1.6

758 85 47
                                    

Sena, sabahın ilk ışıklarıyla gözünü açtığında birkaç saniye duraksayarak her gün gözlerini açtığı yerden farklı bir yerde olduğunu hatırladı. Uyku sersemliğiyle bu yabancı ama kendi adalarına çok benzeyen yere göz gezdirdi. Herkes uyuduğu için kimseyi rahatsız etmeden ufak adımlarla kalkıp ateşi yaktıktan sonra nehrin kenarına gidip oturdu.

Sena sessizlik içinde -sadece nehirde akan suyun sesiyle- ruhunun sakinleştiğini hissettiği sırada omzuna dokunan el tüm hissiyatını sonlandırdı. Başını kaldırıp kimin geldiğine baktığında görmeyi beklediğinden farklı bir manzarayla karşılaşmıştı. "Sude?" dedi şaşkınlık içinde.

"Günaydın" dedi Sude ona gülümseyerek. Sena'dan izin isteyerek hemen yanına oturdu. "Biliyorum bu zamana kadar pek iyi anlaşamadık ama, ön yargılarımızı aşmalıyız belki de. Birbirimizi tanımadan yargılamayı bırakıp tanımayı deneyebiliriz"

Sena, Sude'nin dediklerinde haklı olduğunu düşünüyordu. Daha birbirlerini tanımadan düşman olmuşlardı. "Doğru. Ama bazen tanıdığımızı zannettiklerimiz daha çok zarar veriyor"

Sude, Sena'nın Nisa ve Ogeday'dan bahsettiğini anlamıştı. "Bu onların hatası, sana ne yaptıklarını biliyorum" Sena ilk başta kaşlarını çatıp algılamaya çalıştı, sonra ise Sude'ye dönerek "Sana kim söyledi?" dedi merakla. Sude tedirgin olsa da buna eksiksiz ve açıklayıcı bir şekilde "Mert söyledi. Atakan söylemiş ona da. Atakan'a da Anıl söylemiş. Sen sormadan cevap veriyim Adem'e de Atakan söylemiş" cevabını verdi.

Sena'nın kafasındaki taşlar şimdi yerine oturmuştu. "Ben o Anıl'a sorarım ama" dedi her ne kadar kızamıyor olsa da. Sude gülümsedi ona tekrardan. "Ben sana karşı olan tarafta durduğum için üzgünüm. Evrim ve Gökhan'ın dolduruşuna geldim sanırım biraz." Sena için Sude'nin geçmişte yaptıkları bir anda silindi hafızasından. "Sorun değil" dedi "Geçti gitti sonuçta"

×××

Sena ve Sude nehir kenarında yarım saatten fazladır konuşuyorlardı. Onlardan habersiz o tarafa doğru gelen Adem, Mert ve Atakan orada oturan iki kızı gördüğünde üçlü arasında anlamsız bir bakışma faslı oldu. Atakan iki elini havaya kaldırıp "Bu sefer gerçekten bilgim dahilinde değil" dedi. Önde Mert ve Adem, arkalarında da Atakan kızların yanına doğru yaklaşırken Mert bir anda kendini tutamayıp bağırdı "Hanımlar! Muhabbetiniz bol olsun."

Sena ve Sude yerlerinden sıçrayarak sesin geldiği yöne döndüklerinde gördükleri üçlüye göz devirdiler. Sena Atakan'a kötü kötü bakarken Atakan "Saygılar" diyip hızlı adımlarla arkasını dönüp uzaklaştı oradan. Sena'nın bu bakışından sonra fırça yiyeceğini biliyordu çünkü. "Gelsenize" dedi Sude şaşkın bakışlar atan Adem ve Mert'e.

İkili hala kızların nasıl böyle iyi anlaştığını kavrayamamışken başlarını sallayarak gidip yanlarına oturdular. Adem Sena'yı omzundan dürtüp 'Hayırdır?' anlamında bir bakış attı. Sena onlara "Medeni insanlar problemlerini konuşarak çözebilir, ne bakıyorsunuz?" diye posta koyduğunda Mert hemen onu desteklercesine "Tabii canım, bak mesela Adem'le biz de çözdük. Olabilir böyle şeyler de... " demesine rağmen sondaki 'de' her şeyi bozmuştu.

"De?" dedi Sude devam etmesini bekleyerek. Mert önce Adem'e yardım istercesine baktıktan sonra "Hani siz ikiniz de dediğim dedik, inatçı, hatta özür dileyerek söylüyorum bir ufak da çirkefsiniz ya..." diye açıkladıktan sonra 1 saniye geçmeden pişmanlık bütün vücudunu sarmıştı.

Sena Adem'e bakıp "Öyle mi?" dedi sert bir şekilde. Adem ise çoktan doğrudan satış moduna geçmişti "Asla" dedi başını iki yana sallarken "Tam aksine sevecen, medeni, uyumlu kişiliklersiniz bence"

Ama Sena'nın aklında bundan daha önemli bir konu vardı şu anda. "Adem?" dedikten sonra ekledi "Ve Mert?" İkisi de ona döndüğünde aslında bildiği ama sadece onaylatmak istediği şeyi sordu onlara. "Ogeday Nisa meselesini kim söyledi size?"

Mert ve Adem aynı anda "Atakan" dediğinde Sena gülerek başını salladı. "Tamamdır" dedi Sude de gülerek.

×××

Oyun alanına geldiklerinde ilk defa yeni takımlarıyla birlikte oyuna çıkacakları için heyecanlıydılar. Seremonide iki takımdan da birkaç kişi konuşma yaptıktan sonra kadınlar seçmesinde yapılacak eşleşmeler için takımlar toplandı. Eşleşmeler tamamlandığında ilk eşler olan Sena ve Nisa parkurun başına doğru ilerlerken Adem ve Atakan'ın tezahüratları duyuluyordu.

Nisa düştüğü için Sena parkuru büyük bir farkla önde tamamlayıp atışlara geldiğinde bir türlü isabeti yakalayamıyordu. Nisa da gelip atmaya başladığında Atakan tüm gücüyle "NİSA ATAMIYOOOORRR" diye bağırıyordu. Sena 1 saniyeliğine Atakan'a bakıp bir nefes aldıktan sonra artışlara konsantre olduktan sonra defalarca deneyip atamadığı şeyi şimdi arka arkaya atarak takımının ilk sayısını aldı.

Mağlubiyet nabzıyla sinirlenen Nisa Atakan'a doğru elini havaya kaldırarak "Dikkatimi dağıtma" diye bağırdı. Atakan ise onun tam tersine sırıtıyordu. "Dağılmasın o zaman dikkatin, bizimki dağılıyor muydu?"

» «

Kadınlar turu Ünlüler takımının galibiyetiyle sonuçlandıktan sonra erkekler seçmesi yapıldı. Eşleşmeler için konuşulmaya başlandığından beri Adem'de bir burukluk vardı. "Ben Ogeday'ı seçeyim" dedi ortaya atlayarak.

Atakan ve Hikmet parkurun başına giderken Sena benchte oturan Adem'in çenesine parmağıyla hafifçe vurdu. "Asma suratını, bugün eski performansına döneceğin gün" Bunun üzerine Adem sinsice sırıtıp Nagihan'a baktı. "Tek bacakla kazanıyoruz di mi Nagihan?" dedi gülerek.

Durum 3-3'ken Adem'in Ogeday'dan aldığı geri dönüş sayısıyla ünlüler öne geçmişti. Berkan oyun alanını yıkarcasına 'Ooooooo Adem Kılıççı' tezahüratını yaparken Atakan sürekli Sena'yı dürtüp "Uğurlu geldin adama" diyordu. Sena ise her seferinde Atakan'dan kaçıp "Gelme Atakan küsüm sana, uzaklaş, git hadi" demesine rağmen Atakan'ın onunla uğraşmaktan ne kadar keyif aldığının da farkındaydı.

×××

Ayy apar topar yazdım bölümü kesin bir yerlerde ne alaka ya ne alaka dediğiniz şeyler vardır uyarın beni hajajahajahha

Ayrıca artık çok az yorum yapıyorsunuz kalbim çok kırık o yüzden.

Neyse öptüm bay... ❤️

ADA	 «Adem Kılıççı» Where stories live. Discover now