AZAT

5.2K 361 122
                                    

Günlerdir bir var bir yok gibiydim. Ne zaman Flower'ın yanına gitsem beynim benimle olan iletişimini kesiyor ve beni  aptal gibi hissettiyordu. Buna artık son vermenin zamanı gelmişti.

Dolunay ve Eflan'ın özlemi beni derinden etkiliyor, elimi kolumu bağlıyordu. Onları bir an önce yuvamız geri döndürmem gerekiyordu. Tabii bu lanet büyüyü kaldırdıktan sonra!

Bu büyücüler yüzünden yakında kafamda saç kalmayacaktı. Bir tutam saçımı meşalede yakarak açılan merdivenlere doğru ilerledim.

"Afro!"

Çok öfkeliydim.

"Tatlım bu kadar bağırmana gerek yok sağır değilim."

Hala böyle rahat rahat davranıyor olması beni çileden çıkarıyordu.

"Bu büyüyü nasıl yaptıysan öyle bozacaksın!"

"Daha öncede söyledim sana . Flower gönülden istemediği sürece ben hiçbirşey yapamam!"

"Afro sabrımla oynuyorsun ve bugün bu sabrımın son günü! Büyücüler konseyine haber verdim!"

Afrodit şok olmuştu çünkü büyücü konseyi bütün büyücülerin güçlü yaşlılarından oluşuyordu.

"Ne yaptım dedin !"

"Beni duydun Afrodit ! Ya bu büyüyü bozarsın ya da konseyde ne yaptığını kendin açıklarsın !"

"Bunu nasıl yaparsın Azat ! Aman tanrım! Bittim ben !"

"Bunu en başta düşünmen gerekirdi Afrodit!"

"Ne yapacağım ben şimdi!"

Deli gibi bir sağa bir sola yürüyordu ve topuklu ayakkabılarının çıkardığı sesler beni daha da çok sinirlendiriyordu.

"Bu büyüyü bozacaksın Afrodit!"

"Marvel ! Marvel ! "

"Afrodit boşuna Marvel'e seslenme o da konseyle birlikte yolda !"

"Aman tanrım!"

Afrodit panik halindeydi ve bu şuan bana hiç yardımcı olmuyordu.

"Birşeyler yapmam lazım! Birşeyler yapmalıyım! Konsey beni mahvedecek !"

Sonunda birşeyleri idrak etmeye başlamıştı. Kendi odasına doğru hışımla gidip eski kitapları karıştırmaya başladı.

"Burada bir yerlerde olacak !"

"Ne aradığını söyle bende bakayım Afrodit."

"Sen okuyamazsın.  Bu kitaptaki yazılar sadece büyücülere görünür."

Kitaplardan birini elime aldığımda  söylediği şeyde haklı olduğunu gördüm. Sayfalar bomboştu.

"Kimse yok mu ?"

Duyduğum sesle birlikte olduğum yerde çakılı kaldım.

"Alo ?"

Tam ona göre bir soru sorma şekliydi gerçekten.  Eflan büyücülerin yanına gelmişti ama neden ? Burayı nereden biliyordu ?

"Eflan ?"

Eflan beni duymamazlıktan geldi.

"Buraya sen mi bakıyorsun?"

Afrodit'e bu şekilde konuşması çok garipti . Kolay kolay kimse büyücülerle bu şekilde konuşamazdı.

"Buraya nasıl girdin?"

Afrodit, Eflan'a öfkeyle sormuştu soruyu .

"Ben mi? Yürüyerek. "

Eflan omuz silkerek umursamaz bir şekilde konuşuyordu.

KANLI DOLUNAY - TOHUM SERİSİ-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin