Renkli Zarflar

1.Bölüm ~ Bordo rengi

İlk bölüme hoş geldiniz.

Yepyeni ve farklı bir kurgu ile burdayım. Kurgum fantasik dalında ilerleyecek.

O zaman daha fazla beklemeden hikayeye başlayalım.

1.bölüm ~ bordo rengi

Istanbul sokakları sis ve yağmura bulanmıştı. Uzak diyarların birinde değildim. Istanbuldaydım. Çirkinliğin gizleyen bir maske ve elimdeki yaraları gizleyen bir çift siyah eldiven ile geziyordum bu sokakları. Elimde siyah bir zarf vardı. Siyah zarf ruhumu yansıtıyordu sanki.. yaşamaktan bıkmış kapkaranlık ruhumu. Lâkin bu zarfın amacını ruhum ve beynim çok iyi kavrıyordu. Çalıştığım gece kulubünden kovulmuş ve elime bu siyah zarf tutuşturarak eve yollanmıştım. Havaya bakarsak sat 3 veya 4 olmalıydı. Zaten benim işimde bu saatlerde başlıyordu. Gece kulübünde garson olarak çalışıyordum. Kovulma hikayem ise şöyleydi ;

Gecenin uçuk saatlerinde beyaz takım elbiseli bir adam gelmiş ve sıradan müşteriler gibi masaya geçip oturmuştu. Sürekli etrafa bakarak kızlara sırıtıyor ve barmaid bir şeyler söyleyip duruyordu.

Canımı sıkan bu olmamıştı. Canımı sıkan barmaid arkadaşımın göğüslerine bakarak sırıtması ve hayvanice bakışlarını onun üzerine dikmesiydi. Genelde mantığıma göre hareket eden beynim vicdanımı gölgelemeye çalışsa da daha fazla dayanamamış ve elimde olan içki şişeleriyle adama yaklaşmıştım.

Amacım onunla tartışmak falan değildi. Sakin bir şekilde konuşmak ve arkadaşımın rahatsız olduğunu belirtmekti. Ama o muhteşem olduğunu düşündüğü gülümsemesiyle bana baktı ve bu sefer bana yürümeye başladı. Yaptığı haraket ise son kırıntıların köpeğin dili ile süpürmesi gibi gittiğini hissettim ve hiç bir şeyi umursamadan elimdeki içkileri kafasına boşalttım. Hatta bununla kalmayıp boş içki şişelerini kafasında kırdım.

Adam kapkara gözlerini bana dikmiş ve bir süre bakmıştı. Sonrasında ise ne yaptığımın farkına varmiş ve avucunu vurduğun yere bastırmıştı. Itiraf etmeliydim ki kan benim tahmin ettiğimden daha fazla bir şekilde oluk oluk akıyordu. Şaşkınlık bir virüs gibi banada bulaşmıştı.