otuz bir, umut

166 23 13
                                    

"Sonra bilmiyorum, telefon kapandı ve... Ne kadar arasam da açmadı. Akşam babam eve geldi. Tahmin ettiğim üzere yanında annem yoktu. Ona annemin nerede olduğunu sordum. Bilmediğini söyledi ama bildiğine emindim. Gömleğindeki küçük kan lekesinden dolayı emindim."

Gözyaşlarını silerken derin bir nefes aldı Felix. Daha sonra konuşmaya devam etti.

"Ben onun ölmediğini düşünüyordum Chris. Annem benim umudumdu. Onun sayesinde umutluydum ben. Annemin ölmediğine inanıyordum. İçten içe kahroluyordum ama yine de asla yıkılmadım. Son habere kadar..."

Cebinden cüzdanını çıkardı Felix. Cüzdanının en arka cebinde annesiyle ikisinin gülümserken bir fotoğrafı vardı. O fotoğrafa bakarak konuşmaya başladı.

"Bir gün hiç beklemediğim bir şekilde teyzem aradı beni. Yaşadığımız onca şeyi bilmesine rağmen asla arayıp sormazdı bizi. Annemin ve benim o kadar acı çektiğimizi bilmesine rağmen asla yardım etmezdi. Ama o gün aradı beni. İçime bir umut doldu. Acaba annem yaşıyor mu? Acaba teyzemin yanına mı kaçtı? Açtım telefonu. Arkadan gelen siren sesleri kulağımı doldurdu. Hala umudumu kaybetmedim. Teyzem ağlarken konuştu: "Felix, annenin cesedini bulduk."

Felix artık tamamen bitmişti. Yaşananlar tekrar gözünün önünden geçiyordu. Chris ne diyeceğini bilemiyordu. Felix'in bu yaşadığı şeyler kesinlikle çok ağır şeylerdi ve Chris ne dese boş kalır gibi hissediyordu. Bu yüzden dolu gözlerle dinlemeye devam etti.

"Ne kadar kolay söyledi değil mi? Annenin cesedini bulduk. Benim için yan yana almak bile zor bu iki kelimeyi. Ama o bana çat diye söyledi. Bu kelimeleri duyduğumda henüz 13 yaşındaydım ben Chris. Ne kadar ağır bir yük olduğunu anlıyorsun değil mi?"

final yakın zA

smile flower • chanlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin