı. Arayan sınıf öğretmeniydi.
"Alo? Buyurun hocam."
Öğretmeninin aradığını duyunca koltuğun arkasına saklandı hemen. Yine bir haltlar karıştırdığını anlamıştım. Okula başlayalı birkaç gün olsa da her gün arıyordu öğretmeni beni. Seul'ün en prestijli üniversitelerinden birinde hocalık yapan bir profesör olarak adamın yüzüne bakacak halim kalmamıştı.
"Evet hocam şu an yanımda. Okula gitmeyeceğim diye tutturdu."
Ona bakıp kaş göz yaparken hala saklanıyordu yerinde. Saate gözlerimi çevirdiğimde dersimin başlamasına iki saat kaldığını gördüm. Onunkine ise yarım saat vardı.
"Ne demek istese de okula gidemez? Uzaklaştırma mı aldı? Erkekler tuvaletinde öğrencilerin fotoğraflarını çekip mi yayınladı? Anladım hocam, anladım. Yok, daha yeni haberim oluyor. Size de. Size de iyi günler. Görüşürüz."
Adam öfkeyle kapattı telefonu. Başlarına Haruto belasını ben saldığım için sinirliydi. Telefonu masaya koydum. Metanetimi korumaya çalışıyordum fakat bu çocuk kaşınıyordu.
