8. İKİ GÖZÜM

14K 804 631
                                    

Mem Ararat -Lorikâ Cemilâ

🕸️

" Beni yargılayamazsın, yalnızca sen."

Ellerimdeki mektupları saklamadım.
Sırrımı ondan kaçırmadım.Yalnızca kızarmış gözlerimi yüzüne doğrulttum.

Dua oyun odasının kapısının renkli eşiğinde duruyordu .Elindeki bıçağı sivri ucunu doğrulttu ve tek eliyle bir bıçağın ensesinden sıyırdığı saçlarını toplayıp,o bıçakla saçlarını sabitledi.

"Ailemizi yaktığı söylediğinde bile onu içine saklamışsın.Sen Lorin , yalnızca sen beni yargılayamazsın."

Bir karıncanın adımları gibi ilerleyen sinsi acıyı yutkunurken elimdeki mektupları kutusuna yerleştirmeye başladım.

"Ailemizin katilini içinde saklayan ben değildim ." Kalbimde pıhtılaşan  kan sivrildi.Ağzımda atan yüreğim kırıktı.
" Umarım ,sende bunu yapmamışsındır."

Dilimin ucunu ısırdım.
Umarım ,Aj Moran ile bir bağın yoktur .
Umarım ...Bir katili göğüsünün altında saklamıyorsundur.

Yanıldığımı gösterecek gibi bakmadı .
O duygusuz tavırları ilk defa suçlu gibi kaçındı.

Dua...Yapma.

"Sonra konuşalım.Uyuyacağım." Dedi ve ardını dönüp öylece gitti .

Bu kadından bir şey beklemek hataydı.
Ümitlenmek hakeza öyleydi.Bütün hikâyenin hatta bütün soruların cevabı ondaydı.Ama keyfince aralanan dudaklarının doğruları vereceği zamanı bekleyecek tahammülüm kalmadı.Ben bizzat Aj Moran'dan her şeyi öğreneceğim hemde yarın.

.....

Bazen gözlerinize bile inanamazsınız.
Çünkü çoğu zaman gözlerimiz anlamamıza yetecek kadar detaylı göremez.

Kırık dökük geçmişimizden hiç incinmemiş porselen bir bebek gibi çıkagelmiş kadın yanıltıcı bir uykudaydı .

Baran saatlerdir başucunda oturmuş çekingen nefesiyle onu izliyordu.
Kırılgan sorularım dilime düğümlenmişti.Baran kadar yakınlaşamamış olsamda ayakucundan da uzağa gidememiştim ; bende onu izliyordum ,nefesimin bile sesini gizleyerek.

Özlem denen duygu tıpkı onun gibi yanıltıcıydı.Ölüm gibi geliyordu ama öldürmüyordu.

Ve şimdi özlem kalktığında yerine oturan duygu her ne ise onun çilesi pervasız bir gülüş gibi dudaklarımızı kemiriyordu.

Yangında külleri bulunmuş Dua ,nasıl burada olabilirdi? Bilmiyorum, halâ.
Bildiğim tek şey ,on yıllık acısından sonra bile iyi ki buradaydı.

Haksız yere çekilmiş koca bir özlemle ona bakmaya devam ettik ,ezana dek.

Namazın ardından tıpkı bayram sabahını bekleyen çocuklar gibi -anne ve babamızı görüyor gibi -hissettiren kız kardeşimizin başucuna yeniden oturduk .

Ara sıra Baran ile göz göze gelsekte tek kelime etmiyorduk. Şaşkın ve tamah etmeyen gözlerimiz nemlenip yeniden ona asılıyordu.

Ara sıra uyku kirpiklerimize dokunuyordu ama biz uykuya selam etmiyorduk.Göğüsümüz cayır cayır yanarken uyduğumuz yılların kabuklarını alıyordu ona bakmak.İyileşiyorduk.

Baran neredeyse şafak üstümüze çarşaf gibi serildiği bir sırada elini Dua'nın mavi tutamları olan saçlarına uzattı .
Parmak uçları toplu saçlarına belli belirsiz değdiği gibi Dua'nın kaşları gerildi.Ortasında belirginleşen çukurla eş zamanlı olarak ayrılan dudakları
sitemkâr bir kelime savurdu.

ÇIĞLIĞIN NİNNİSİWhere stories live. Discover now